Ankara’ya iş seyahati denince insanın aklına ilk gelen sıkıcı bir rutin tempodur, öyle değil mi? Ama Ankara’da aslına bakarsanız gezilecek pek çok yer var. Nereler mi? Anlatalım :)
Ankara özellikle iş seyahatlerinin en önemli duraklarından biri malumunuz. Fakat Ankara’ya günübirlik ya da birkaç günlüğüne iş sebebiyle gitmiş olsanız da toplantılardan arta kalan zamanlarda ya da öğlen arasında size kalan zamanı fırsat bilip, iş seyahatini turistik seyahate çevirebileceğiniz seçenekler var.
Bizim bu Ankara seyahatinde konaklama adresimiz Kavaklıdere’de, Tunalı Hilmi’nin hemen burnunun dibindeki Divan Otel’di. Her sabah sağlam bir kahvaltının ardından otelin Tunalı Hilmi’de olmasını da fırsat bilip bolca gezdik bu gençliğimin geçtiği ve daha hala eskimeyen caddede.
Eğer bu bölgede konaklıyorsanız Tunalı Hilmi Caddesi, Kuğulu Park ve Bestekar Sokak gibi noktalar hala hareketliliğini koruyan yerler.
Eğer iş seyahatinden kalan birkaç saatte kendinize bir fırsat bulabilirseniz, Ankara’da gezilecek yerlerin başında şüphesiz Anıtkabir yer alıyor. Anıtkabir’e daha önce kaç kere gitmiş olursanız olun Aslanlı Yol’a geldiğiniz anda tüyleriniz diken diken oluyor ister istemez. Aslanlı Yol boyunca yürüyüp Atatürk’ün kabrini ziyaret ettikten sonra buradan ayrılmak zaten işin klasiği. Eğer vaktiniz varsa Atatürk’ün eşyalarını da görebilirsiniz. Belki bilenleriniz vardır; Aslanlı Yol’da 24 tane aslan heykelinin bulunma sebebini bir de ben burada paylaşalım. Yol boyunca bulunan 24 aslan heykeli “24 Oğuz Boyunu”, aslanların çift sayıda olması “birlik ve bütünlüğü”, uysal şekilde yatar pozisyonda olmaları ise “barışseverliği” temsil ediyor.
Biz Tunalı Hilmi’de kaldığımız için yalnızca bir cadde boyu giderek Atakule’ye de ulaşabilecek durumdaydık tabi ki. Çankaya’da bulunan ve kentin simgesi konumundaki Atakule hızlandırılmış Ankara turunun ikinci durağı olabilir. Burası Ankara’nın ilk, Türkiye’ninse ikinci seyirli teraslı alışveriş merkezi olma özelliğine sahip. Tabi tek alametifarikası bu değil. Ankara’nın merkezinde bulunan ve Botanik Park manzarasına yüzünü dönen Atakule’de Ankara’nın tüm renklerini bulmak mümkün. Zira sadece alışveriş dükkanlarının değil, pek çok galerinin de bulunduğu bu 90’ların gözde mekanı ayrıca gurme restoranlarıyla da iddialı. Dolayısıyla öğlen yemeğinizi burada yerken bir yandan da Ankara keşfinin tadını çıkarabilirsiniz.
Buraya kadarki önerilerimiz daha ziyade iş seyahatinden arda kalan birkaç saatte neler yapılabileceğiyle ilgiliydi. Ama eğer iyiden iyiye zaman ayırabilecekseniz Ankara’da gezilecek yerler tabi ki bunlardan ibaret değil.
Sadece Ankara’nın değil Türkiye’nin de en önemli müzelerinden olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi Ankara’da gezilmesi gereken yerler listenizde mutlaka olması gereken yerlerin başında geliyor. Zira bu müze Paleolitik Çağ’dan Hititler’e, Neolitik ve Kalkolitik dönemden Osmanlı’ya dek uzanan zengin bir koleksiyona sahip müze Avrupa Müzeler Birliği ödüllü bir hazine aynı zamanda. Madem tarihin peşine düştünüz, benim tavsiyem Hititler tarafından yapıldığı tahmin edilen Ankara Kalesi’ni de görmenizden yana olacak. Aynı zamanda çaycıları ve antikacılarıyla da meşhur kale ve çevresi Ankara’nın günbatımını en güzel izleyebileceğiniz yer.
Bir ODTÜ mezunu olarak Ankara’ya gitmişken okuluma gitmemek olmazdı. Hele ki Tuğçe daha önce ODTÜ’yü hiç görmemişken! Şehir merkezine 7 kilometre uzaklıktaki ODTÜ, Ankara ziyaretiniz sırasında yine aklınızda bulunması gereken yerlerden.
Her ne kadar ODTÜ’ye giriş serbest değilse de eğer bir tanıdığınız ya da mezun bir arkadaşınız varsa bir şekilde fırsat yaratabilirsiniz. Köklü tarihi, kurulduğu günden bu yana itinayla yaşattığı geleneği ve ruhu, kendine has ekolü ile ODTÜ başlı başına bir durak zaten.
Tabi benim için bunun da ötesinde okuduğum bölüm olan Elektronik Mühendisliği, bolca zaman geçirdiğimiz kantinler, stadyum, yurtlar bölgesi gibi noktaları gezdik.
Bende uyanan nostalji duyguları haliyle Tuğçe’de olmadığı için biraz benim 40 yaşı yumurcağı hallerime gülmekle yetindi, ne yapsın zavallıcık?
Ankara’da son günümüz ise 25. mezuniyet yılım nedeniyle ziyaret ettiğimiz Ankara Fen Lisesi’ydi. Burada çok uzatacağım bir konu yok, çünkü aslında AFL, Ankara’da gezilecek yerler listesinde değil. En azından siz sevgili okuyucular için değil. Ama benim çocukluğumun ve erken dönem gençliğimin geçtiği, karakterimin şekillendiği bu okul benim için çok değerli olduğu için buraya bir fotoğraf koymadan edemedim.
Gerek muhteşem müzeleri, gerek cumhuriyet ruhunu yansıtan Ulus, Anıtkabir gibi noktaları, gerekse de deniz olmadığı için midir nedir ekstradan keyifli hale getirilmiş gezinti noktalarıyla Ankara iş seyahati için uğrayanlara sanıldığından daha fazla gezilecek yer imkanı sunuyor.
Ha unutmadan, eğer bir akşam da canınız dışarıda eğlenmek isterse, Ankara gece hayatıyla İstanbul’la yarışamayacak düzeyde olsa da yine de çok daha seçkin kültürel aktivite seçenekleri sunuyor meraklısına. Tiyatrolarından sinemalarına, konserlerinden barlarına kadar imkanlarıyla göründüğünden çok daha renkli bir gece hayatı var Ankara’nın.
Ee, artık sırları aldınız. O zaman bir sonraki Ankara iş seyahatinizi biraz renklendirebilirsiniz ;)