Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba, ben Şükran Şahin. 58 yaşındayım. Bartın’da doğdum. Karabük’te 20 yıl resim-iş ve sanat tarihi öğretmenliği yaptım. 17 yıl (2 ay öncesine kadar) Ankara/Bilkent Koleji’nde görsel sanatlar eğitimciliği yaptım. Kendi atölyemde resim çalışmalarımı sürdürmekteyim. 16 kişisel sergi açtım, çok sayıda karma sergiye katıldım. Onlarca dernekte yönetim kurulu üyeliği yaptım/gönüllü çalıştım. Alanımla ilgili dergi, gazete ve websitelere yazılar yazdım, seminerlere katıldım ve bildiriler sundum. Çocuklara ve yetişkinlere yönelik gönüllü sanat etkinliklerinde uygulayıcı olarak yer aldım. Merakım ve ekonomik gücüm yettiğince geziyorum ve gezi yazılarımı gezialemi sitesinde paylaşıyorum. Birçok ödülün yanı sıra; GÖRSED’in (Görsel Sanatlar Eğitimi Derneği) 2006 yılı “Yılın Görsel Sanatlar Eğitimcisi Ödülü”ne layık görüldüm. Evliyim ve 2 çocuğum var.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Dünyaya dokunmak, farklı kültürleri öğrenmek, ilginç coğrafyaları keşfetmek ve kentlerin dokusunu hissetmek için, kilometrelerce yürümek, gittiğim yeri doğal ortamında keşfetmek, iletişim kurmak, müzeleri görmek, galerileri dolaşmak, yerel lezzetleri tatmak… Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum. Gezerken; daha hoşgörülü, yaratıcı ve mutlu oluyorum. Ayrıca öğrencilerime, çevreme bu kültürü aktarmak hoşuma gidiyor. Yetmez mi?

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Şimdiye kadar kaç ülke gezdiniz?
19 ülke gezdim. Ülkemizin birkaç yeri dışında çoğunu gezdim. Sevdiğim yerlere defalarca gittim.
 
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?                                                                                                       
Farklı açılardan birçok yer etkiledi. Örneğin: İzlanda’nın ilginç coğrafyası, New York’un müzeleri ve kültürel çeşitliliği, Balkanların onca acıya karşın hayata sevgiyle ve neşeyle tutunan insanları, Helsinki’de yıkanmış medeniyet, Viyana’da sanat atmosferi,  Sevilla’da Flamenko… Uygarlıklar beşiği cennet ülkemizin hala bozulmamış, yapılaşmamış, korunmuş köşeleri her zaman beni etkiler.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Gezdiğiniz ülkeler arasında tekrar gitmek istediğiniz bir ülke var mı?                                      
(Büyük) İspanya. Ülkemizde ise Kozak yolu-Bergama arası fıstık ağaçlarının arasından güneşin doğduğu saatlerde tekrar gitmek isterim.             
       
