İlk gün Notre Dame - Sainte Chapelle- Conciergerie'nin bulunduğu Île de la Cité adacığını, Paris'in yeni gözdesi Yahudi Bölgesi bohem Le Marais'i, Louvre Müzesinin ve ünlü cam piramidinde üzerinde bulunduğu moda-alışveriş caddesi Rue De Rivoli'yi gezip, ressamlar tepesi olarak bilinen Sacré-Cœur'un bulunduğu Montmartre Bölgesi'ni görüp buraya yürüme mesafesindeki kırmızı değirmen Moulin Rouge 'da bir kabare izleyemesekte fotoğraflar çektik. Ayrıntılarını öğrenmek istereniz buraya yada Paris hakkındaki pratik bilgiler yazım için buraya tıklayabilirsiniz.
İkinci güne otelimizin bulunduğu Saint-Germain Bölgesi'ni keşfederek başladık. Saint-Germain Bulvarı'nda ve ara sokaklarında oturup kahve içebilir, kruvasan ya da baget sandiviçlerden yiyerek kahvaltı yapabilirsiniz. Bu bulvar üzerindeki Café de Flore ve Les Deux Magots zamanında Simone de Beauvoir, Jean-Paul Sartre, Picasso, Albert Camus gibi pek çok isim bu kafelerin müdavimlerindenmiş. Gelmişken Parisin en eski kiliselerinden Saint Germain des Prés Kilisesi'ni de görebilirsiniz.
Burdan metroya binerek Paris denilince akla gelen Eiffel Kulesi'ne geçiyoruz. Biz ilk geldiğimiz gün uçaktan inme otele yerleşmeden sonra ilk olarak Eiffel Kulesi'ne yürüyüş yaparak gece halini görmüştük. Ancak Eiffel Kulesi hem gündüz hem de ışıklandırmalı haliyle görülmeli.
En güzel fotoğraflar Trocadero Gardens’tan çekilmekte buraya gitmek için Trocadero metro durağını kullanabilirsiniz. Bunun yanında Champ de Mars ise diğer bir ulaşım yolu. Champ de Mars tarafını kullanırsanız Rodin Müzesi'ni de görmenizi tavsiye ederim . Müzenin içi ve bahçe ayrı biletlendirme ile geziliyor. Meşhur Düşünen Adam heykelini görmek isterseniz burayı kaçırmayın. Hatta Napolyon'un mezarının da bulunduğu Musée de l'Armée (Fransız Askeri Müzesi) de gezilebilir. Eiffel Kulesi'ne gelirsek bir yandan çok güzel gelirken bir yandan da oraya ait olmayan bir yapı hissi veriyor. Kulede bulunan restoranlarda yemek yemek isterseniz muhakkak rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Sırf çıkmak için bile baya bi kuyruk beklemek gerekiyor bu nedenle önceden internetten biletinizi almakta fayda var .Bilet için: buraya
Eyfel Kulesi, Fransız Devrimi'nin 100. yılında düzenlenen Expo 1889 fuarı için Fransız demir-çelik sanayisinin geldiği noktayı tüm dünyaya göstermek üzere geçici olarak dikilmiş dev bir kule. Anteniyle birlikte 324 metre yüksekliğindeki bu yapı üç kattan oluşuyor. İlk kat yerden 57 metre, ikinci kat 115 metre, üçüncü kat ise tam 276 metre yükseklikte. Birinci kattaki cam zemin ilginç bir deneyim sunmakta.
Eiffel Kulesi'ni gezip on bin açıdan pozlarınızı çektiyseniz Seinne Nehri kıyısında bir yürüyüş ile merkezi kısma dönebilirsiniz. İsterseniz nehir turu yapan tekneler de bu geziye bir alternatif. Nehir kenarında bizdeki gibi çok fazla kafe yok. Daha çok spor, yürüyüş alanı. Tekne-restoran formatıyla Rosa Bonheur isimli kafe hoş bir manzara sunmakta. Aşıklar Köprüsü Pont des Arts kilitler yüzünden çökme tehlikesi yaşayınca kilitlerin kaldırıldığı basından okumuştum zamanında şimdilerdeyse Orsay metrosuna yakın konumdaki farklı mimarisi olan modern köprüye kilitler asılmakta.
Eğer meraklıysanız ve vaktiniz varsa nehir kenarında bulunan Orsay Müzesi'ni de görmenizi tavsiye ederim. Eski bir tren garı olan binasını görmek için bile gezebilirsiniz . Monet, Renoir, Cézanne, Gauguin, Van Gogh burada bulunan sanatçılardan .
Burdan metroyla Alma/Marceau durağında inerek meşhur Champs-Elysees’e geçiyoruz. Avenue Montaigne üzerinde konumlanmış olan modanın devlerinin vitrinlerini ve hem dış yapısı hem de manzarasıyla ünlü Hotel Plaza Athenee’yi görerek Paris’in lüks yüzüyle karşılaşıyoruz. Sokağın sonunda Av des Champs-Elysees bulunuyor. Bu ünlü cadde bence artık kozmopolit bir şehirde karşılaşabileceğiniz herhangi bir cadde olmuş.Yine de caddenin bir başında Zafer Takı - Arc de Triomphe de L’etoile diğer başında ise La Grande Roue yani dev dönme dolabın olduğu Concorde Meydanı bulunuyor.İki yapıdan da şehir manzarasının ve Champs-Elysees’in tadını çıkarabilirsiniz ama manzara olarak Zafer Takı daha güzel bence. Zafer Takı'na kadar gelmişken Zafer Takı'nın yol hizasında, tam orta kısmında Meçhul Asker Anıtı'nı ve burada hiç sönmeden yanan ateşi görebilirsiniz.
Bizim şansımıza Champs-Elysees’in mağazaların olmadığıConcorde Meydanı istikameti yönünde Noel Pazarı vardı. Aromalı sıcak şarap ,lezzetli yiyecekleri ,çikolataları ve orjinal hediyelik ürünleri ile mağazalardan daha ilgi çekiciydi . Eğer bu bölgeye gündüz ve güzel bir havada gelirseniz halkın da sakin vakit geçirmekten hoşlandığı bir alan olan Tuileries Bahçesi'nde zaman geçirebilirsiniz. Meraklısına sağlı sollu bulunan Orangerie Müzesi ve Jeu de Paume de burda bulunuyor.
Yazı dizisinin birinci bölümü: https://gezimanya.com/GeziNotlari/uc-gunde-paris-gezisi-1bolumYazı dizisinin üçüncü bölümü: https://gezimanya.com/GeziNotlari/uc-gunde-paris-gezisi-3bolum
Daha fazla bilgi ve iletişim için: intagram: sanemc