Vietnam, Güneydoğu Asya’nın Indochina yarımadasında gezmesi en zevkli ülkelerden biri. Hem görülecek yerlerin çeşitliliği, hem yemeklerin güzelliği, hem de fiyatların ucuzluğu sebebiyle Vietnam; sırt çantalı turistler arasında çok popüler.
Ben Vietnam gezimi Kamboçya ve Tayland ile birleştirdim ve çok güzel vakit geçirdim, çeşit çeşit insanlarla tanıştım, yemek yemeye doydum, denizlerden dağlara indim çıktım. Vietnam’da gerçekten yapacak çok şey var. Ben gezimin en unutulmazlarını 7 maddede özetlemeye çalıştım.
1. Phu Quoc Adası’nda rahatlama
Vietnam’a gezimiz bir tesadüf eseri gittiğimiz Phu Quoc Adası ile başladı. Bu tesadüf belki de başımıza gelen en güzel şeylerden biriydi. Phu Quoc Adası’nda otellerin çoğu adanın batısında Truong plajı önünde yer alıyor. Lakin adanın batısında deniz daha akıntılı ve dalgalı. Yüzmek ve güneşlenmek için doğu yakasında ki plajlar daha ideal.
Biz kaldığımız yerden (Beach Club) kiraladığımız scooter’la Sao plajına gittik. Burası gerçekten fotoğraflardan gördüğümüz cennet kumsallar gibiydi. Bembeyaz kumlar, turkuaz sular, palmiye ağaçları ve güneş.
Burada insan huzur içinde günlerini geçirebilir. Ayrıca Truong plajı üzerinde izlediğimiz günbatımı hayatımda gördüğüm en muhteşem günbatımıydı. Tam bir renk skalasıydı ve sanki bir fırtına yaklaşıyormuş gibi bir görüntü de vardı. Muhteşem ve ürkütücü. Vietnam’a gidip bu adaya uğramamak büyük hata olur.
2. Ho Chi Minh City’de kaybolmak
Ho Chi Minh City eski adıyla Saigon, Vietnam’ın en büyük şehri ve nüfusu 9 milyonu geçiyor. Bu motosiklet ve scooterlarla dolu kaotik şehrin sokaklarında gezerken başınızın dönmesi mümkün. Biz burada sadece sokaklarda kaybolmayı tercih ettik. Notre Dame kilisesini ve büyük marketi gezdik, parklarda dolaştık. Scooter taksilere 3 kişi binmenin tadını çıkardık.
Kısacası Phu Quoc’un huzurundan sonra kendimizi tam bir kargaşanın içinde bulduk. Ayrıca Mekong Deltası’nı ve Cu-Chi tünellerini de bu şehirden yola çıkarak gezmek mümkün.
3. Cu-chi tünelleri ve savaş müzesi
Hem Cu-Chi tünelleri hem de Ho Chi Minh City’deki savaş müzesi Vietnam ABD savaşının yıkıcı etkilerini daha iyi anlayabilmek için kesinlikle görülmesi gereken iki yer. Cu-Chi tünelleri ilk başta Fransız işgaline karşı savaşmak için basit alet ve el yardımıyla yapılmış daha sonra ABD ile Vietnam savaşında da kullanılmış.
Bu tünelleri gezmek için bir tura katılmanız gerekiyor. Rehber size tünellerin nasıl yapıldığını, değişik tuzak tekniklerini, insanların nerelerde uyuduğunu neler yiyip içtiklerini anlatıyor.Tüneller oldukça dar, minyon yapılı Vietnamlıların geçebilmesi için uygun lakin iri yapılı Amerikalıların geçebilmesi mümkün değil. Biraz daha genişletilmiş turistler için yapılmış örnek bir tünelden geçmek bile insanda klostrofobi yaratabilir ki bu tünel orijinal tünellere göre çok daha geniş. Ayrıca Vietnamlılar çok büyük ayakkabılar üretip bu ayakkabılarla bazı yerlere ayak izleri bırakmışlar. Bu şekilde Amerikalı askerleri büyük cüsseli olduklarına inandırıp korkutmaya çalışmışlar.