Bize biraz seyahat etme mantığınızı anlatır mısınız? Genelde tek mi yoksa grupla mı seyahat edersiniz?
Çoğunlukla gezgin yakın arkadaşlarımdan oluşan 5-6 kişilik grubumuz var. Bazen gezilerime eşim, kız kardeşim, görümcem de katılır. Gezide her birimizin bir görevi olur. Ben geziden önce dersimi çok iyi çalışırım. Grubumuzun ilgi alanlarına göre en ince ayrıntısına kadar planlama yaparım. Minik defterime ve akıllı telefonuma yazarım. Dil iletişiminde grubumuzdan Alison ve Emine devreye girer. Birbirimizi tamamlarız. Bazen güvenilir turlarla gezeriz. Çoğunlukla turun sadece konaklama ve ulaşımından yararlanırız, programımızı kendimiz yaparız. Gideceğimiz yerlerin çoğunu önceden belirleriz. Gideceğimiz yerle ilgili, Türkçe cep rehber kitapçığından alırım. Genellikle merkezde tren istasyonuna yakın bir konaklama tercihi yaparız. Gittiğimiz yerde önce turizm ofisine uğrarız. Gerekli bilgileri öğrenir ve broşür, harita, vb. ediniriz. Kısa süreli geziler de Hop On Hop Off City Tour otobüsleriyle kenti gezeriz. Gezdiğimiz şehirde grubumuz ilgi alanına göre ayrılabilir, bireysel gezebiliriz. Gördüğünüz gibi risksiz ve zamanı verimli olarak kullanacağımız bir geziye odaklanırız. Bu söyleşim benim gibi orta yaş gezginleri için yararlı olabilir.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Rotanızı nasıl belirliyorsunuz?                                                                                                                                           
Öncelikle hislerimi takip eder ilgi duyduğum yerlerin izini sürerim. Louvre Müzesi’ni görmek için Paris’e;  Museum of Modern Art, Guggenheim ve Metropolitan  müzeleri için New York’a; Prado Müzesi için Madrid’e, Ermitaj Müzesi için St. Petersburg’a; Elhamra Sarayı’nı görmek için Granada’ya; Museo del Baile Flamenco için Sevilla’ya gittim. İlginç coğrafyası için İzlanda’ya gittim. 37 yıl sanat eğitimciliği yapınca doğal olarak gezilerimde mutlaka müzelerin çocuk eğitim bölümlerine uğrayıp, biraz vakit geçiririm oralarda. Örneğin,  “Children's Museum of the Arts” New York gezim için çekiciydi. Güvendiğim gezi bloglarını takip ederim. Gezgin dostlarımın önerilerini ciddiye alırım. Ülkemizin her köşesi ilgimi çeker.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Seyahat öncesi nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?                                                                                                                
Öncelikle gittiğim yerlerde ilgi alanıma göre “nereleri kaçırmamalıyım” sorusuna yanıt ararım ve araştırırım, bilgilenirim. Mevsim uygun mu diye bakarım. Turla gideceksem eğer, güvendiğim turlardan teklif alırım. Ekonomik bilet, erken rezervasyon gibi bütçeme uygun biçimde hazırlık yaparım. Seyahatimden önce; her olasılığa karşın “anne kurabiyeleri”mi yaparım. Yanına kuruyemiş ve aperatif tatlar hazırlayarak bavuluma yerleştiririm.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

En son nereye gittiniz? 
Temmuz’da; Almanya (Bavyera Bölgesi) Münih, Romantik Yol kasabaları ve Salzburg’taydım. Ağustos’ta; Demre, Kekova, Kaleköy, Antalya’daydım.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Sırada neresi var?
Önümüzdeki hafta; Ören, Midilli. Sonrasında ise Çin var.
 
