Bir Solukta Bitecek Maratonluk Diziler

Aile büyüklerini mi ziyaret etsek yoksa fırsat bu fırsat, üç günlük tatilde güneye mi kaçsak? Bayram yaklaştıkça birçok ailenin gündemine oturan bu ikilemi bu sefer yaşamayacağız çünkü Corona günlerinde “Bayramda ne yapıyorsun?” sorusu tarih oldu. Ne de olsa milletçe evdeyiz. Ve böyle günlerde imdadımıza her zaman olduğu gibi yine diziler koşuyor.

Sezonlarca uzayan diziler kimileri için sıkıcı olabilir. Yarısında izlemekten vazgeçip kaybettiğiniz zaman için hayıflandığınız diziler olmadı mı hiç bugüne dek? Eminiz olmuştur. O yüzden bugün oturduk, tadında bırakan, bir oturuşta izlenip bitirmelik, keyif veren, başucu diziniz olmaya aday dizileri yazdık. İçlerinde “keşke hemen bitmeseydi” diyeceğiniz mini diziler de var, üç sezon süren ama kısa bölümleriyle sizin için çocuk oyuncağı olan diziler de. Şimdiden iyi seyirler.

Bir Solukta Bitecek Diziler

1- Şahsiyet (2018)

İlk önerimizin yerli bir dizi olmasını beklemiyordunuz muhtemelen ama son zamanlarda ülkemizde bu alanda gerçekten çok iyi işlere imza atılıyor. Şahsiyet de bunlardan biri. Güçlü kaleminden aşina olduğumuz Hakan Günday’ın senaryosunu yazdığı, Onur Saylak’ın ise yönetmen koltuğunda oturduğu dizinin kadrosu da oldukça güçlü. Haluk Bilginer’in bu dizideki rolüyle Uluslararası Emmy Ödülleri’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü kazandığı mutlaka kulağınıza çalınmıştır. Metin Akdülger, Cansu Dere, Hümeyra, Şebnem Bozoklu, Hüseyin Avni Danyal ise Bilginer’in rol arkadaşlarından sadece bazıları.

Gerilim-Suç kategorisindeki on iki bölümlük mini dizinin konusu ise şöyle: Emekli adliye memuru Agah Bey’in hayatı, kendisine konan Alzheimer başlangıcı teşhisiyle altüst olur. Agah Bey ilk şoku atlattıktan sonra, bu hastalığı hep gerçekleştirmek istediği ama bir türlü cesaret edemediği bir konu için fırsat olarak görmeye başlar. Nasıl olsa bir gün her şeyi unutacak ve işlediği cinayet için vicdan azabı çekmesine gerek kalmayacaktır.

Bir Solukta Bitecek Diziler

2- Chernobyl (2019)

Yayınlandığı sene Emmy ödüllerinde bütün kategorileri silip süpüren, “En İyi Mini Dizi” de dahil olmak üzere toplam 10 ödül alan Chernobyl’in tek kötü tarafı sadece 5 bölümde bitmesi desek, sanırız diziyle ilgili ne düşündüğümüzü anlatmış oluruz. İzledikten sonra, neden bu diziyi özellikle karantina günlerinde önerdiğimizi de daha net anlayacaksınız.

Chernobyl, herkesin bildiği üzere, 1986’da yaşanan faciayı konu alıyor. Ukrayna’daki nükleer santral patladıktan sonra SSCB olayı araştırması için nükleer fizikçi Valery Legasov’u görevlendirir. Yaşanan trajik kazanın gerçekleştiği yere giden Valery, hem olayın nasıl gerçekleştiğini öğrenmek hem de felaketi kontrol altına almak için insanüstü bir uğraş verecektir.

3- The Young Pope (2017)

Papalık görevine getirilen ilk Amerikalı Lenny Belardo, muhalif tavırları ve aykırı alışkanlıkları ile tam anlamıyla ezber bozmaktadır. Üstelik inancının da zayıf olduğu şüphesi kardinaller arasında hızla yayılır. Haliyle görevden azledilmesi için çıkan çatlak sesler de giderek yükselmeye başlar.

İlk kez Venedik Film Festivali’nde gösterilen ve Jude Law, Diane Keaton gibi Holywood’dan aşina olduğumuz isimleri kadrosunda barındıran The Young Pope, 8 bölümlük eğlenceli bir yapım. Eğer bu sizi kesmezse devam sezonu niteliğindeki The New Pope’a başlayabilirsiniz. Evet, sezon değiştikçe dizinin isminin değişmesi pek alışıldık bir durum değil ama dedik ya, bu papa gerçekten de ezber bozuyor.

 

Bir Solukta Bitecek Diziler

4- After Life (2019)

Ah Ricky Gervais. Ne yaptın da iki sezoncuk, kısacık, su gibi akıp geçen zaman diliminde bizi kendine böyle bağladın? Senaryosunu, yönetmenliğini ve başrolünü Ricky Gervais’in üstlendiği After Life, bir İngiliz kara komedisi olarak geçiyor ama kesinlikle diziyi tanımlamak için bu yeterli değil.

