Stres dolu haftalar ve aşırı yorgunluktan sonra tek plan, evin yatak odası denen bölümünde yataktan çıkmamak üzerine kurulu iken içimdeki gezelek haylaz söz dinlemedi yine… Yataktan doğrularak ve hızlı bir kahvaltı ile “ne yapabilirim” düşüncesi yerleşmeye domuzlanırken usuma, çok uzağımda sayılmayan Tuz Gölü aydınladı ve yola çıkmıştım bile…
Karayolları kenarındaki çeşme tabelaları hep ilgimi çekmiştir, severim yolculukta akan çeşmeleri… Şereflikoçhisar’a gelmeden kenarda yakaladığım bir çeşme ve kavaklar…
Ankara’nın güney kısmında yer alan Tuz Gölü; Türkiye’nin tuz ihtiyacını karşılamak ile birlikte ülkemizin 2. büyük, aynı zamanda en sığ gölüymüş. Çok yavaş yavaş, yolun tadını çıkararak ve kamyonlara dahi yol vererek yapılan bir yolculuktan sonra yine de gün batımına yaklaşık 4 saatten biraz daha fazla zaman var. Amacım gün batımı fotoğrafları çekmek ve madem zaman var diyorum, çevre köyleri gezme zamanı…
Hirfanlı Barajı civarında köyler gerçekten görülesi; her köyde bir sürü çeşme, en çok da onlar hoşuma gidiyor. Bozkır ortasında bu sular nereden geliyor diye soruyor insan kendine…
Bir noktaya geliyorum ki işte manzara budur diyerek ve çokça soluklanarak bakakalıyorum göle doğru…
Saatin nasıl geçtiğinin farkında değilim burada manzarayı seyrederken ve gün batımını kaçırabilirim, acilen geri dönüyorum tekrardan Tuz Gölü’ne…
Ankara istikametinden Aksaray’a doğru giderken, Şereflikoçhisar’a gelmeden Tuz Gölü’ne girebileceğiniz bir tesis bulunmakta… Burada tuzdan yapılmış bir sürü sağlık ürünü almakla birlikte, gün batımına nazır kahvenizi ve çayınızı yudumlayabilirsiniz. Özellikle tur şirketlerinin de uğrak noktası… Fotoğraf severler için eşsiz bir güzellik, gün batımı yaklaştıkça fotoğrafçı sayısı 30’u buluyor zaten… Tuz Gölü’nde yürüyenler en başta gelenler tabii ki… Garip bir duygu, adeta yer ile gök birleşmiş gibi bir his... Tuzlu tuzlu çıkıyorsunuz sudan, ayaklarınız beyaz…
Yürüyüş bittikten sonra başlasın fotoğraf çekimleri, gerçekten bu anları çekmek için İstanbul’dan dahi gelinir. Yolunuz düşerse mutlaka siz de bu eğlenceli ve garip tuzluluğu yaşayın, geçmezse yolunuz bir ara geçirin… İşte kadrajımdan Tuz Gölü’nde gün batımı…