Seyahatleriniz sırasında sizin gibi gezginlerle tanışıyor musunuz? Hiç enteresan anınız var mı?
Birkaç kez gezginlerle yolumuz kesişti ve birlikte plan yaparak gezdiğimiz oldu. Hoş sürprizler oluyor tabii. Rusya’da müze gibi olan metro istasyonlarının hepsini görmek istedik, 1 günümüzü ayırdık. Bir ara metroda rotamızı şaşırdık, grubumuzla konuşurken yanımıza “yardım edebilir miyim” diye birisi yaklaştı. Rusya’da yaşayan Türk mimar, Sultan, bizi görmek istediğimiz metro istasyonuna ve metroda yemek yiyebileceğimiz bir lokantaya götürdü, birlikte epeyce sohbet ettik, bizi evine davet etti. Çok hoş bir anıydı. Yine Münih’te uçaktan inip, dalgınlıkla metro ile otelimizin bir durak öncesinde inmişiz. Yönümüzü bulmaya çalışırken önümüzde duran otomobildeki gence adresi sorduk. Bize tarif etti. Biz taksi bulmaya çalışırken Almanya’da doğup büyüyen 18 yaşındaki Sercan 2-3 dakika sonra geri geldi ve hemşerilerinin zor durumda kalmasına gönlü razı olmadığı için, navigasyon yardımıyla bizi otelimize bıraktı. Bize Münih için gezi planı yaptı, yemek yiyebileceğimiz lokantaların adreslerini yazdı ve kaldığımız sürece belki gerekebilir diye telefon numarasını verdi. Diğer günlerde ara sıra Sercan’ı arayıp, zorlandığımız konularda bilgi aldık. Bavyeralıların kibirli ve kaba davranışlarının yanında Sercan’ın içtenliği ve naifliği bizi çok duygulandırdı. Babaannesinin yanına Ankara’ya geleceğini öğrendik, biz de Sercan’ı gezdireceğiz Ankara’da.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Ülkelerin yeme-içme alışkanlıkları çok farklı olabiliyor. Siz gezilerinizde bu durumu nasıl belirliyorsunuz, yemek yemek için nasıl yerler tercih ediyorsunuz?
Farklı yerel lezzetlere hep ilgim olmuştur. Kesinlikle gittiğimiz yerlere ait yemek ve içecekleri tadarım.  Gitmeden mutlaka yemek yiyeceğimiz yerleri farklı kaynaklardan belirleriz. Gittiğimiz şehirde özgün ve lezzetli tatların olduğu restoranları yerli halka sorarız. Çoğunlukla da bu konuda başarılı oluruz. Bavulumda elektrikli kahve cezvesi, Türk kahvesi, kahve fincanım ve poşet çayım olmazsa olmazımdır.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Otel, hostel, kamp vs.                                                     
Şehre ve tren istasyonuna yakın yıldızlı oteller

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?                                                            
Arnavutluk/Tiran; çok karışık, kuralsız. Makedonya/Yeni Üsküp’te Hristiyanların yaşadığı bölümü Türk bölgesinden devasa, kich ve görgüsüz post modern mimari yapılarla ve yüzlerce anlamsız, çakma heykellerle ayırmışlar. Rahatsız ediciydi. Bavyera’da Türk olduğumuz için birçok yerde Türklere karşı önyargının olduğunu hissettik ve bazı kabalıklarına maruz kaldık!

Farklı bir ülkeye yerleşmeyi düşündünüz mü? Düşündüyseniz neresi ve neden?                                             
Sürekli olarak yerleşmeyi hiç düşünmedim. Ancak Viyana ve Helsinki’nin sanatsal atmosferinden ve medeniyet kokan huzurlu ortamından etkilendiğim için 1 yıl oralarda, güncel (çağdaş sanat) sanatı biraz daha araştırmak için 1 yıl New York’ta, yaşanası bulduğum için 1 yıl Barcelona’da kalmak isterdim. Görmediğim yüzlerce yer var, belki oralarda yerleşmeyi düşüneceğim yerler olabilir. Örneğin Uzakdoğu ilgimi çekiyor.

Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz para verseler, haydi gez deseler, neler yapar nerelere giderdiniz?
Galapagos Adaları’nı ve oradaki denizi, kara iguanalarını, fokları, farklı balıkları, denizaslanlarını, ilginç kuşları ve penguenleri görmek isterdim. Brezilya Iguassu ve Kanada/Amerika Niagara şelalelerini görmek isterim. Hindistan’daki egzotik ortamı ve farklı dinamiği merak ediyorum. Dönüşte bu dinamiğin görsellerini tuvalime yansıtmak isterim. Tayland’ı (yemeklerini, geleneklerini ve inanışlarını nasıl yaşadıklarını) merak ediyorum. Şimdiki Küba’yı kendi gözümle görmek isterim. Kutup Işıkları (Aurora)’nı seyretmek, fotoğraflamak ve ülkeme dönünce belleğimde kalanların yansımalarını tuvalime dökmek isterim. Mercan Adaları (Atol)’nı kuşbakışı ve kayıkla gezerek yakından görmek isterim. Hayal bu ya;  genç olsaydım, Atlantik Okyanusu’ndaki MU kıtasının kalıntılarını dalarak görmek isterdim.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Türkiye’deki insanlar gezmek, seyahat etmek konusunda biraz eksik kalmış durumda, ne yazık ki ekonomik şartların da etkili olduğu bu durumun gelişmesi için önerileriniz var mı?
Haklısınız. Gezmek için para kazanmanın yanı sıra, ülkemizde gezme kültürünün yerleşmemesini de ekleyebiliriz. Gençler para kazansa dahi ailesinden izin çıkmıyor seyahat tutkusuna. 16-17 yaşındaki yabancı turistler rahatlıkla dünyayı dolaşabiliyorlar. Ülkemizde bu mümkün mü? Kaç aile bu cesareti gösterebilir ve izin verebilir! Ancak gençlere yönelik az da olsa bazı programlar var. Oğullarım 14 ve 17 yaş arasında Rotary Dernеği’nin gençlere yönelik farklı konseptli yurt dışı gezilerine katıldılar. Gittikleri yerde ailelerin yanında kaldılar. GEÇTUR’un gençlere yönelik ekonomik, güvenli gezi programları var yıllardır. Örneğin, InterRail Global Pass bileti, Avrupa'nın 30 ülkesinde 5 gün ile 1 ay arasında sınırsız serbest dolaşım olanağı sağlıyor. Gençler bu fırsatları takip etsinler. Arkadaşım Burcu, Avrupa’nın 14 ülkesine ve 16 şehrine AVSAT’ın İnterbus projesi kapsamında çok ekonomik fiyatlarla dolaştı. Yinede karamsar olmamak gerekiyor. Araştırınca fırsatlar yakalayabiliyorsunuz.
 
Gönül ister ki belediyeler ve resmi kurumlar destekli halka dönük ekonomik seyahat programları olsun! Turlar erken rezervasyonlarda, bazı aylarda daha ekonomik olabiliyor. Taksitli seçenekler var. Havayolları bazen promosyonlu açık bilet kampanyaları yapıyor. Ülkemizde gezginler ve gezi blogları; bıkmadan, üşenmeden gezme kültürüne ait düşüncelerini ve anılarını paylaşsınlar, insanların seyahat tutkularını tetiklesinler. Gezimanya, gezialemi, vb. bu anlamda kararsız gezginlerin gezme ruhunu ateşliyor. Gezgin arkadaşım eğitimci Tuba; ekonomik uçak biletlerini takip ederek millerini ve toplu taşıma araçlarını kullanarak, hostellerde kalarak 33 ülkeyi dolaştı. Ekonomik durumu çok iyi olup da ülkemizin cennet köşelerini keşfetmeyen ve yurt dışına dahi çıkmayanlar var. Bu biraz yaşamsal tavırla ilgili… Zengin değilim, ancak seyahat tutkumu önceliğime alınca bir şekilde gezmeyi başarabiliyorum.

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Şükran Şahin: “Hayata gelmemizin bir anlamı olmalı. Gezerek hayatımı anlamlı tamamladığımı hissediyorum”

Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalı, nelere dikkat etmeliler?
Öncelikle ülkemizin gidebildikleri her köşesine gitsinler. Her bölgenin ayrı bir özelliği var. Yurt dışı için yakın yerlerden başlayabilirler. Avrupa hem kolay hem de güvenli. Turla giderlerse çok iyi incelesinler. İnternetten turların tüketici şikâyetlerinin olduğu bölümlere baksınlar. Biz bir tur şirketinden Orta Avrupa gezisi almıştık. Gezinin iptal edildiğini havalimanında öğrenmiştik, birkaç saat öncesinden. Yatırdığı gezi ücretini alamayanlar olmuştu. Bazı ülkelerde hırsızlık çok oluyor, bu konuda dikkatli olsunlar. Şehre ve merkez istasyona yakın oteller, pansiyonlar, hosteller her zaman kolaylık sağlıyor. Yurt dışında; ülkeden ülkeye, şehirden şehre hem ekonomik hem de çok keyifli tren seyahatleri yapabilirler. Sağlık açısından riskli ülkelerde aşı vb. gibi önlemler almayı unutmasınlar.