Tüm Yönleriyle Büyüleyici Bir Şehir: New Orleans

Merhabalar, sizlere 2014 yılı Mart ayında gidip yaklaşık 1 ay kaldığım Amerika seyahati  ile ilgili bilgiler vermek istiyorum. Öncelikle ihtiyaç duyacak arkadaşlar için vize sürecinden başlamak isterim, bildiğiniz üzere ABD olağandışı durumlar hariç başvuranlara 10 yıllık vize veren, başvuru sürecinde ise çeşitli belgeler talep eden ve vize konusunda biraz zorluk çıkarabilen bir ülkedir.

Öncelikle vize başvurularınızda davet mektubunuzun olması sizin için büyük bir avantaj olacaktır. Ben mümkünse bu işte uzman vize alım şirketlerinden istifade etmenizi tavsiye ederim, bu sayede çok önemli olan ve İngilizce doldurulması gereken başvuru formu ayrıntılarından kurtulmuş olursunuz, bu formda yanlışlık olması durumunda başvurunuz reddedilebilir ve tekrar başvuru yapmak zorunda kalabilirsiniz. Unutmayın her başvuru yeni masraftır.

Size konsolosluktan verilecek vize başvuru randevu tarih ve saatinde orada olmanız ve eksiksiz belgelerle  orada olmanız gerekmektedir. Görüşmeyi kendi tercihinize istinaden İngilizce ve Türkçe yapabilirsiniz. Önce parmak iziniz alınıyor sonra görüşmeye çağrılıyorsunuz. Görüşmeler 5 dakika ile 30 dakika arası sürebiliyor, size çeşitli sorular yöneltiyorlar ve sizde cevaplıyorsunuz. Görevli ikna olursa size vizeniz onaylandı diyor ve ilk adımı atmış oluyorsunuz.

Amerika’nın doğusu yaklaşık 10 saat batı yakası ise uçakla yaklaşık 14 saat sürüyor. Sanırım şimdi San Francisco direkt uçuşları da başladı THY ile… Ben New York’a gittiğim için yolculuğum yaklaşık 10 saat sürdü. Biraz uzun sürse de THY kalite ve hizmet anlayışı memnun edici seviyede idi.

New York’a indiğinizde pasaport polisi size bazı klasik sorular soruyor; neden geldiniz, kaç gün kalacaksınız? vb. Genelde 6 aylık kalış veriyorlar istisnai durumlar hariç. Ben 3 hafta kalacağımı ve Florida’da bir arkadaşımın yanında kalacağımı söyledikten sonra bana 6 aylık kalma izini verdiler. New York’ta 1 gün kaldım ve ertesi gün iç hat uçuşu ile yaklaşık 3 saatlik bir yolculuktan sonra Amerika’nın güneyinde bulunan New Orleans şehrine indim. Buradan da arkadaşım beni havaalanından aldı ve yaklaşık 5 saatlik araba yolculuğu sonucunda kalacağım yer olan Milton, Florida'ya ulaştım.

Bu arada New York indiğimde -14 derece idi. İnanılmaz bir soğuk vardı, ertesi gün ise 35 derece olan Florida’da yandım : ) Florida inanılmaz güzel plajları, sıcak insanları, restoran, kafe ve alışveriş merkezleri ve gece yaşamı ile oldukça güzel bir eyalet. Temiz sokakları, saygılı ve yardımsever insanları ile hoşuma giden yerlerden birisiydi. Yeme-içme Türkiye’nin yaklaşık 2 katı olsa da öğünler çok büyük olduğu için bunu telafi ediyor. Özellikle deniz ürünleri ucuz ve lezzetli... Plajlarda güzel vakit geçirebilir. Çeşitli oyunlar oynayan insanların arasına katılabilirsiniz (plaj voleybolu vb).

Bu arada şunu belirtmeliyim ki eski kaliteli Amerikan mallarının yerine artık Çin malları satılıyor ülkede ve hemen her şey Türkiye’de olduğu için çok fazla alışveriş alternatifiniz olduğunu söyleyemem. Eğlenmeyi seven insanlar, spor yapmayı da çok seviyorlar; sokaklarda koşanlar bisiklet kullanan insanları sıkça görebilirsiniz. Ayrıca bowling de en sevilen eğlencelerden biri bazen 3 saat boyunca oyun sırası beklediğiniz bile oluyor.

Sorusu olan tüm arkadaşlara yardım edebilirim. Yaklaşık 20 gün Florida’da kaldıktan sonra son 5 günümü geçirmek üzere New Orleans'a gittim. New Orleans gerçekten de tüm yönleriyle büyüleyici bir şehir… Zaten bir caz ve müzik şehri olduğundan bahsetmeme gerek yok sanırım. Sokaklarda caz konserleri veren insanlar, caz festivalleri, her Çarşamba günü La Fayette Meydanı’nda verilen ücretsiz konserler... Mississippi kenarında akşam yürüyüşü yapan insanlarla dolu cıvıl cıvıl bir şehir...

Akşam olunca, hayat French Quarter ve Bourbon Street’e doğru akmaya başlıyor. Buralarda genelde gece 12’ye kadar caz türü canlı müzik yapan yerler bu saatten sonra biraz daha disko olmaya başlıyor. Alkol, Türkiye’nin yaklaşık iki katı (tabi ki mekânlarda, marketlerde ise ucuz), ayrıca deniz ürünleri de oldukça makul fiyatlarda burada. Çok güzel kalamarlar, ahtapot ve karidesler yiyebilirsiniz.

Şansınız varsa NBA maçı da izleyebilir ve bu muhteşem atmosferi de tadabilirsiniz. Ben New Orleans Pelicans-Los Angeles Clippers maçını izleme şansı bulmuştum. Bilet fiyatları 15-1500 USD arası. Ben tam oyuncuların 5-6 sıra arkasındaki bilet için 188 USD ödemiştim ama kesinlikle buna değdi : )

Şu an aklıma gelmiyor ama sorusu olan arkadaşlara yardımcı olabilirim. Bu arada Sırbistan, Bosna Hersek, İtalya, Yunanistan, Ukrayna, İspanya, Mısır ve Lübnan seyahat notlarımı da bilahare sizlerle paylaşacağım.