Komşumuzun Şirin Adası Sakız

Sakız Adasına yolculuğumuz için çoğunluğun aksine (çoğunluk Ertürk'ten bilet almıştı) eşimin tercihi ile Sunrise Lines'ı tercih ettik. Sunrise Yunanlara ait ve teknenin adı San Nicolas. Eski bir tekne fakat diğer teknelerden önce kalkıp hızlıca bizi karşı tarafa ulaştırdığından kuyrukta bekleme süremiz azaldı bizim için önemli olan buydu.

Yolculuk yaklaşık 40 dakika sürüyor. Pasaport kontrolünden sonra adaya ayak basıyorsunuz. Tekne çıkışında taksiler ve günü birlik turlar düzenleyen turizm bürosu görevlilerini görebilirsiniz. Çarşısının olduğu en merkezi  yere tekneden indikten sonra 5-6 dakikalık bir yürüyüşle varıyorsunuz. Biz gittiğimizde limanın hemen karşısındaki boş alanda Suriyeli göçmenler vardı sonra gördük ki adanın pek çok yerine yayılmışlar, halleri gerçekten tam bir insanlık dramı.

Elimizden gelen birşey yok üzülerek otelimizi bulmak üzere sahil yolunu takip ederek yola koyuluyoruz. Rezervasyonumuzu booking.com üzerinden yapmıştık. Kaldığımız yerin adı: Faidra. Faidra aslında ne otel nede motel ,misafir evi kategorisinde geçiyor.

Uzun süredir kapalı olan bir bina restore edilerek altı restoran&pub üstü de misafirhane olarak yakın zamanda hizmete açılmış. Eski yüksek tavanlı tarihi bir bina. Restoran kapısı ile kaldığınız odalara çıkan merdivenlere açılan kapı ayrı, akşam bağımsız şekilde anahtarla dış kapıyı açarak diğer bölümden bağımsız odanıza çıkabiliyorsunuz. Kaldığımız yer temiz, sade ve her şeyden önemlisi çarşıya çok yakın merkezi bir yerde olduğundan çok memnun kaldık. 2 kişi 2 gece için 100 Euro ödedik. Ekonomik, merkezi ve şirin bu yeri kesinlikle tavsiye ediyoruz.

Adanın merkezindeki çarşısı ve o civardaki yerleri yürüyerek gezebilirsiniz ancak adanın tamamını gezebilmek için mutlaka araba kiralamak gerekiyor. Gitmeden önce okuduğum bloglarda motor yada bisiklet kiralanabilir yazılmış ben bunu tavsiye etmem. Yollar çok virajlı ve dar, bisiklet için hiç uygun değil, motor tecrübemiz olmadığından bu konuda yorum yapamayacağım. Gittiğimiz yollarda hiç motor ya da bisiklet kullanan görmediğimizi söylemem yeterli olacaktır sanırım :)

İlk gün öğlen yemeği için çarşıdan bir sandviçle öğünü geçiştirdik. Çeşit çeşit sandviç, çörek&börek satan küçük kafeler var, ücretlerse çok ucuz. Türkiye'de hiçbir yerde 2 doyurucu sandviçi 2,5 TL'ye yiyemezsiniz değil mi :)

Akşam yemeği için Tripadvisor'daki yorumlardan bakarak gitmeyi kafamıza koyduğumuz To Kechrimpari (Kehribari'de) yer ayırdık.

Normalde gündüz 12:00-17:00 saatlerinde açık olan bu yer 21 Eylül'de akşamları da açmaya başlamış. Sahipleri karı-koca ve bir kızları, anne pek güler yüzlü değildi, kızı durumu idare etmeye çalışıyordu. Gittiğinizde balık mı et mi istediğiniz sorulduktan sonra standart bir menüde olanları getirmeye başlıyorlar 20'lik uzo da menuye dahil. İki kişilik bu menü için 27 Euro ödedik. yediğimiz her şey lezzetliydi tıka basa doyduk. Ancak başka yerlerde tavernalarda yemekten sonra tatlı ikramı yapıldığını okumamıza rağmen Kehribari'de bize ikram yapılmadı :)

Kehribari Taverna

Adadaki ikinci günümüzde Sunrise'dan kiraladığımız arabamızla (Punto) adanın güney, batı ve ortasındaki Armolia, Pirgi, Mesta, Anavatos köylerini gezdik. Hepsi birbirinden şirin bu köyler için beni en çok etkileyen terk edilmiş Anavatos oldu. Burası Fethiye'deki Kayaköy'e benziyor. Ulaşılmaz görünen bir dağın tepesinde, bu insanlar bu evleri böyle bir yükseklikte nasıl yapmış diye bizi hayretler içinde bırakan bu hayalet köy rivayete göre Osmanlıların adayı işgaliyle hazin bir sona uğramış :(

Anavatos

Lithi Plajı'nda denize girdiğimiz, zamanın durduğu küçük köylerini gezerek deniz ürünlerini ülkemizle kıyasladığımızla bedavaya yediğimiz bu minik tur, konaklama dahil bize 200 Euro'ya mal oldu. Yunan topraklarına attığımız ilk adımı burada bırakmamak kararıyle güzel ve hüzünlü ülkemize Çeşme'den girerek kendimizi İzmir'deki evimize attık.

Kiralık Arabamız Punto

Sinem Müftüoğlu

Yazar Hakkında

Sinem Müftüoğlu

Eşimle birlikte her fırsatta yurtdışına öncelik vererek seyahat etmekten büyük keyif alıyoruz. Bu zamana kadar Avrupa'nın kuzeyi hariç çoğu yerini turlarla gezdik.