Karadağ ya da benim nedense daha yakıştırdığım Montenegro (monte-Dağ / negro-siyah)’dayız bu hafta. Adriyatik kıyılarının ortasında, Hırvatistan'ın hemen altında yer alan turizm cenneti. Avrupa'da henüz görmediğim, “yakın yerler nasıl olsa giderim” listemde olan Balkan ülkelerinden bazıları epeydir gezi rotamda. Geçen sene Hırvatistan, bu sene Karadağ, arkası gelir artık diye umuyorum : )
Karadağ Cumhuriyeti ya da Montenegro adıyla bilinen Karadağ, 2006 yılında Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden, Adriyatik Denizi kıyısında küçük, şirin bir Balkan ülkesi. Halk referandumunda % 55,3 bağımsızlık oyu alarak “Avrupa‘nın en genç bağımsız Cumhuriyeti” unvanına da sahip olmuş.
Balkanların en güzel ülkelerinden Karadağ, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan, Hırvatistan, Bosna-Hersek ile komşu. Başkenti Podgorica (eskiden Titograd) olan ülke Türklere vize uygulamadığı için belki uzun bir hafta sonu bile gidebileceğiniz bir nokta, günde iki uçuşu olan THY ile bir uçuş süresi buçuk saat.
Karadağ adının hakkını veren ülke oldukça dağlık. Gezdiğimiz bölgelerde hem iç kesinde hem kıyı kesiminde kimi kıraç, kimi çam ve yemyeşil ağaçlarla kaplı dik ve oldukça sarp dağlardan geçtik. 2000 metrenin üzerinde 70 tepenin bulunuyor, bu nedenle de zaten dağ turizmi ve kayak hayli gelişmiş. Doğası, dağları, yeşili ve tarihi güzellikleri, kıyı şeridindeki uçsuz bucaksız plajları, tekne turizmi, körfez içinde körfezi ile çok turistik, etkileyici ve büyüleyici, yemyeşil, şipşirin, sevimli bir ülke.
Sayısız kanyona ve çok sayıda göle sahip olan ülkede “Skadar Gölü”, “Sas Gölü” ve “Plavsko Gölü” önemli göller. Bunlardan Skadar Gölü, sahip olduğu 40 adası ile Balkanların en büyük gölü ve etrafı da ulusal park. "Skadar Gölü” dışında ülkenin sahip olduğu 4 ulusal parktan diğerleri ise “Lovcen”, “Biogradsko Gölü” ve “Durmitor”. Durmitora Milli Parkı ve parkın içinde yer alan Tara Kanyonu UNESCO koruması altında ve Dünya Mirası Listesi'nde yer almakta. Tara, 1300 metre derinliğe sahip Tara, Avrupa'nın en büyük, dünyanın 2. büyük kanyonu.
(**Yeryüzünde nehirler tarafından oluşturulmuş derin vadilere "kanyon" deniyor. Granit veya kumtaşı gibi aşınmaya dayanıklı duvarlara sahip kanyonlar. Grand Canyon – Arizona ve Bryce Kanyonu – Utah dünyadaki en ünlü kanyonlardan. Türkiyemizin de bir kanyon cenneti olduğunu biliyormusunuz… Mesela, Kastamonu’nun Pınarbaşı İlçesi Muratbaşı Köyü sınırları içinde bulunan Valla Kanyonu 12 km uzunluğunda ve duvarları 800-1200 metre - Antalya'nın Kemer ilçesinin beldesindeki Göynük Kanyonu - Isparta'nın Sütçüler ilçesinden başlayıp Antalya'da denize kadar uzanan Köprülü Kanyonu - Ünlü Ihlara’yı duymuş birçoğunuz gitmiştir mutlaka, ve bu liste daha uzuyor. **)
Montenegro tarih dolu bir ülke olmasına karşın sadece 2 dünya mirasına sahip; Historical Region of Kotor ve Durmitor National Park.Karadağ’ın küçük bir ülke olduğuna bakmayın, gezilecek görülecek yemyeşil bir tabiat, çok güzel kentler, çok da tarihi eser var, üstelik de hemen her şehirde Osmanlı döneminden kalma kale, cami, hamam gibi eserlere rastlayacaksınız. Turizminin merkezi
Adriyatik sahilleri oldukça ünlü, en popüler şehir Budva upuzun uçsuz bucaksız plajlarıyla dünyaca tanınmakta, dünyanın en güzel 20 körfezi arasında sayılan ve Dünya Mirası Listesinde bulunan Kotor şehri ise tarihi ile görülmeye değer. Milli parkları, bitki örtüsü, kanyonu, gölleri ile gerçekten birer cennet, giderseniz en azından bir tanesine yolunuzu düşürün derim.
Yemek konusunda endişe etmenize gerek yok; burada İtalya, Macaristan, Osmanlı, Sırp ve Avusturya mutfaklarını seviyorsanız yiyecek bir şeyler mutlaka bulacaksınız. Akdeniz mutfağının karakteristik özelliklerini taşıyan Karadağ yemekleri oldukça lezzetli. Bunlardan bazıları, cevabicici-köfte, kurutulmuş dana etinden yapılan ”Kastradina”, bir tür pide olan “pogaea” ve sonsuz deniz mahsulleri var, hatta buğulama bile yapıyorlar, balıkların çoğu da bize zaten tanıdık.
Üzün bağları ile ünlü ülkede tabi ki şarapçılık da gelişmiş, ancak kırmızı şarapta iddialı olduklarını ama beyaz şaraplarının iyi olmadığını söylüyorlar. İtalyan grappa'sına benzer ve bana çok sert geldi ama Karadağ brandysi dedikleri yerel içkilerini de deneyebilirsiniz. Yerel birası Niksicko da oldukça lezzetli bir bira.
Ülkeyi biraz tanıdıktan sonra artık gezmeye başlayabiliriz. Başkent Podgorica’ya gidiyoruz.