Manastır Gezilecek Yerler

Makedonya’nın en büyük ikinci kenti olan Bitola, Türkçe Manastır, binlerce yıllık tarihe sahip köklü bir kenttir. Burada antik dönemlerden Orta Çağ’a, Bizans döneminden Osmanlı hâkimiyet yıllarına ait birçok tarihî eseri görebileceğiniz gibi muhteşem manzaralara sahip doğa alanlarını da gezebilirsiniz.

Manastır'da Gezilecek Yerler

Manastır’ın kent merkezi ve çevre bölgelerinde sizi tarihte uzun bir yolculuğa çıkaracak onlarca gezilecek nokta bulunuyor. Rumeli Beylerbeyi Kadı Haydar tarafından yaptırılan 500 yıllık Haydar Kadı Camii, 2.500 yıllık antik Yunan kenti Heraklea’nın kalıntıları, Atatürk’ün lise eğitimi aldığı Manastır Askeri İdadisi’nin şimdiki hali Manastır Müzesi, şehrin en büyük yaya caddesi Şirok Sokağı, 30 metre uzunluğunda ilginç bir tarihe sahip Manastır Saat Kulesi, Osmanlı döneminden kalma eski bir kapalı pazaryeri olan Bezisten, kentteki Osmanlı miraslarından İshak Çelebi Camii, olağanüstü iç süslemelere sahip Ortodoks ibadethanesi St. Demetrius Kilisesi, bölgenin en çeşitli flora ve faunasına ev sahipliği yapan Pelister Milli Parkı ve eski araba koleksiyonlarıyla kültür öğelerinin sergilendiği Oto ve Etno Müzesi gezilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.

Adını andığımız yerler ile ilgili detaylı bilgi aşağıda mevcuttur.

Haydar Kadı Camii

51bd182a33cf85c9517f86c5e18486d6.jpg

Osmanlı döneminin Rumeli Beylerbeyi olan Kadı Haydar tarafından yaptırılan bu tarihî cami Manastır’daki en eski eserlerden biridir. Üzerindeki Arapça yazıta göre 1561 - 1562 yıllarında inşa edilen caminin mimarı bilinmiyor ancak Mimar Sinan’ın eserlerinden etkilenerek yapıldığı söyleniyor. Evliya Çelebi 17. yüzyılda Balkanları ziyaret ederken bu ibadethaneyi en güzel dekore edilmiş camilerden biri olarak nitelemiştir. Manastır’daki iki minareli tek cami olan Haydar Kadı Camii, pencere etrafındaki renkli geometrik tasarımlar, ahşap oymalar, mermer süslemeli mihrap ve birbirinden güzel iç dekorasyonlara sahiptir. 1890 yılında restore edilmiştir. Şehrin tüm camileri 5. Mehmet 1910 yılında Manastır’ı ziyaret etmeden önce tekrar restore edilmiştir. 1912’de buradaki Osmanlı egemenliği sona erdikten sonra cami bakımsız kalmış ve zamanla atıl duruma gelmiştir. Bir dönem depo ve konser alanı olarak kullanılan Haydar Kadı Camii 2016 yılında Türkiye tarafından restore edilerek tekrar ibadete açılmıştır.

Heraklea Antik Kenti

heraclea-lyncestis.jpg

Heraklea Antik Kenti, Makedonya sınırları içinde bulunan eski bir Yunan şehrinin kalıntılarını içeriyor. Yunanlardan sonra Romalılar tarafından yönetilen Heraklea, Manastır’ın iki kilometre güneyinde yer almaktadır. MÖ 4. yüzyılın ortalarında Makedon 2. Philip tarafından inşa edilen bu antik kent oldukça iyi korunmuş bir turistik noktadır. Manastır seyahatinizde mutlaka uğramanız gereken bu tarihi yerde orijinal Yunan ve Roma eserlerini görebilirsiniz. Roma amfi tiyatrosu, tarihî hamamların kalan parçaları ve iyi korunmuş iki güzel mozaiği inceleyerek binlerce yıllık tarih yolculuğuna çıkabilirsiniz. Burası Helenistik Dönem’de stratejik açıdan önemli bir konum olarak sayılıyordu. Burada ayrıca küçük bir müze bulunuyor. Şehir merkezinden yürüyerek 20 - 25 dakikada ulaşabileceğiniz antik kenti 08.00 ve 16.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Bitola Müzesi

