Melbourne bir kıta-ülke olan Avustralya’nın Victoria eyaletinde yer alan şehirdir. 4 milyona yaklaşan nüfusu ile Avustralya’nın en kalabalık ikinci şehri sayılmaktadır. Melbourne’u kalabalık şehirler listesine sokan bir diğer özelliği ise dünyanın en güneyinde bulunan en kalabalık şehir olmasıdır. Avustralya’nın kültür, ekonomi, spor gibi alanlarda önde gelen şehirlerinden kabul edilmektedir. 2011 yılında dünyaca ünlü bir derginin hazırladığı rapora göre ise Dünyanın En Yaşanabilir Şehirler listesinde ilk sıraya yerleşmiştir. Yaşam standartları, sağlık hizmetlerinin erişilebilirliği ve suç oranının azlığı dolayısıyla bu listede birinci sırada yer alan Melbourne turistik açıdan da en gözde şehirler arasında gösterilmektedir.
Avustralya ekonomisine yön veren şehirlerden biri olan Melbourne, büyük şirketlere ev sahipliği yapmaktadır. Dünya çapında ün yapmış ve ülke ekonomisine büyük gelirler sağlayan üç önemli şirket de Melbourne’de bulunuyor.
Ekonomik başarasının yanı sıra spor alanındaki çalışmalarıyla da adını duyurmayı başaran Melbourne, Avustralya’nın spor merkezi olarak kabul edilmektedir. Ülkede düzenlenen büyük spor müsabakalarına ev sahipliği yapan Melbourne, dünya çapında düzenlenen etkinliklerde de ev sahipliği yapmıştır. 1956 yılında gerçekleştirilen Güney Yarım Küre’nin ilk spor olimpiyatları Melbourne’de düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra 2006 yılında İngiliz Milletler Topluluğu oyunlarına da ev sahipliği yapmıştır. Dünya çapında gerçekleştirilen etikliklerin yanı sıra Avustralya’nın en önemli etkinlikleri arasında kabul edilen At Yarışları Festivali, Avustralya Formula 1 Grand Prix, Avustralya Açık Tenis Turnuvası gibi müsabakalar da Melbourne’de gerçekleştirilmektedir. Bulunduğu konum itibariyle sörf için de oldukça elverişli olan Melbourne sahillerinde her yıl yüzlerce kişi sörf yapmaktadır.
Şehrin tarihine baktığımızda ilk yerleşimin Kulin Aborjinleri tarafından yapıldığını görüyoruz. 19. yüzyıla kadar bölgede hâkimiyet süren Kulin Aborjinleri Avustralya’nın geri kalanında hüküm süren Yeni Güney Galler hükümeti ile anlaşma sağlayamadı ve bölgeye yeni yerleşmeciler gelmeye başladı. Avrupa’dan gelen yerleşmeciler ise Melbourne’e ilk defa 1835 tarihinde geldiler. Asıl amaçları Tazmanya’ya yerleşmekti fakat o bölgede arazi bulmakta sorun yaşadılar. Bunun üzerine o zaman ki adı Van Diemen’in Toprağı olan Melbourne’e yerleşmeye başladılar. Şehrin tarihinde bu durum bir dönüm noktası oldu. Bu yerleşmeler hızla arttı ve 1851 yılında “Viktorya’daki Altına Hücum” adıyla bilinen bir keşif gerçekleşti. Bu keşifle birlikte Melbourne hızla büyümeye ve şehrin çehresi değişmeye başladı. İşlek bir limana sahip olan şehir yoğun göçler almaya başladı ve sadece 14 yılda Avustralya’nın en kalabalık şehri olmayı başardı. Şehre en çok göç İrlanda, İskoçya ve Almanya’dan oldu. Yine bu dönemde Çinliler tarafından da akına uğradı. 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde Avrupa’nın en çok göç ettiği şehirlerden birisi haline gelmişti. İtalya ve Yunanistan’dan da göç almaya başlayan Melbourne’de Avrupalı nüfus giderek arttı.
1901 yılına gelindiğinde Avustralya Federasyonu’nun kurulmasıyla ilk genel parlamentoya ev sahipliği yapmak üzere Melbourne seçildi. Günümüzde Melbourne’un şehir merkezi olarak kabul edilen Federasyon Meydanı da bu federasyonun 100. yılı kapsamında hizmete açılmıştır. Melbourne halkı tarafından çok beğenilen ve hemen benimsenen Federasyon Meydanı şu an Melbourne’un en hareketli merkezlerinden bir tanesidir.
Melbourne oldukça önemli bir ticaret noktası üzerinde bulunuyor. Şehir aynı zamanda bir liman şehri de olduğundan deniz ticareti başlıca ekonomik faaliyet olarak kabul edilebilir. Asya-Pasifik bölgesinin en önemli ticaret merkezi olan Melbourne, dünya ticaretine yön veren 30 büyük dünya şehrinden bir tanesidir.
Ticarette ve sporda olduğu kadar edebiyat, müzik, tiyatro, sinema gibi alanlarda da dünyanın hatırı sayılır şehirleri arasında yer almaktadır. Avustralya film ve televizyon endüstrisinin en önemli yapımları Melbourne’de üretilmektedir. Melbourne sokakları adeta bir açık hava sanat galerisi olarak değerlendirilebilir. Şehirde çok sayıda sokak sanatçısı bulunuyor. Hemen hemen her köşe başında müzik yapan, dans eden, pandomima gösterileri düzenleyen sanatçılara denk gelmek mümkündür. Melbourne, Avustralya’nın en büyük, en donanımlı ve en önemli sanat galerilerine de ev sahipliği yapmaktadır. Şehirde aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiş Kraliyet Sergi Binası da bulunuyor.
Melbourne’de oldukça gelişmiş bir toplu taşıma sistemi bulunuyor. Özellikle tramvay ve tren ile ulaşım sağlanan Melbourne Avustralya’nın raylı sisteminin merkezi sayılabilir. Şehirde dolaşırken Melbourne’un kendine has mimarîsini gözlemleyebilirsiniz. Şehir planlamacılığı konusunda gelişmiş olan Melbourne sokaklarında trafik, kirlilik ve suç gibi kaygılar olmadan gönül rahatlığıyla dolaşabilirsiniz. Özellikle yaz mevsiminde turizm sezonunun hız kazanmasıyla kalabalıklaşan şehirde genel olarak bir trafik problemi yok. Toplu taşıma ile şehir içi ulaşım oldukça yaygın. Bu yüzden şehir trafiğindeki özel araçların sayısı trafik oluşturacak kadar çok değil.
Avustralya’nın kültür, sanat ve spor merkezi sayılan Melbourne her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Tarihi yapıları ile sanat galeri ve müzeleri, doğal güzellikleri ile keyifli bir seyahat geçirebileceğiniz Melbourne’ü mutlaka görmelisiniz.
Tanıtım videosu: https://www.youtube.com/watch?v=D1tcGBp2NCw