Dizi, eşi Lisa’nın ölümüyle tam bir yıkım yaşayan Tony’nin hayattaki “debelenmelerini” anlatıyor aslında. Gervais’in en dokunaklı işi olarak nitelendirilen bu film nasıl bir komedi filmine dönüşecek diye düşünüyorsanız, sizi bu konuda hayal kırıklığına uğratabilir çünkü After Life, kahkahalarla, gözlerinizden yaşlar gelene kadar güleceğiniz bir hikaye değil. Zekice ve incecik esprileriyle sizi gülümsetmeyi başarıyor ama aynı zamanda çok da üzüyor. Yüreğimiz ağzımızda, intihar eğilimi olduğunu saklamayan ama her defasında köpeğinin karnının acıkması ya da çişinin gelmesiyle ölümü erteleyen Tony’nin hikayesini izlerken, “Her şeye rağmen hayat devam etmeli mi gerçekten,” diye soruyoruz kendimize. Bunun yanıtını bize yine Tony veriyor ama kendine has, naif ve zeki üslubuyla.

Şimdilik dizinin sadece iki sezonu yayınlandı ama üçüncü sezonla birlikte final yapacağını öğrendiğimizde boynumuz bükük kaldı. Bölümlerinin yarım saati bulmadığı After Life, başlayınca bırakmak istemeyeceğiniz türden bir dizi, mutlaka tanışmalısınız.

5- Fleabag

Yine kısacık iki sezonla tadı damağımızda kalan İngiliz kara mizah dizilerinden biri daha. Bu kez anlatıcımız bir kadın, tüm hikayeyi onun gözünden izliyoruz. Fleabag, Emmy’de kendi kategorisinde En İyi Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu da dahil toplam altı ödülü kucakladı.

Ünlü bir mizahçı olan Phoebe Waller-Bridge’in hem yarattığı hem de başrolünü üstlendiği dizi, daha başlar başlamaz çok iyi bir hikaye izleyeceğinizin sinyallerini veriyor. Tek başına ayakta durmaya çalışan, hatalar yapan, hayata tutunmakta hepimiz kadar zorlanan, asi, komik ve özgür bir kadının hayatına, iç dünyasına tanıklık edeceğimiz Flebag, İngilizcede “pasaklı kadın” anlamına geliyormuş. Bizce muadilinin pek olmadığı dizi, özellikle de After Life ile arka arkaya izlendiğinde, “İngilizler bu mini dizi işini gerçekten biliyor” dedirtiyor insana.

Bir Solukta Bitecek Diziler

6- Angels in America (2003)

“Koşun, Al Pacino dizi çekmiş” desek, “Konusu neymiş?” diye bile sormadan izlemeye başlayacak olan kaç kişiyiz? Yanında Emma Thompson, Meryl Streep gibi usta isimler de olacak desek peki?

Aslında dizi yeni değil, 2003 senesinde yayınlanmaya başladı. Tony Kushner'in aynı isimli Pulitzer ödüllü oyunundan uyarlanan Angels in America, 5 Golden Globe, 22 Emmy kazanarak bu başarısının tesadüf olmadığını da kanıtlamış oldu. Diziyi anlatmadan önce ne desek spoiler verip tadını kaçırmayız diye düşündük, düşündük, en sonunda konusuna hiç girmemeye karar verdik. Belki merak edip izlersiniz.

7- A Christmas Carol (2019)

Nick Murphy’nin yönettiği, yapımcılarının arasında usta yönetmen Ridley Scott’un da bulunduğu A Christmas Carol, Charles Dickens’ın 1843’teki öyküsünden uyarlanmış fantastik bir dizi. Üç kısacık bölümle başladığı gibi de bitiyor. Dizide, duygusuz bir adam olan Ebenezer Scrooge’un, eski iş ortağının kendisini ziyarete gelmesiyle başlayan değişimini izliyoruz.

Bir Solukta Bitecek Diziler

8- Sharp Object (2018)

Yayınlandığı yılın en iddialı yapımlarından olan Sharp Object, yine bir roman uyarlaması. Eğer psikolojik gerilim türünü seviyorsanız, bu dizi gönlünüzü fethetmeye ve “ilk üç”ünüzü zorlamaya aday.

Gazeteci Camille Preaker’ın, bir cinayet ve bir kayıp vakalarını araştırmak için doğup büyüdüğü kasabaya gönderilir ama vakaları araştırırken, aynı zamanda kendi geçmişinde yaşadıklarıyla da yüzleşmek zorunda kalır.

9- Narcos (2015)

Dünyaca ünlü Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar’ın yükseliş ve çöküş dönemlerinin anlatıldığı Narcos, oldukça ses getiren yapımlardan. Toplam üç sezon olan Narcos, hemen bir günde bitirebileceğiniz dizilerden değil ama özellikle biyografi izlemeyi sevenler için kaçırılmaması gereken, şahane müzikleriyle de sizi keyiflendirecek bir hikaye.

Bir Solukta Bitecek Diziler

10- Manhunt: Unabomber (2017)

Listemizin Narcos’tan sonraki ikinci biyografisi Manhunt, toplamda 8 bölümden oluşan bir mini dizi. 78’de bombalı eylemlere başlayan ve 95 yılına kadar sürdüren “Unabomber” lakaplı Ted Kaczynski bir manifesto yazar ve bu manifestosunun Amerika’nın en çok okunan gazetelerinde yayınlanmasını ister. İsteği yerine getirilmezse eylemlerine devam etme kararı alacaktır.