Bitola Müzesi, şehrin Manastır adını taşıdığı 1848 yılında askeri lise olarak inşa edilen binada yer alıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk askeri eğitimini aldığı Manastır Askeri İdadisi olarak kurulan bu bina Bitola’daki en önemli tarihî noktalardan biridir. Günümüzde müze olarak kullanılan burada, bölgenin kültürünü ve tarihini temsil eden onlarca güzel örneği bulabilirsiniz. Atatürk’ün anılarını hissedeceğiniz gibi bölgenin köklü tarihinin izini tarih öncesi dönemlere kadar sürebilirsiniz. Müzenin içinde Atatürk’e adanmış bir oda bulunmaktadır: Atatürk Hatıra Odası. Burada orijinal belgeler, askeri kıyafetler ve kısa bir film bulunuyor. Balkan Savaşları’ndan 1976 yılına kadar askeri kışla olarak kullanılan bina daha sonra müzeye çevrilmiştir. Bitola Müzesi’nin kalıcı sergilerinde 2.000’den fazla eser sergilenmektedir. Tarih öncesi dönemler, erken Bizans dönemi, Orta Çağ, Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı gibi çok sayıda döneme ve olaya ait eserleri görebilirsiniz.

Şirok Sokağı

DSC_1551-1.jpg

Şirok Sokak, Manastır’ın en işlek caddesidir. Çok sayıda alışveriş mağazasına ve bara ev sahipliği yapan bu cadde kentin ana yaya caddesidir. Şehir merkezinde yer alan bu yer, yerel halk tarafından görmek ve görünmek isteyeceğiniz yer olarak tanımlanıyor. Manastır’daki sosyal yaşamın kalbi olarak görülen Şirok Sokak’ta dükkân, bar, restoran, tiyatro, şehir müzesi, galeri ve onlarca kafe bulunuyor. Osmanlı döneminden kalma eşsiz mimariye sahip binaların arasında sabah kahvenizi yudumlayarak kent yaşamına göz atabilirsiniz. Bu neoklasik binalarla süslenmiş büyüleyici sokak Magnolia Meydanı’ndan başlar ve şehir parkına kadar devam eder. Yaklaşık olarak bir kilometre uzunluğuna sahiptir. Taksim Meydanı’na benzer yapıdaki Şirok Sokak birçok ülkenin konsolosluğuna da ev sahipliği yapmaktadır. Sevdiklerinize hediyelik eşyalar almak için veya sıcak bir yaz akşamında soğuk bir şeyler içmek için ideal bir yer.

Bitola Saat Kulesi

Manastır’ın simgelerinden biri olan Bitola Saat Kulesi’nin kimi efsanelere göre 1664’te inşa edildiği söylense de 1830’lu yıllarda Aziz Demetrious’un Ortodoks kilisesini inşa ettiği tarihlerde yapılmıştır. Günümüzdeki görünümüne 19. yüzyılda kavuşan kulenin yüksekliği 30 metredir. Kule büyük mermer bloklarla çevrilmiştir ve girişi kulenin kuzey tarafındadır. Yaklaşık yüz merdiven çıkıldıktan sonra zirveye ulaşılır. 1927 yılında Saat Kulesi’nin sayıları değiştirilmiş ve ilk saat mekanizması kurulmuştur. Mekanik saat gelmeden önce zilleri çalmakla görevli kişiler yerlerini saatin mekaniğinden sorumlu kişilere bırakmıştır. Yıllar boyunca çeşitli saat mekanizmalarının takıldığı kuleye 1970 yılında çeşitli müzik kompozisyonlarını sergilemesi için piyano yerleştirilmiştir. Bu özelliğiyle dünyadaki 180 saat kulesinden biri olma özelliğine sahip olan Bitola Saat Kulesi’nde her altı saatte bir çeşitli besteler çalınmaktadır.

