Graz’da Gezilecek Yerler

Eski Şehir anlamına gelen Old Town, Mur Nehri ile Schlosserg Tepesi arasında konumlanır. Old Town bölgesi, II. Dünya Savaşı’nda çok az hasar almasından dolayı, Avrupa’nın tarihi dokusu en iyi korunmuş şehir merkezlerinden biri olarak bilinir. Old Town bölgesi, Graz şehrinin eski yerleşim bölgesidir. Bugün trafiğe kapalı bu alanda rengarenk evlerin arasında gezip kafelere, restoranlara ve alışveriş merkezine uğrayabilirsiniz. İtalyan mimari tarzlarını yansıtan saraylar ve idari yapılar da Old Town bölgesinde yer alır. Özellikle Old Town’da Herrengasse Caddesi alışveriş için tercih edebileceğiniz bir cadde. Bunun yanında Herrengase Caddesi’nde müzelere ve kafelere de rastlayabilirsiniz. Ayrıca şehrin ana meydanı olan Hauptplatz da Old Town bölgesinde yer alır.

Old Town bölgesine Hauptplatz/Congress tramvay durağında inerek ulaşabilirsiniz.

Hauptplatz, Graz şehrinin Old Town bölgesinde yer alan şehrin ana meydanıdır. Orta Çağ’dan kalma bir tarihe sahip olan meydan, geçmişte Graz’ın ticaret merkezi, bildirilerin okunduğu idamların gerçekleştiği şehir meydanıymış. Bugün meydan yine şehrin en merkezi bölgelerinden biri olma özelliğini koruyor. Hauptplatz çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan ve yine satıcıların stant açıp özellikle çiftlik ürünlerini sattıkları bir alan olması özelliğini koruyor. Noel zamanı geleneksel bir törenle bu meydanda çam ağacı süslemesi yapılır. Meydanın ortasında yer alan heykeller ve küçük bir havuzdan oluşan yapı Arşidük Johann adına yaptırılmış bir anıttır. Yine meydanda yer alan ilgi çekici bir başka yapı da Belediye Binası’dır.

Hauptplatz’a gitmek için tramvayda Hauptplatz/ Congress durağında inebilirsiniz.

Schlossberg Tepesi, adını 10. yüzyılda yapılmış bir kaleden alıyor. Bugün Schlossberg Tepesi’nde bu kaleden geriye kalan çeşitli kalıntılar, bir saat kulesi ve çandır. Bugün Schlossberg Tepesi’ni Graz için önemli yapan sebeplerden biri ağaçlarla kaplı bu tepenin üzerindeki saat kulesidir. Tepe etrafı ormanla çevrili ortasında bir saat kulesi bulunduran görünümüyle şehrin simgesi konumundadır. Şehrin ortasında yaklaşık 475 metre yüksekliğinde olan tepeden Graz şehrine tepeden bakmak mümkündür. Bunun için makul bir ücret karşılığında asansörle yukarı çıkabilirsiniz. Tepeyi tırmanan merdivenlerle de zirveye çıkabilirsiniz. Üçüncü bir seçenek de tepeye füniküler yardımı ile çıkmak olacaktır. Schlossberg Tepesinin içi oyulmuştur, füniküler de bu yolla yukarı çıkmaktadır. İçi oyuk tepenin akustiği çok iyi olduğundan burada zaman zaman konserler ya da partiler düzenlenmektedir. Schlossberg Tepesi saat kulesinin bir özelliği de akrebin yelkovandan büyük olmasıdır.

Schlossberg Tepesine tramvayla Lichtenfelsgasse/Kunstuni durağında inip biraz yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Sporgasse, Old Town bölgesinde yer alan, Hauptplatz denen ana meydandan başlayan trafiğe kapalı bir caddedir. Sporgasse, kafeler, mağazalar, butiklerin bulunduğu alışveriş için de tercih edebileceğiniz renkli bir cadde. Başta İtalyan ve yerel giyim mağazaları olmak üzere dünyaca ünlü mağazaları da bulmak mümkün. Ayrıca cadde boyunca değişik egzotik dondurma seçeneklerinin bulunduğu dükkanlara da uğrayabilirsiniz.

