Tayland'da Yolculuk Ve Maceralar

Surat Thani, otobüsten sonra minivan bekleme yeri

Tayland’da yolculuk yapmanın farklı yolları var:

- uçak
- otobüs
- tren
- minivan
- tekne

Şimdi uçak iyi bir seçenek ama bileti önceden almak lazım yoksa aşırı pahalı olduklarından kullanamıyorsunuz. Biz belki Bangkok’tan Chiang Mai’ye geçelim dedik, yol 12 saat ok. Ama oradan Phuket’e ineceğiz, yol 24 saat. Sayılı gün var o kadar zaman yolda kaybetmemek adına malesef kuzeye gidemedik, bir dahakine.

Bunun dışında otobüs kullandık, trenden daha hızlı oldukları için. Otobüsler rahat. Uzun gece yolculuklarında koltuklar uzuyor ve yatabiliyorsunuz. Hindistan’daki gibi yataklı otobüs yok ama olsun, yollar gıcır gıcır ve sallantısız. Hele güneye inerken tek hat var, dümdüz yol gidiyor işte. Otobüsler galiba turistler ve yereller olmak üzere ayrı ayrı oluyor çünkü bizim otobüs full yabancı idi. Güneye gidecekler Surat Thani’ye gidiyor, oradan minivan ile diğer yerlere taşınıyorlar, sistem iyi, herkesin yakasına gideceği yeri yapıştırıyorlar hemen, aman kaybolmayalım : )

Otobüste janjanlı süsler, çiçekler, perdeler vardı. Bir de battaniye. Çok işimize yaradı, hava sıcak ama otobüsün kapanmayan ve hep çalışan bir kliması var, uyurken üşüyor insan.


işte janjan

Surat Thani, bizim Muğla adeta, bağlantı noktası gibi. Phuket Bodrum ise, Krabi de Marmaris falan öyle diyeyim. Bu yerlere hep minivan ile gidiyorsunuz. Adalara gidecekseniz Joint ticket almanız gerekiyor, minivandan sonra da teknelere biniyorsunuz.

bu da minivanda en önde keyifli bir yolculuktan

Andaman tarafı yani phi phi civarı iyiydi, deniz dümdüzdü, ulaşımda sıkıntı olmadı, lakin Koh Samui ve Phangan'a gidişimiz muhteşemdi. Bize ucuz joint ticket satmışlar. Bir firma var süper hızlı katamaranı olan ismi Lomprayah. Bunu bir yere not alın, adalara gidiyorsanız bu şirketi kullanın, özellikle hızlı olmasını isteyin, kişi başı 1000 baht civarı 2,5 saat yol ama değiyor.

Şöyle ki; bizim Surat Thani – Koh Phangan seferimiz akşam saatindeydi, tam da fullmoon party günü, ay tepede, hava nasıl rüzgarlı, deniz çalkalanıyor adeta… Bir tekne, inanılmaz, nasıl binilecek, nasıl gidilecek muamma. Neyse el mecbur bindik. Tekne zaten freak show, çatlayanlar patlayanlar, şimdiden sarhoş olanlar…Herkes partiye gidiyor. Gözüme hamile bir kadın çarpıyor, karnı burnunda, bacağında da altı bezli bir bebe, tek başına, sırt çantası ile o tekneye bindi valla. Tabii ki Rus : ) hastasıyım. Neyse tekne çıktı yola, tam gaz, hoplaya zıplaya… Açık denize bir çıktık dalgalar 3 metre… Tekne full, motoru kapattı kaptan, delice sallanıyoruz öyle böyle değil. Bir kaptan eşi olarak beni tekne tutar, ilk 1 saat tamam iyiyim fakat sonradan bütün tekne kusmaya başlayınca, tutamadım kendimi, napalım, açık denizdeyiz, teknenin burnu bir kalkıyor, bir iniyor, insanlar çığlık çığlığa, al sana parti, en çılgınından, yersen.

Görevliler kusmak için torba ve peçete dağıtıyor sürekli, halimize gülüyorlar, yol bitmiyor, 2 saat demişlerdi 3 saat olacak, ufukta ada göründü, Koh Samui imiş. Teknenin Koh Phangan'a partiye giden çılgın gençlerinin yarısı burada indi, daha fazla dayanamadı, hani çok çılgındık, sabaha dek partileyecektik, nooldu :))) Neyse, survivor parti yapacaklarmış artık, korktu avrupalılar zaar. Biz Türküz, zaten benim bey kaptan, hayatta bişi olmaz, ben de zavallım, kaderime boyun eğdim, birşey değil sallantıda alkol alamıyorum ona canım sıkkın, bir gün önce de zehirlenmişim, mide fesadı geçirmişim. Neyse bu vesile ile kilo veririm azıcık. Thai food nasıl yediysem, kilo aldım tatilde azıcık.

Bir ara teknenin burnu dalgadan iniyor, suya çarpıyor, tekne gıcırdıyor, içeri sular doluyor, o zaman işte korktum ciddi. Herkese can yelekleri giydirildi, dedim gidiyoruz herhalde batıcaz burada, eşyalar meşyalar, birden aklıma kızım geldi. Yok, partiye giderken, tayland gibi bir ülkede ölemem, yok dedim. Bu tekne batmaz, bu yol biter, ama bata çıka, ama kusa kusa…

Koh Samui'den çıkarken hava kararmış, ay doğmuş, teknenin yarısı inmiş, buradan 45 dakika daha yolumuz var. Sonra yine ayılanlar bayılanlar kusanlar falan, öyle geçiyor işte yol ve cennet ada Koh Phangan’dayız, başlasın parti, ilerleyen günlerde yazacağım.

Koh Phangan’dan ise Chumpon’a geçtik, bu sefer akıllanmıştık fast and expensive Lomprayah ile uzadık, yine inanılmaz dalgalı bir yolculuktu ve ilk defa hayatımda tekne beni tutmadı dalgada, en arkada taktım kulaklıklarımı, uyudum valla, beşik gibi geldi. 2 saat sürmeden de vardık gideceğimiz yere, eşime dedim fazla sallanmadı galiba, oldun sen oldun, diyor bana :))) oldum tabi, yine herkes kusmuş bense uyudum : )

Minivanler ise şahane; Pattaya'da, adaların iskelelerinde, kısa mesafelerde hep bunlara bindik keza Bangkok gezilerinde. Cool bir hali var, klimalı, temiz, hızlı. Önden doluyor ve deponun dolması bayağı zaman alıyor garip bir şekilde.

Tuktuk ise Hindistan’dan alışık olduğumuz bir olay, en eğlenceli şehir içi ulaşım aracı, gerçi biz önceden tuktukla şehirlerarası yolculuk da yapmıştık :))) Ucuz, pazarlıkla daha da ucuz, havadar, maceralı ve eğlenceli. Taksiler de gerçi ucuzdu bence ama tuktuk kadar eğlenceli değil.

Bir de Pattaya ve Koh Phangan'da gördüğüm taksi minibusler var arkası açık, bagaja biniyor gibisiniz. Ama asıl olay adalarda motor kiralamak, daha özgür daha eğlenceli.

Hangi araçta olursanız olun, yolda olmak güzel…

Bloguma buradan ulaşabilirsiniz : http://omnamashivaom.wordpress.com/

Berrak Chi

Yazar Hakkında

Berrak Chi

Şu hayatta tek istediğim şey, dönmemecesine uzun bir dünya seyahatine çıkmak.