Basel Gezilecek Yerler

Basel gibi güzel bir şehirde gezecek çok yer var. En az 3 gününüzü ayırmanızı öneriyoruz. Yazın da gitseniz yağışlı bir havada da gitseniz bu turistik noktaları görmeden Basel’den ayrılmayın deriz. Bu yazıda her biri hakkında önbilgi alabilirsiniz. Keyifli okumalar…

Basel'de Gezilecek Yerler

Basel’in en önemli 10 noktasını sizin için yazdık. Ana meydan Marktplatz, Basel’in Kapısı Spalentor, Basel Katedrali, şehrin en eski köprüsü Orta Köprü, Paper Mill Matbaa ve Kağıt Müzesi, Rathaus Hükümet Binası, Kannenfeld parkı ve daha fazlasını yazımızda okuyabileceksiniz.

MARKTPLATZ

basel-marktplatz.jpg

Marktplatz, Basel şehrinin pazar yeridir ve ana meydanıdır. Marktplatz birçok önemli bina ile çevrilidir. Bunların en önemlisi elbette kırmızı renkteki gösterişli hükümet binasıdır. Marktplatz her gün binlerce kişinin geçiş ve buluşma noktasıdır. Pazar günleri dışında da günün her saati Basel’in kalbi burada atar. Özellikle Noel zamanında burada kurulan Noel pazarı görülmeye değerdir. Diğer günlerde de buradaki pazardan tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Yiyecek, kıyafet stantları olduğu gibi pazarda çiçekçiler de bulunmaktadır. Basel’deki birçok açık hava etkinliğinin adresi Marktplatz’dır. Meydandaki tramvay ve otobüs duraklarından şehrin her noktasına giden ulaşım araçlarına binebilirsiniz. Meydanda bulunan kafe ve restoranlara uğrayabilirsiniz. Kış aylarında sert soğuk sebebiyle meydan cansızdır fakat bahar ve yaz aylarında hayat dolu ve kalabalıktır.

SPALENTOR

08-hotel_spalentor_basel_basel.jpg

Basel’in Kapısı veya Spalen Kapısı diye bilinen Spalentor, Basel’deki en eski yapılardan biridir. 15. yüzyılın başlarında inşa edildiği ve Fransa’nın Alsas bölgesinden tacirlerce getirilen malların Basel şehrine bu kapıdan sokulduğu bilinmektedir. Gerçekten de kapıdan ters yöne doğru ilerlerseniz Fransa’ya ulaşabilirsiniz. Büyük 1356 depreminden sonra şehir baştan inşa edilirken Basel’in girişine bu kapı dikilir. Spalentor, yüzyıllar içinde Basel’in simgesi haline gelmiştir. Basel’de Spalentor, Saint Alban ve Saint John olmak üzere toplam 3 tarihi kapı vardır ancak en bilineni ve en önemlisi Spalentor’dur. Kapı en son 1933 tarihinde restore edilmiştir. Basel’e gelen her turistin bu gösterişli yapıyı görmesi ve fotoğraflaması gerekir.

BASEL KATEDRALİ

Basler Münster yani Basel Katedrali romanesk ve gotik tarzlarda tasarlanan ve inşası 9. yüzyılın başlarında başlayıp 16. yüzyılda tamamlanan bir ibadethanedir. Tamamlanmasının çok zaman almasında büyük 1356 depremi de etkili olmuştur. Katedralin inşasına başlandığı dönemde Avrupa’ya Karolenj İmparatorluğu hükmediyordu. İbadethane elbette Katolik kilisesi olarak öngörüldü. Ancak yüzyıllar içinde Avrupa’da olduğu gibi İsviçre’de de yaşanan siyasi ve dini değişimlerle kilise bir Protestan ibadethanesine dönüştü. Günümüzde de Protestan kilisesi olarak hizmet vermektedir. Reform hareketi ile kilisenin proteston kilisesi olması sonucu içindeki bazı resim ve ikonlar 16. yüzyılın ikinci yarısında yok edilmiştir. Özgürce ilim yapabilmek için Basel’e gelen Erasmus’un mezarı burada bulunmaktadır. Katedral ana meydanda konumlanmıştır.

