Bölgede bulunan dört Britanya kolonisi olan Burun Kolonisi, Natal Kolonisi, Transvaal Kolonisi ve Oranj Nehri Kolonisi'nin bir araya getirilerek kendi kendini yönetebilen Güney Afrika Birliği komisyonu oluşturuldu.
II. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle ülkede azınlıkta olan beyazlar, hâkimiyetlerini Nasionale Party önderliğinde genişletti, Apartheid politikaları otoriter bir şekilde uygulamaya koyuldu. Ülkede iki sınıflı, birçok kişinin haklarını kısıtlayan bir toplum yapısı oluşturuldu. 1960'larda ciddi bir ekonomik kalkınma yaşayan ülke, bu süreçte Afrika kıtasının ilk ve tek gelişmiş ülkesi statüsüne kavuştu. Bu süreçte ülke genelinde dış yatırımlar gerçekleştirildi. 1960’ta gerçekleştirilen referandum sonucunda cumhuriyet reddedildi ve Republic of South Africa Constitution Act ile birlikte Güney Afrika Birliği adını değiştirerek Güney Afrika Cumhuriyeti adını aldı. 1976 yılında gerçekleşen ve Soveto Ayaklanması olarak da adlandırılan Soveto'daki öğrencilerin ayaklanmasına karşı sert önlemler alan emniyet güçleri gösterilerde 176 siyahi öğrencinin ölmesine neden oldu. Apartheid politikalarına karşı geniş çaplı protesto gösterileri düzenlenmiştir. 1980'li yıllardan itibaren ülke üzerinde artan uluslararası baskılar sonucu ülkeye karşı yaptırımlar uygulanmıştır
1990'lı yıllarda artan isyanlar, gösteriler, grevler ve zaman zaman Anti Apartheid hareketleri tarafından gerçekleştirilen terör olayları sonucunda, iktidarda ki Nasionale Party, kendi iktidarını yetkisizleştirilmesi konusunda ilk adımları atarak, o güne kadar yasadışı olarak kabul edilen ve başta Afrika Ulusal Konseyi (ANC) olmak üzere birçok muhalif partilerin yasağını kaldırmış; Nelson Mandela gibi 27 yıldır cezaevinde bulunan direnişçi önderini serbest bırakma kararı almıştır. Apartheid politikalarını belirleyen yasa maddeleri zaman içerisinde yasadan kaldırılmış, tüm toplumun ilk defa özgürce oy kullanabileceği 1994 seçimleri gerçekleştirilmiştir. Bu seçimler ile birlikte iktidarı ele alan ANC, bu iktidarını günümüzde de korumaktadır. Nelson Mandela, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ilk siyahi başkanı olarak devlet başkanı makamına seçilmiş, bunun yanı sıra Nasionale Party, son devlet başkanı olan Frederik Willem de Klerk ile birlikte Apartheid politikalarının sona erdirilmesi konusunda attıkları adımlar nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştür.