Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Asıl mesleği Fransızca öğretmenliği olan, Dilbilim ve Yabancı Dil Öğretimi alanında doktorasını tamamlamış, gezmeyi yaşam biçimi olarak gören, gerçek bir gezgin olarak tanımlayabilirim kendimi.
Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Gezmek; benim için bir tür yenilenme, tazelenme. Yeni keşifler, yeni maceralar ve buna bağlı olarak yeni edinimler… Gezerken hiçbir kitapta bulamayacağı bilgileri, görerek ve yaşayarak öğreniyor insan. Benim için gezmek; yaşamsal bir gereksinim. Her gezimin sonunda bir aydınlanma, bir doyum ve sonsuz bir mutluluk hissediyorum; tıpkı özenle hazırlanmış bir ziyafet sofrasından damağınızda kalan hoş tatlarla kalkmak gibi.
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Amazonlar ve Patagonya parkuru; her iki rotada da birçok insanın hayal bile edemeyeceği deneyimler yaşadım.
Gezdiğiniz yerler arasında tekrar gitmek istediğiniz bir ülke var mı?
Ülke olarak evet; ancak daha önce görmeye vakit bulamadığım, farklı yerlerini görmek için.
Bize biraz seyahat etme mantığınızı anlatır mısınız? Genelde tek mi yoksa grupla mı seyahat edersiniz?
Grup seyahatleri bana göre değil, ben gezi içeriğinin daha bireysel olduğu kanısındayım. Örneğin ben, gittiğim yerleri yürüyerek keşfetmeyi, beni çeken sokaklara dalıp çıkarak kaybolmayı, sokak lezzetlerini tatmayı tercih ederim. Çoğu gezide günde 10 saatten fazla aralıksız yürüdüğüm oluyor. Bu, birçok insanın tatil anlayışına aykırı ve son derece yorucu. Yemek konusunda garantici olup da dünya zinciri olan fastfood'çulardan vazgeçmeyenler içinse sokak tezgâhlarında karın doyurmak son derece anti-hijyenik ve sağlıksız tanımlanıyor. Ben bütün bunları birlikte gezgin olduğum, tek bir kişiyle yapabiliyorum ve bunun çok büyük bir avantaj olduğunu söyleyebilirim.
Rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
Tamamen rastlantısal diyebilirim. Çoğunlukla yeni açılmış direkt uçuşlar ve uçuş kampanyaları belirliyor aslında.
Seyahat öncesi nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?
Tıpkı önemli bir sınava hazırlanır gibi… Öncelikle daha önce o yere gitmiş gezginlerin deneyimlerinden yararlanıyorum. Ciddi bir tarama sonucu kendi rehberimi oluşturuyorum. Bunun içinde gezilecek ve görülecek yerler, toplu ulaşım, ucuz konaklama, market, pazar vs. var.
En son nereye gittiniz?
En son dünyanın dibine gittim : ) Patagonya’ya. Temmuz’un ortasında İstanbul'da 35 derece sıcaklıkla kavrulurken; -15 derecelerde kar kıyafetleriyle dolaşmak, karlarda yuvarlanıp, kardan adam yapmak çok keyifliydi gerçekten.
Sırada neresi var?
Henüz belli değil ama kafamda birkaç rota var.
Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blog ya da websiteniz var mı?
Bol miktarda fotoğraf ve gezi güncelerimin bulunduğu www.burdayiz.biz adlı websitemiz var, şu an yenileme aşamasında.
Seyahatleriniz sırasında sizin gibi gezginlerle tanışıyor musunuz? Hiç enteresan anınız var mı?
Elbette tanışıyorum ve bu hem çok keyifli hem de bilgi ve deneyim paylaşımı açısından son derece yararlı. Enteresan birçok anım oldu. İlk aklıma gelen Amazonlarda hiç tanımadığım bir kızı; dışarıda uyuyup, dev sivrisineklere yem olmasın diye odama aldığım.
Gezilen yerlerin yeme-içme alışkanlıkları çok farklı olabiliyor. Siz gezilerinizde bu durumu nasıl belirliyorsunuz, yemek yemek için nasıl yerler tercih ediyorsunuz?
Çok iştahlı bir insan değilim. Genelde marketten alışveriş yapmayı tercih ederim. Hostel mutfakları dilediğiniz yemeği pişirmenize olanak sağlayacak donanımdadır. Bulunduğum yere özel geleneksel tatları denemekten kaçınmam (çok yağlı ve ağır olmaması koşuluyla) ve bunun için de esnaf lokantası tarzı yerleri ve sokak tezgâhlarını tercih ederim.
Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Otel, hostel, kamp vs.
Hostel'larda, paylaşımlı odaları tercih ederim. Paylaşımlı odalar çok daha ekonomiktir ve hostel her açıdan ev rahatlığı ve sıcaklığı sunar insana. Yeni dostlar edinilir, hoş sohbetler yapılır ve gezi rotaları konusunda bol bol paylaşımlarda bulunulur. Bunun dışında kamp hayatını çok severim, ancak yurtdışı gezilerinde bu pek olanaklı ve pratik olmuyor.
Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Hayır, olmadı. Olacağını da sanmam. Sonuçta her yeni yer, keşfedilmeye değer. Açılmayı bekleyen bir hediye paketi gibi içinden ne çıkacağını bilmez, bir an önce görmek istersin.
Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz para verseler, haydi gez deseler, neler yapar nerelere giderdiniz?
Ne önemi var ki nereye gittiğimin… Yeter ki gezmek olsun, her yerin kendine göre güzellikleri var. Bir yerden başlar; çizdiğim rota üzerindeki her kasaba, köy ve mahalleyi gezerdim.
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalı, nelere dikkat etmeliler?
Bence öncelikli olarak kalacak yer, yeme-içme ve konfor konusunda önyargıları yıkmak gerek gerçek bir gezgin olmak için. Bireysel içerikli gezi planı yapılmalı. Neyi görmek istiyorum ben? Müze mi, çarşı-pazar mı, sokak mı, park-bahçe mi, gece hayatı mı, yeme-içme mi vs. Bunu belirledikten sonra detaylar planlanmalı ve tabii harcama planı çerçevesinde fiyat araştırması yapılmalı; gerek konaklama, gerek yeme-içme, gerekse ulaşım konusunda. Özellikle yurtdışı rotalarında yeni başlayanlara daha yakın yerler seçmelerini salık veririm. Tıpkı maça başlamadan önce ısınma antrenmanı gibi… Bu hem uzun uçak yolculuklarına hazırlık hem de yabancı bir ülkenin günlük yaşamına uyum sağlama açısından yararlı olacaktır. Tabii tüm bunlar kişisel görüşüm olmakla birlikte öneriden öteye geçemez.