Sporgasse, genel Graz şehri gibi İtalyan mimarinin hakim olduğu bir caddedir. Caddenin bir ucunda 25 numaralı binada göreceğiniz camdan sarkmış eli palalı Yeniçeri askeri heykeli de caddede ziyaret etmeniz gereken bir yapıdır. Anlatılan efsaneye göre Osmanlı döneminde burayı kuşatmaya gelen Türk askerleri yemek yerken onların bulunduğu bölgeye bir top atılmıştır. O sarsıntıyla komutanın tabağındaki yemek camdan dışarı fırlamıştır. Komutanın askerlerinden biri de onu yakalamak için camdan sarkarken düşeyazmış ve palasıyla buraya takılmıştır. Böylece bugünkü camdan sarkan Yeniçeri heykeli yapılmıştır.

Mur Adası, diğer bir adıyla Murinsel, 2003 yılında Graz’ın Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi şerefine Vito Acconci tarafından tasarlanan deniz kabuğu şeklindeki yapıdır. Graz’ı ortadan ikiye ayıran Mur Nehri üzerine kondurulan çelikten yapılmış yapay bir adadır. Işıklı yapısıyla turistlerin ilgi gösterdiği ve Graz’da mutlaka görülmesi gereken bir yapıdır. Turistlerin özellikle Mur Adası’nın yanındaki köprüden çektikleri bu yapay adanın fotoğrafları meşhurdur. Başka bir seçenek de Mur Adası’nın içerisinde yer alan restoran veya kafede de oturmak ya da belki amfitiyatrosunda sık sık düzenlenen özellikle müzikli bir etkinliğe de denk gelirseniz onlara katılmak olabilir.

Mur Adası’na tramvay ile Schlossbergplatz/Murinsel adlı durakta inerek ulaşabilirsiniz.

Sanat Müzesi, Murinsel gibi 2003 yılında Graz’ın Avrupa Kültür Başkenti olmasının kutlamaları için Peter Cook ve Colin Fournier tarafından tasarlanmıştır. Çevresindeki Graz’ın tipik kırmızı çatılı, tarihi evlerinin arasında Sanat Müzesi oldukça değişik mimarisiyle ilgi çekmektedir. Graz şehrinin modern yüzünün sembolü konumundadır.

Sanat Müzesi, aslında Joanneum Universalmuseum denen müzeye bağlı, onun bir alt kolu olarak faaliyet gösteren bir müzedir. Sanat Müzesi’nde Graz’da son 40 yılda yapılmış sanat eserleri sergilenmektedir. Mimari, fotoğrafçılık, tasarım ve sinema gibi çeşitli temaları içinde barındırır. Sergileri geçici sergilerdir, müzenin kalıcı sergi bölümü bulunmamaktadır.

Kunsthaus yapısının müze bölümünden ziyade içinde bulunan ve oldukça tercih edilen kafesine de gidebilirsiniz. Ayrıca yapının en üst katından Graz şehrinin manzarasını seyredebilir, fotoğraflar çekebilirsiniz.

Sanat Müzesi, pazartesi günleri kapalıyken diğer günler 10.00 ile 17.00 arasında açıktır. Müzeye tramvaya binip Südtiroler Platz/Kunsthaus durağında inerek ulaşabilirsiniz.

Graz şehrinin en çok turist çeken sarayı Eggenberg Sarayı’dır. Eggenberg Sarayı, 1625-1635 yılları arasında Barok mimari ekolü bünyesinde inşa edilmiştir. Sarayın 12 kapısı bulunmakta ve hepsi yılın aylarını, aynı şekilde 365 penceresi bulunmakta ve hepsi yılın günlerini temsil etmektedir. Sarayın avlusunu ve bazı odalarını ister kendiniz isterseniz de her gün düzenlenen rehberli turlar eşliğinde gezebilirsiniz. Saray Devlet Odaları olarak bilinen odalar Avusturya için devlet hazinesi sayılır. Çok büyük bir yeşillik geniş alan içerisine konumlanmış sarayın bahçesi de saray kadar rağbet gören ve beğenilen bir alandır.

