Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
İsmim Melike Kutlay Cengiz. Ben; gezmeye bayılan, çok meraklı, dolayısıyla araştırmacı, devamlı plan yapan, macerasever bir eczacıyım. “Gençliğimin kıymetini bilmek” için çok gezmeye ve gezdiğim yerleri başkaları ile paylaşmaya çalışıyorum. Eşim Olgun da sağolsun bana ayak uyduruyor, birlikte çok keyifli seyahatler gerçekleştiriyoruz. Gezmeye öğrenci iken kültürel değişim programları ile başladım. Amaç kültür alışverişi olunca gittiğim yerler, ülkelerin en bilinmeyen yerleri oluyordu. Örneğin ilk seyahatim doğduğum, büyüdüğüm ve hala yaşadığım Söke'nin Almanya'daki kardeş şehri Schönebeck'e idi. Sonradan tanıştığım Almanlar bile Schönebeck'in nerede olduğunu bilmiyordu ve sanırım dünyada Söke bile Schönebeck'ten ünlüydü. Üniversite yıllarındaki 2. seyahatimde ise Amerika'ya gidiyordum ama yine bilinmeyen bir yere: Wisconsin eyaletinin East Troy isimli kasabası. 1 ay boyunca sosyal hayatın olmadığı tipik bir Amerikan kasabasında tipik bir Amerikan ailesinin evinde 3 öğün fast food yiyip beysbol maçı izledim. Ama çok şey öğrendim! Bu tecrübelerin ardından artık biraz da "bilinen yerlere" gitme hırsı sardı beni. Okulu bitirdim, eczacı oldum, işlerimi yoluna koydum evlendim ve gezmeye devam...

Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Seyahatler hayatımın rengi diyebilirim. Günlük yaşamın tek düzeliği, çalışma hayatı ve ev işleri arasında kaybolup gidince yaşadığımı hissedemiyorum. Siyah, beyaz ve grilerin arasına biraz renk serpiştirmek adına her tatilimizi seyahat ile değerlendiriyoruz. Hafta sonu için bile bir yerlere gidebiliyorum. Üşenmemek altın kural! Biliyorum ki bugün üşenirsem, yarın fırsat bulamayabilirim. Her gittiğim yerden yeni şeyler öğreniyorum. Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım. Bazı anlar (özellikle gün batımları) çok huzurlu hissettiriyor, “iyi ki yaşıyorum” diyorum. Henüz gidip de pişman olduğum bir yer yok.

Şimdiye dek gördüğünüz ülkelerden sizi en çok etkileyen hangisi oldu?
Gittiğim her yerden zevk alıyorum, tüm seyahatlerimin bende yeri ayrı. Almanya’ya, Avusturya’ya gittiğimde tertip ve düzene hayran kalıyorum, Amerika’ya gittiğimde çeşitliliğe… Dubai’de lüks beni şaşkına çevirirken, İtalyanların geçmişe sahip çıkışına parmak ısırıyorum. Yine de en beğendiğim yer tarihi atmosferi ve muhteşem doğası ile Hırvatistan oldu sanırım. Lübnan’da ise farklı kültürlerin bir arada yaşamak için ödediği bedeller beni çok etkilemişti.

Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Kendinizi bir “gezgin” olarak nasıl tanımlarsınız?
Aslında gezmeyi sevmenin kalıplara sokulmaması gerektiğine inanıyorum. “Turist miyim, gezgin mi?” “Lokaller gibi mi geziyorum, turistler gibi mi?” tartışmalarına hiç yanaşmıyorum. Gitmeden önce araştırmamı yapıyorum, uçak biletimi alıyorum, otelimi rezerve ediyorum ve gidiyorum. Gittiğim şehrin meşhur noktalarını elbette görüyorum, yerel halka karışma fırsatım varsa onu da değerlendiriyorum. Örneğin toplu taşıma kullanmak kendimi yerele biraz daha yaklaşmış hissettiriyor. Gönüllülerin düzenlediği yürüyüş turları varsa katılıp şehri yerel bir ağızdan dinlemeyi seviyorum. Yeni yerler görmenin yanı sıra deneyim elde etmeye de önem veriyorum. Geçen yaz gittiğimiz Hırvatistan'da sadece popüler yerlere değil, güneşin çok güzel battığını duyduğumuz için Zadar'a da uğradık. Kaliforniya'ya gitmişken "dünyanın en iyi araba yolculuğu rotalarından" olduğunu duyduğumuz Highway 1’ı kaçıramazdık, San Francisco'dan Los Angeles'a o yoldan gittik.

Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Balayınızı bir gemi turuyla gerçekleştirmişsiniz, deneyimlerinizi anlatır mısınız?
Bana şu aralar en çok sorulan sorulardan biri; “Balayına nereye gidelim?”. Biz gemi turuna çıkmıştık ve herkese de önerebileceğim bir balayı biçimi. Öncelikle balayı planının sizi heyecanlandırması gerektiğine inanıyorum. Yoğun telaş içindeyken sonunda gideceğiniz tatil sizi motive etmeli. Biz ne 5 yıldızlı bir tatil köyünde yiyip içip yatmak istedik, ne de yoğun bir İtalya turunda oradan oraya koşturmak… Yeni yerler görürken yorulmayacağımız bir tatil planı oldu gemi turu. Üstelik gemimiz 5 yıldızlı otel ayarındaydı ve yemekler müthişti! Bavullarımızı kımıldatmadan Girit, Roma, Sicilya ve Malta’yı gördük. Üstelik gemide bize gösterilen ihtimam da müthişti. Tabii ki gemi turu ile gittiğiniz yerleri tam anlamı ile görmüş olmuyorsunuz, çünkü gittiğiniz yerde 6-8 saat arası zaman geçirebiliyorsunuz sadece. Ama yorucu olmayan ve romantik bir tatil alternatifi olduğu için balayına gideceklere tavsiye ediyorum. 

Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Doğu Amerika seyahatinizde hangi şehirleri görmüştünüz?
En son Amerika seyahatimde doğuda New York, batıda ise San Francisco ve Los Angeles’ı gördük. Ülke kocaman ve her köşesi bambaşka.
 
Böyle bir seyahat planı olanlara tavsiyeleriniz neler olur?
Doğuda New York mutlaka görülmeli diyorum. Broadway’de bir müzikal izlenmeli, Central Park’ta bisiklete binilmeli. Doğuya daha uzun vakit ayrılacaksa Niagara Şelaleleri ziyaret edilebilir. Boston ve Washington rotaya dâhil edilebilir. Batıda ise daha yazlık, daha rahat bir tarz hakim. San Francisco, Los Angeles, San Diego ve Las Vegas görülesi şehirler. Büyük Kanyon, Sequoia Milli Parkı ise bölgedeki doğal güzellikler arasında. Amerika’nın neresine giderseniz gidin, eğlenceli bir tema park ziyaret edip felekten bir gün çalmanızı öneririm. Bir de alışveriş için bütçe ayırmanızı.

Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Seyahat planlarınızı yaparken rotanıza nasıl karar veriyorsunuz?
Nereye gideceğime karar verirken öncelikli olarak maliyete bakıyorum. Ucuz uçak bileti bulduğum yere öncelik tanıyorum. Üst üste Avrupa’ya gitmişsek araya biraz Ortadoğu serpiştiriyorum. Gideceğim yeri ve civarını gerek kitaplardan, gerekse internetten araştırıyorum. Benden önce oralara gitmiş gezginlerin görüşlerine önem veriyorum. Şehirlerin önemli noktalarını keşfettikten sonra civarda bir doğa güzelliği varsa oraya da vakit ayırıyorum.

Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Favoriniz hangi ülkede hangi yemek?
Aslında “ne bulsa yiyen”, yeni tatlara açık bir turistim ama en son çıktığımız Tayland seyahatinde Thai mutfağının bana göre olmadığını fark ettim. Böyle durumlarda İtalyan mutfağı kurtarıcı oluyor. Yine de bizim damak tadımıza en çok benzediği için Lübnan mutfağı favorim.

Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Seyahatleriniz sırasında başınıza gelen, bizimle paylaşmak istediğiniz enteresan bir anınız var mı?
Dubai Mall alışveriş merkezinde gezerken geniş bir alanda 200 adet renkli masa ve sandalye gördük. Ne olduğunu sorunca öğrendik ki bu masalarda 200 adet manikürcü 8 saat içinde 5000 kişiye manikür yaparak Guiness Rekorlar kitabına geçeceklermiş. İstersek biz de katılabilirmişiz. Hemen sıraya girdik, arkadaşımla biz de tırnaklarımızı törpületip hatıra ojelerimizi aldık. Eşim de fotoğraflarımızı çekti. O gün o rekor kırıldı ve rekorda bizim de parmağımız var - gerçek anlamda!

Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Sıradaki seyahatiniz nereye olacak?
Yazın deniz tatili yapmayı sevdiğim için Ege sahillerinde hafta sonu kaçamakları şeklinde gezmeyi planlıyorum. Ramazan Bayramı’nda ise Rodos’ta olacağız.

Farklı bir ülkeye yerleşme şansınız olsa nereyi seçerdiniz?
Amerika olurdu galiba. Eşimin de benim de çok zamanımız geçti orada, düzenini ve “iş yapış biçimlerini” seviyoruz. Çok uzak olması dezavantaj tabii ki…

Melike Kutlay Cengiz: “Seyahatlerde devamlı algılarım açık, öğrenmek için hazır oldayım”

Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blogunuzun adresini öğrenebilir miyiz?
www.ayagimintozuyla.net Gezilerimi "Ayağımın Tozuyla" isimli blogumda yazmaya başladığımdan beri gezmek apayrı bir zevk veriyor bana. "Burayı nasıl anlatırım" diye kafa yoruyor, hiçbir ayrıntıyı unutmuyorum. Fotoğraf işlerine de eşim bakıyor. Benden sonra oralara gidecek seyahatseverlere güzel izler bıraktığımı düşünüyorum. Zevkle geziyor, zevkle yazıyorum.