Filmlerle Paris'i Keşfetmek İsteyenler Buraya :)

Dünya, bugünlerde salgın nedeniyle karantina günlerinden geçiyor... Bırakın seyahate çıkmayı parka dahi çıkma özgürlüğümüz kısıtlanmış durumda. Ancak kısıtlamanın var olamadığı koca bir alana da sahibiz. O da tabii ki sanat…

Fiziken olmasa da bizlere oradaymış gibi hissettirecek ve ruhumuzu seyahate çıkaracak yapıtlar bu dönemde en büyük sığınağımız haline geldi. Elbette filmlerden bahsediyoruz. Filmler ve müzikler sayesinde sadece mekansal boyutta bir seyahatten de bahsetmiyoruz üstelik. Bizi çok eski dönemlere dahi götürebilme sihrini içlerinde barındırır çoğu yapıt... İşte bu zor zamanlarda masalsı bir tada ihtiyacımız olduğu düşüncesiyle masal gibi bir şehir olan Paris'e doğru yola çıkıyoruz hem de birbirinden farklı hikayelerle birlikte.

Filmlerle Paris

Paris Hakkında Bilgiler

Fransa'nın başkenti olup Sean Nehri üzerine kurulmuş Paris şehri, M.Ö 3. yy'da Lutetia adıyla anılıyordu. Neoklasik mimarisiyle oldukça zarif bir yapıya sahip olan Paris aynı zamanda çok sayıda müzeye, parka, ünlü bulvara, sevimli dükkanlara, kafeye ve restorana da sahiptir. Zengin bir tarihi barındırmasının yanı sıra dünyada modanın başkenti hatta kalbi de bu şehir demek doğru olacaktır.

Paris; şehrin simgesi haline gelmiş, göz kamaştıran Eyfel Kulesi dışında gezilmeye ve görülmeye değer pek çok güzelliği içinde barındırır. Fransız sineması ve müziğinde de Paris'in zarafetini bulundurduğunu da eklersek ışıl ışıl bir şehirden bahsetmek mümkün. O halde Paris'in Ville de Lumiere yani 'Işık Şehir' ismiyle de anılıyor olmasına şaşmamalı. Bu 'ışık şehir' çok uzun yıllardır pek çok film ve reklam setine ev sahipliği yapmış olup ve halen yapmaya devam ediyor.

Böylece sinema sektöründe yer alan pek çok kült filmin evinin Paris olduğunu görüyoruz. Başta şehrin kendi ismini taşıyan 'Paris' filminden tutun da 'Paris'te İki Gün', 'Paris'te Bir Hafta sonu, 'Seni Seviyorum, Paris', 'Paris- Manhattan', 'Paris'te bir Amerikalı', 'Paris'te Son Tango', 'Paris'te Çılgın Macera' gibi filmleri yazabilecekken 'Paris'te Gece Yarısı' diyor ve burada biraz soluklanıyoruz.

Çünkü saydığım filmler birbirinden güzel yapıtlara örnek olsa da Woody Allen'ın gözünden şehri daha detaylı şekilde incelemekte fayda görüyoruz. Film özellikle sanat ve edebiyatseverlerin ilgisini çekecek niteliklere sahip. Adeta tablo gibi sahneleri ile Paris hayali kuranları, masalsı bir dünyaya davet ediyor.

Paris

Paris’te Gece Yarısı

Filmin başkahramanı Paris sokaklarını gezerken birden kendini 1920'lerin Paris'inde buluveriyor. Bu öyle bir yolculuk oluyor ki izleyenleri sadece geçmişe götürmekle kalmadan edebiyatseverlerin de kalbine dokunacak detaylar barındırıyor. 'Paris'te Gece Yarısı' filmini izlerken bugünden kopup masalsı bir hikayeye, tablo gibi sahnelerin içinde kaybolarak yolculuk etmek müthiş bir deneyim olacaktır.

Kaldırım Serçesi

Paris'te geçmişe gitmişken biraz orada kalıp o dönemin tadına daha çok varalım. Hem de 'La vie en rose' parçası kulaklarımıza fısıldanırken… Evet, tam olarak 'Kaldırım Serçesi' filminden bahsediyorum. Edith Piaf'ın acılarla dolu bir yaşamdan anka kuşu misali can buldurduğu o eşsiz sesinin yolculuğunu izlerken o dönemin Paris sokaklarına bir başka gözle bakacaksınız.