Eggenberg Sarayı’na ulaşmak için 1 numaralı tramvay hattına binip Schloss Eggenberg durağında inebilirsiniz. Duraktan sonra sarayın tabelasını takip edip 5 dakika kadar yürümeniz gerekecektir.

Landhaushof, 16. yüzyılda İtalyan mimarları tarafından Rönesans mimari akımına uygun olarak yapılmış bir binadır. Graz’da geçmişten bugüne çok iyi korunmuş tarihi yapılardan biridir. Günümüzde Graz şehrinin bulunduğu eyalet olan Steiermark Eyaleti’nin parlamento binası olarak kullanılmaktadır. Bu resmi işlevinin yanı sıra sarayı andıran bu büyük yapının kocaman avlusunda konser ve tiyatro gibi büyük etkinlikler düzenlenmektedir. Aralık ayında ziyaret ederseniz Neol’e özgü etkinlikleri de oldukça meşhurdur, katılmanız tavsiye edilir. Landhausehof binasını detaylıca gezmek için düzenlenen turlara katılabilirsiniz. Yapının en dikkat çekici bölümlerinden biri Osmanlı saldırılarına karşı koymak için olduğu da söylenen silah deposudur.

Landhausehof ayrıca bodrumunda şehrin popüler restoranlarından birini de barındırır. Bu restoranda Avusturya ve Graz’a özgü yemekler yoğunluktadır, yerel mutfağı denemek için bu restoranı tercih edebilirsiniz.

Landhausehof, Herrengasse adlı caddenin 16 numarasında bulunmaktadır. Buraya en yakın tramvay durağı Hauptpaltz/Congress durağıdır.

Graz Katedrali, 1438-1468 yılları arasında imparator III. Frederick’in emriyle Gotik tarzda inşa edilmiştir. Bir imparatorluk katedrali olan Graz Katedrali, ülke ve şehir için önemli tarihi bir yapıdır. 17. yüzyılın sonları ve 18. yüzyılın ilk yıllarında Barok tarzda yenilenen kilise günümüzde Graz’ın bulunduğu Steiermark eyaletinin en büyük kilisesi konumundadır. Katedralde eski abanoz ve evlilik sandıklarının bulunduğu iki kutsal emanet vardır. Katedralin dışında Avusturya’nın başına gelmiş en büyük üç felaketi temsil eden boyalı duvar resmi sanatı ürünü freskler vardır. Bu felaketler Osmanlı istilası, veba ve çekirge saldırısıdır.

Graz Katedrali, II. Ferdinand’ın mozelesinin yakınlarında Burgasse adlı caddenin 3 numarasında bulunmaktadır. Katedrale Hauptplatz tramvay istasyonundan yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Avustuya Heykel Parkı (Austrian Sculpture Park), heykel konusunda Avrupa’nın en önemli yerlerinden biridir. Bir açık sergi tadında olan bu parkta yerel ve dünyaca ünlü 60’tan fazla heykeltıraşın eserleri bulunmaktadır. Avusturya Heykel Parkı’nın bahçe düzenlemesini ve tasarımını İsviçreli peyzaj mimarı Dieter Kienast yapmıştır. Graz’daki birçok müze gibi Avusturya Heykel Müzesi de Joanneum Universalmuseum adlı müzeye bağlıdır.

Graz şehir merkezinin güneyinde bulunan 7 hektarlık yeşil alana sahip bu Heykel Parkı’nın yeşil alanlarını heykelleri gezmek dışında aynı zamanda piknik ya da spor yapmak için de kullanabilirsiniz. Avusturya Heykel Parkı, yıl içerisinde nisan ve ekim aylarında saat 10.00 ile 20.00 arasında açıktır. Parka girişler ücretsizdir.