BEYELER MÜZESİ

FB_arch01_lg.jpg

Sanata sevdalı bir İsviçreli olan Ernst Beyeler ve eşi Hildy Beyeler’in 1952’de kurduğu kitap evi ile Beyeler Sanat Müzesi’nin temelleri atılır. Resmi olarak 1997’de açılan Beyeler Müzesi Basel’de bulunan en önemli sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Müzenin bulunduğu Riehen bölgesi Basel merkezinden arabayla sadece 15 dakika mesafededir. Şehir merkezinden tramvaya binerek de rahatlıkla müzeye ulaşabilirsiniz. Beyelerler’in özel sanat koleksiyonları dışında Paul Klee, Georg Baselitz, Francis Bacon ve Alberto Giacometti gibi büyük sanatçıların eserleri görülebilir. Yılın 365 günü açık olan müze Çarşamba günleri 10.00-20.00 ve diğer günler 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.25 yaş altı herkese müze ücretsiz iken 25 yaş üstü ziyaretçiler için giriş ücreti 25 İsviçre frangıdır.

PAPER MILL MÜZESİ

Basel’de bulunan en özel müzelerden biri kâğıt, basım, matbaa tarihini gözler önüne seren kâğıt müzesidir. Bu müzede kâğıt imalathanelerini, matbaanın geçmişini, eski zamanlarda nasıl basım yapıldığını ve eski yöntemlerle basılmış olup yüzyıllardır muhafaza edilen bazı kitapları göreceksiniz. Bu müzeye gittiğinizde bir zaman makinesine girmiş gibi hissedeceksiniz. Tam 500 yıllık bu binanın içinde geçmişe doğru yolculuğa çıkacaksınız. Küçük büyük demeden herkes bu müzeye hayran kalacak. Elle çalışan aletlerin nasıl kitap bastığını, üzerine yazı yazılan kâğıtların nasıl kurutulduğunu görünce bambaşka bir dünyada bulacaksınız kendinizi. Pazartesileri kapalı olan Kağıt Müzesi’ne 11.00-17.00 arası gidebilirsiniz. Müzenin sadece cumartesi günleri 13.00-17.00 saatleri arasında açık olacağını unutmayınız.

TARİHİ ŞEHİR

basel-view-old-town1.jpg

Basel’de bir gün sadece yaya kalarak tarihi şehri gezmenizi tavsiye ederiz. Basel’in kapısı Spalentor ile Rhein nehri arasında kalan tarihi şehirde dolanarak Orta Çağ’dan kalma yapıları, taş sokakları, kiliseleri, fıskiyeleri, günümüze kadar korunabilmiş eski evleri, sakin ve huzurlu hayatı keşfediniz. Yaz veya bahar ayları kadar kış mevsiminde de çok güzel olduğunu göreceksiniz. Sokak aralarındaki ve caddelerdeki fıskiyelerden akan suyun donmasıyla ortaya çıkan manzaraya hayran kalacak, fotoğraf çekmek için sabırsızlanacaksınız. Avrupa şehirleri arasında Orta Çağ yapısını günümüze kadar en iyi korumuş şehirlerden biri olan Basel’in nasıl köklü bir tarihi olduğunun tarihi şehri yaya olarak daha da iyi anlayacaksınız.

HÜKÜMET BİNASI

basel-1400x788-1.jpg

Marktplatz ana meydanının en gösterişli binasının kırmızı renkteki hükümet binası olduğunu belirtmiştik. Ana meydanda dolaşırken bu binaya uğramamak olmaz. İsviçre’nin Basel Kantonu bu binadan yönetilmektedir. Gotik Burgundian mimarisiyle tasarlanmıştır. Resmi adıyla Rathaus, 1504-1521 yılları arasında inşa edilmiştir. Sol kanadı ve sağ yöndeki kulesi binaya 19. yüzyılda eklenmiştir. Binanın üzerindeki saat binayla yaşıttır. Binanın içine girdiğinizde karşınıza çıkacak avluyu incelemenizi ve üst katlarındaki duvar süslemelerini ve resimleri görmenizi tavsiye ederiz. Binanın içindeki merdiven bile göz alıcıdır. Orada göreceğiniz heykel binanın mimarı Munatius Plancus’un temsilidir ve 1574 yılında yapılmıştır. Hükümet binasının bazı odaları da turistler tarafından ziyaret edilebilmektedir.

