​Hüseyin Yılmaz: “Seyahat etmek kişiyi her anlamda büyüten bir şey”

Seyahat etmek sizde ne zaman ve nasıl bir tutkuya dönüştü?
Seyahat etmek insanın ufkunu açan, kişiyi her anlamda büyüten ve geliştiren bir şey. Tabii bizim gençlik zamanlarımızda seyahat etmek oldukça lükstü. Ancak günümüzde ulaşım alternatiflerinin artması, fiyatların daha makul seviyelere gelmesi, hostel gibi, Interrail gibi seçeneklerin çeşitlenmesi seyahat etmeyi çok daha mümkün kılıyor. Benim gerçek anlamda seyahate başlamam ihtisasımı bitirdikten ve para kazanmaya başladıktan sonra oldu. Çocuklar daha çok küçükken arabanın arkasına valizleri koyup üzerine minder serer yollara düşerdik. Her sene mutlaka Türkiye’nin bir bölgesini karış karış gezerdik. Çocuklar kendilerine yetmeye başlayınca eşimle yurt dışı seyahatlerine başladık. Son 25 senedir de yedi kıtada dünyanın çok farklı bölgelerine seyahat etme fırsatımız oldu.

​Hüseyin Yılmaz: “Seyahat etmek kişiyi her anlamda büyüten bir şey”
Poas Volkanı

25 sene epey uzun bir zaman. Bu döneme kaç ülke, kaç şehir sığdırdınız?
Ben nicelikten çok nitelikle ilgileniyorum aslında. Bazen çok beğendiğim bir yere defalarca gitmek istiyorum. Ülke ve şehir sayısından çok gezdiğim yerin bana kattıklarını önemsiyorum. Tam kaç ülke saymadım ama sanırım 100-110 civarı ülkede bulunmuşumdur.

Oldukça iddialı. Peki gittiğiniz yerlerde sizi en çok ne etkiliyor?
Öncelikle tarihi eserleri ve varsa antika pazarları… Bazen ahşap bir kapının tasarımı aklımda yer ederken bazen yerel bir ailenin ibadeti, bazen bir manzara, bazen trafiği... Gidilen yere göre değişiklik gösteriyor.

​Hüseyin Yılmaz: “Seyahat etmek kişiyi her anlamda büyüten bir şey”
Galapagos Adaları 

Antika pazarlarında sizi çeken ne? Ve önerebileceğiniz antika pazarları var mı?
Antika pazarları bence o toplumun gelişimini anlamak için oldukça enteresan bir nokta. Pek çok değerli eseri oldukça uygun fiyatlara bulabiliyorsunuz.
Avrupa’daki antika pazarlarından Nice, Lüksemburg, Ljubljana ve Tivat’takiler bana ilginç geldi. Arjantin Buenos Aires’teki pazar, İspanyol eserler bulmak için ideal. Pekin’deki antika pazarı ise eski fincanları ve 300’ü aşkın senelik para koleksiyonlarıyla aklımda yer etti. Önümüzdeki günlerde de Güney Kore’ye bir seyahatimiz olacak. Seul’deki Insadong Antika Sokağı için de oldukça ümitliyim.

​Hüseyin Yılmaz: “Seyahat etmek kişiyi her anlamda büyüten bir şey”

O halde ciddi bir koleksiyoncusunuz diyebilir miyiz?
Çok ciddi bir koleksiyoncu olduğum söylenemez ama Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi paraları koleksiyonu, fincan koleksiyonu, gümüş kaşık koleksiyonu, deniz kabukları koleksiyonu, yarı değerli taş koleksiyonu, tesbih koleksiyonu gibi farklı alanlarda biriktirdiğim eserler var.

Gezdiğiniz yerlerde öğrendiklerinizi günlük hayatınızda hobi olarak devam ettirmek gibi bir alışkanlığınız var. Bu konuda en büyük motivasyonu nereden alıyorsunuz?
Yeni şeyler uygulamayı seviyorum. Tam olarak nedir bilmiyorum ama bir şey tetikliyor. Zeugma’da Çingene Kızı’nı gördüğüm anda mozaik yapmaya karar verdim. Müzeden çıktıktan yaklaşık üç saat sonra gerekli tüm materyalleri almıştım bile. 2015 yılbaşıydı. Nasıl yapılacağını araştırdım, öğrendim. Şu an tamamladığım 25 kadar farklı mozaik var. Bazen mozaik taşı ile farklı materyalleri de birleştiriyorum. Mesela en son Thassos Marble Beach’ten topladığım ufalanmış mermerler ve Lombok Adası’ndan topladığım kuskusu andıran kumu da mozaik taşı ile birarada kullandım.

​Hüseyin Yılmaz: “Seyahat etmek kişiyi her anlamda büyüten bir şey”
Zeugma Müzesi - Çingene Kız mozaiği

Peki gittiğiniz yerlerde görüp uyguladığınız başka şeyler var mı?
Tabii ki. Mesela Helsinki’de şimşir ağacından yapılan nihale ve ahşap çerçevelerden şu an ben de üretiyorum. Meksika’nın meşhur yiyeceği Taco’nun hamurunu açan ahşap bir mekanizma görmüştüm; döndüm, hemen aynısından yaptım. Ağaçla uğraşmayı seviyorum.

En sevdiğiniz tatil türü ve unutamadıklarınız nedir?
Gizemli yerleri seviyorum ben. Kamboçya Angkor Wat, Tibet’teki ibadet eden insanlar, Bhutan’daki halkın giyim biçimi ve tapınakları, Hindistan’daki ölü yakma törenleri, özellikle pencereleriyle Nepal’deki mimari, Peru’da Machu Picchu, Titikaka Gölü’ndeki yaşam, Tsomgo Gölü’nde yak safarisi, Laponya’da husky safarisi ve kuzey ışıkları, Yeni Zelanda’daki yerel kabilelerin dansı, İzlanda’da gayzerler, Belize’de vatozlarla dans, Sri Lanka’daki güleryüzlü insanlar, Kostarika’da dumanı üstünde Poas volkanı, Patagonya’da Cape Horn burnundaki dalgalar, Madagaskar’ın doğası, Maldivlerin renkli su altı etkilendiklerimden sadece birkaçı. Fakat hepsinin ortak özelliği insanı biraz şaşırtması. Farklı bir şeyler görünce daha mutlu oluyorum.

​Hüseyin Yılmaz: “Seyahat etmek kişiyi her anlamda büyüten bir şey”
Laponya

Seyahate çıkmadan önce nasıl bir hazırlık sürecinden geçiyorsunuz?
Çok fazla okuyup araştırıyorum. Basılı kitap varsa mutlaka alıyorum, Internet’te bulabilirsem videolarını izliyorum. Dahası mutlaka defterime notlar alıyorum. Çoğu zaman gittiğimiz yerler uzak destinasyonlar. Haliyle oralara kadar gitmişken hiçbir şeyi kaçırmak, ıskalamak istemiyorum.

Gittiğinize pişman olduğunuz bir yer var mı?
Asla yok. Çünkü gittiğim yerden zevk alacak bir şey mutlaka buluyorum.