Ho Chi Minh City'de bulunan savaş müzesi (War Remnants Museum) ise hem Fransızların hem de Amerikanlıların işlediği savaş suçlarını göstermek için kurulmuş. Her ne kadar ilerleyen diplomatik ilişkiler sebebiyle savaş suçu tabiri müzenin adından kaldırılmış olsa da müzeyi gezerken insanlığa olan inancınızı kaybedebilirsiniz. İnsanın kanını donduran fotoğraflar özellikle Amerika’nın kullandığı “agent orange” sebebiyle mutasyona uğramış çocukların fotoğrafları insani kahrediyor. Milyonlarca galon kullanılan bu herbisitin etkisi bugün bile sakat doğumlarla kendisini gösteriyor. Çeşit çeşit mutasyonlarla doğan bebeklerin görüntüsü korkunç. Hala insanlarda kas ve kemik bozukluklarına yol açıyor.
4. Hoi An’da geçmişe gitmek
Bir zamanlar önemli bir liman şehri olan Hoi An 2000 yıllık tarihiyle tam bir kültür ve tarih şehri. Bu şehirde Champa krallığının, Vietnamlıların ve Çinlilerin etkisini hissetmek mümkün. Bu şehir UNESCO tarafından dünya mirasları listesine de alınmış. Bu eski şehri gezmek için bir ödeme yapmanız gerekmiyor lakin tarihi binaları, tapınakları, müzeleri gezmek için bir kupon sistemi uygulanıyor. Şehrin sokaklarında gezmek, eski köprülerden geçmek, eski binalarda açılmış kafelerde bir şeyler içmek insani tarihte bir yolculuğa çıkarıyor.
Burada bulunduğumuz bir gün scooter kiralayıp My Son’a gittik. Burası Champa krallığından kalan Hindu tapınaklarının bulunduğu bir kompleks. Hafif bir Angkor Wat tadı almak mümkün. Hoi An’a gelmişken günübirlik bir gezi yapmak şart.
5. Sapa’da pirinç tarlalarına dalmak
Sapa, Vietnam’ın kuzeyinde Çin sınırında birçok etnik azınlığın yaşadığı, pirinç tarlalarıyla dolu bir bölge. Sapa deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte. Hanoi’den sallantılı bir gece treni yolculuğuyla buraya ulaşmak mümkün. Yüksek sezonda bu tren biletini önceden ayırmakta fayda var çünkü yer bulmak zor oluyor.Sapa’da kiraladığımız scooterla pirinç teraslarının yanlarından geçerek Silver Şelalesini ve Cat Cat Şelalesini gezdik. Ayrıca pirinç tarlalarının etrafında dolaştık ve manzaranın keyfini doya doya çıkardık. Sapa’da her köşe başında kendi yaptığı ürünleri satmaya çalışan azınlıkları görme ve onlarla sohbet etme şansı da bulacaksınız.
Sapa'da morfin içen Vietnamlı köylüler
6. Ha Long Bay’de tekne turu
Anlamı “Alçalan ejderhaların koyu” olan bu bölge UNESCO tarafından dünya mirasları listesine alınmış ve koruma altında. Ha Long Bay karst tipi topografyasıyla bilinen Vietnamlılar tarafından da çok sevilen bir yer. Ha Long Bay’e Hanoi’den ayarladığımız bir turla gittik. Burada bir tekneye bindik ve geceyi karst tepelerini izleyerek geçirdik. Tepelerin üstünden günbatımı harikaydı. Bu bölgede 2000’e yakın adacık var. Bunlar sadece kayalardan oluşan adalar ve yaşam yok. Bu turda devasa bir mağarayı gezmek de mümkün.
7. İmparatorların şehri Hue
Hue eskiden Nguyen hanedanlığının başkentiymiş. Vietnam Savaşı'nda Hue büyük zararlar görmüş. Bu şehirde yapılması gereken en önemli şey imparatorluğun kalesini ve mezarlığını gezmek. Devasa bir kompleks burası ve saatlerinizi alabilir.
Bonus olarak Pho çorbası
Pho çorbası, Vietnam’da çok popüler bir çorba. Sabah kahvaltısı dâhil her öğünde yeniliyor. Sokak marketlerinde denemek mümkün. Genellikle tavuk veya dana etinden yapılıyor ama benim gibi vejetaryenler için etsiz ve et suyu olmayan türünü de isteyebilirsiniz. İçinde etin haricinde noodle, çeşitli sebze ve otlar bulunuyor. Son derece besleyici ve doyurucu bir çorba. Vietnam’a gidip de denememek olmaz.