RHEIN NEHRİ TURU

basel-rhine-boat-amsterdam.jpg

Basel’de bir akşamüstünüzü Rhein Nehri’nde gerçekleştirilen turlara katılarak geçirseniz hiç de fena olmaz. Çoğunlukla turistlerin katıldığı nehir turlarını birçok şirket düzenliyor. Basel sınırları içindeki 5 köprünün altından geçip başlangıç noktasına dönerek tamamlanan turda motor gücünden değil nehrin akıntısından faydalanılıyor. Şehir içi ulaşım için alacağınız Basel Card ile nehir turunuzu ücretsiz gerçekleştirebilirsiniz. Basel Card’ınız yoksa endişelenmeyin çünkü tur ücreti yetişkinler için kişi başı sadece 1,6 İsviçre frangıdır. Wilda Mee ve Vogel Gryff şirketleri 09.00-19.00 saatleri arasında tur düzenlerken Leu şirketinin feribotlarıyla 09.00-20.00 saatleri arasında Rhein nehrinin güzelliğine doyabilirsiniz. Unutmayınız ki nehir suyu belli bir seviyeye kadar yükseldiği takdirde turlar iptal edilmektedir.

KUNSTMUSEUM GÜZEL SANATLAR MÜZESİ

22_s0a3091_67cb1bda.jpg

Kunstmuseum İsviçre’deki müzeler arasında en önemli resimlere ev sahipliği yapan müze olarak bilinir. Üstelik Avrupa’nın kamuya açık ilk müzesidir. 1661’den beri ziyaretçiler bu müzeye girebilmektedir. Rönesans çağından modern sanata kadar her dönemin eserlerini bu müzede görebilirsiniz. İlk katta 15. ve 16. yüzyıl sanatçılarının eserlerini, ikinci katta 19. ve 20. yüzyılın empresyonist ve ekspresyonist, sürrealist eserlerini ziyaret edebilirsiniz. Gauguin, Van Gogh, Corot, Cézanne, Braque, Picasso, Kandinsky, Léger, Chagall, Klee, Dali, Max Ernst gibi dünyanın en önemli sanatçılarının eserleri bu müzededir. Müze pazartesi günleri kapalıdır. Müzeye giriş salı, çarşamba, cuma ve cumartesi 17.00-18.00 arası ve her ayın ilk pazar günü tüm gün ücretsizdir.

KANNENFELDPARK

9f41751ffdfa3097f24c8327f0891239.wix_mp_1024

Kannenfeld park, Basel’in büyük park alanıdır. Şehrin başka hiçbir yerinde ve parkında olmadığı kadar çok ağaç burada bulunur ve duvarla çevrili olması çocukların güvenle oyun oynamasını sağlar. Çocuklar gönüllerince oynarken büyükler de çimlerin üzerinde veya banklarda kaliteli vakit geçirir. Parkın içinde kafe de bulunmaktadır. Şehrin ortasında ama aynı zamanda orman içinde olduğu için bahar ve yaz aylarında Basel halkı Kannenfeld Parkı’na koşar. Kış aylarında kalabalık olmasa da yine oynayan çocuklar görürsünüz çünkü burası yerli halkın en sevdiği noktadır. Turistler de boş bıraktıkları bir günlerinde buraya gelir ve piknik yaparlar. Görselde de görebileceğiniz gibi parktaki bir ağacın arkasında durmuş dev bir heykel sizi karşılayacaktır. Parkta ayrıca ördekleri ve kuğuları da görebilirsiniz.