Ufak tefek ama dev sesli Piaf'ın ezgileriyle izleyeceğiniz film hem gözlerinize hem de kulağınıza adeta bir şölen havası sunacak. Paris sokaklarında yaşadığı yoksulluktan harikalar çıkaran tek kadın Edith Piaf değil tabii ki. Paris'te yazılmış gerçek bir başarı öyküsünün diğer sahibi de Coco Chanel…

Paris Filmleri

Coco Chanel

Coco Chanel, çok yoksul bir çocukluk geçirmiş ancak sonrasında adeta bir marka haline gelmiş dev bir isim. Ancak marka haline gelmiş demek haksızlık olacak çünkü Chanel kadınlara yeni bir modadan ziyade yeni bir yaşam tarzı sunmuş bir kadın. O dönemin Paris'inde oldukça şatafatlı elbiseler giyen kadınlar içinde ilk kez pantolon giyen ve erkekler gibi at binme cesaretini göstererek kadınların yaşam tarzında çığır açmış bir hikayeye sahip.

Bu başarı öyküsüne Chanel'in yaşadığı aşklar da eklenince çok güzel bir hikaye çıkıyor ortaya. Filmde Paris modasının dönüm noktasını izlerken, Chanel'in tasarladığı şapkalar, dönem modasına aykırı pantolonlar ve bol gömleklerle 'Moda geçer stil kalır' sözünün nasıl hayat bulduğuna tanıklık edeceksiniz. Coco Chanel karakterini canlandıran Audrey Tautou'nun rol aldığı bir başka filmde listede yer alması gereken yapıtlardan biri. İyilerin her zaman kazanacağını anlatarak seyirciye umut veren bu film Amelie… Filmde özellikle Amelie'nin görme engelli bir adama, o an sokaklarda neler olduğunu coşkuyla anlattığı sahne; gidemediğimiz değil hatta belki göremediğimiz yerleri bile hissedebileceğimiz tatlı bir dil sunuyor. 

Paris’te Aşk Başkadır

Şehrin sahip olduğu mimarinin zarafetinden bahsetmişken, 'Zarafetin Kraliçesi' olarak anılan aktris Audrey Hepburn'den bahsetmemek olmaz. Hepburn, Paris'e en yakışmış yüzlerden biri. 'Paris'te Aşk Başkadır' filminin yanı sıra 'Sabrina' filminde de Paris'e sufle tadında değiniyor. Aşçılık okulunda eğitim almak için gittiği Paris'te sufleyi yakan aşık bir kızın hikayesini izlerken ne demek istediğimizi daha iyi anlayacağınızı düşünüyoruz.

Paris

Cesaretin Var mı Aşka?

Aşk hikayelerinden konu açmışken, 'Aşıklar Şehri' diye anılan Paris'te geçen ve belki de en başarılı aşk filmi sayılmaya değer olan 'Cesaretin Var mı Aşka' dan söz etmek gerek. Ufak bir çocuk oyunu ile başlayan bu hikaye, fantastik bir anlatımla etkileyici bir hal alıyor.

Şehrin ruhuna yakışır şekilde anlatılan başka bir aşk hikayesi de başrollerini Kevın Klıne ve Meg Ryan'ın paylaştığı 'Fransız Öpücüğü' filmi. Filmi izlerken Meg Ryan'ın tattığı peynirler oldukça iştah açıcı. Film, Fransa’ nın yemek kültürüne zenginlik katan çok çeşitli peynirleri ,şarabı, sokakları samimi bir aşk öyküsüyle harmanlanarak izleyiciye sıcak bir hikaye sunuyor.

Koku: Bir Katilin Hikayesi

Ancak elbette liste bunlarla sınırlı değil. Daha sert bir film tercih edenler için Patrick Süskind'in romanından uyarlanan 'Koku' filmi, iyi bir psikolojik gerilim tercihi olabilir. Bir katilin hikayesini izlerken Paris mimarisine de bolca tanık olacağınız bu film dışında liste çok daha uzun. Pek çok tür ve hikayeyi içinde barındıran yapıtlarla Paris'i ziyaret etmenizi sağlayacak filmler siz seyircilerini bekliyor.