Bezisten (Bedesten)

Bezisten_Bitola005.jpg

Manastır kent merkezinin yakınlarında yer alan Bezisten, Osmanlı döneminden kalma en etkileyici ve en eski binalardan biridir. Dallanmış ağacı andıran sokak planları, dört büyük metal kapısı ve sayısız kubbeleriyle bir kaleyi andıran Bezisten bölgedeki en büyük kapalı çarşılardan biridir. Dönemin Rumeli Beylerbeyi ve ünlü sadrazamı Kara Davut Paşa tarafından 17. yüzyılda yaptırılmıştır. Tarihi boyunca birçok kez yağmalanıp ateşe verilen bedesten hâlâ dayanıklılığını korumaktadır. 19. yüzyıla kadar pek çok kez yenilenmiştir. Bu kapalı çarşıda genellikle tekstil ürünleri ve lüks kumaşlar satılıyordu. Burası aynı zamanda Rumeli Eyaleti’nden toplanan vergilerin ve paraların Osmanlı hazinesine aktarılmadan önce muhafaza edildiği yerdi. Günümüzde 86 adet dükkâna ev sahipliği yalan bedestende tekstilden gıdaya birçok farklı çeşitte ürünler satılmaktadır. İç dizaynı yıllar boyunca değişikliğe uğrasa da dış görünümünde herhangi bir farklılık olmayan bu Osmanlı mirasını mutlaka görmelisiniz.

İshak Çelebi Camii

IMG_4673-1365x910.jpg

Manastır’daki önemli Osmanlı eserlerinden biri olan İshak Çelebi Camii, 1508 yılında Manastır Kadısı İshak Çelebi tarafından inşa edilmiştir. Caminin kubbesi 26 metre çapında minaresi ise 45 metre yüksekliğindedir. Saat Kulesi ile Bezisten’in arasında kalan bu ibadethane neredeyse 50 metre yüksekliğe sahip minaresiyle tüm ihtişamını sergiliyor. Her zaman taze bitkilerle bezenen çehreye sahip olan tek kubbeli cami, kelimenin tam anlamıyla insan ruhunu dinlendiren bir yer. İshak Paşa Cami yapıldığı dönemde külliye olarak inşa edilmiştir ancak günümüzde geriye sadece cami binası kalmıştır. Caminin son restorasyonu Türkiye tarafından yapılmıştır. Osmanlı döneminde birçok padişahın bu camiyi ziyaret ettiği bilinmektedir. Osmanlı kültür mirasının nadide eserlerinden biri olan İshak Paşa Cami, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.

St. Demetrius Kilisesi

St._Demetrius_Church_in_Bitola_10.JPG

Manastır merkezinde yer alan St. Demetrius Kilisesi 1833 yılında inşa edilen eski bir Ortodoks ibadethanesidir. 18. yüzyılda inşa edilen küçük bir kilisenin temelleri üzerine inşa edilen bu bina üç nefli bir yapıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun bölgedeki hakimiyetinin zayıfladığı 19. yüzyıllarda, halkın hoşnutluğunu kazanmak için inşasına izin verilmiştir. Kilisenin yapımı için yerine getirilmesi gereken şartlar bulunuyordu. Bunlardan biri kilisenin dışına herhangi bir süsleme yapılmaması gerektiğiydi. Bir diğer kural ise kilise zemininin yerden en az bir metre aşağıda olmasıydı. Böylelikle kilise şehrin siluetine hâkim olmayacaktı. Beş şapel ve üç nefli yapıya sahip olan kilisenin dışı her ne kadar mütevazı bir görünüme sahip olsa da iç dizaynı ahşap işçiliğiyle cömertçe dekore edilmiştir. Manastır’ın inanç yaşamına ait en önemli eserlerden biri olan St. Demetrius Kilisesi’ni mutlaka görmelisiniz.

Pelister Ulusal Parkı

big_579a2740436af.jpg

Pelister Ulusal Parkı, Manastır sınırları içinde yer alan Baba Dağı’nda bulunan milli bir parktır. Parkın deniz seviyesinden yüksekliği 927 ile 2.600 metre arasında değişmektedir. Muhteşem bir floraya ve faunaya ev sahipliği yapan milli park, doğaseverlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir. Peyzaj güzelliği göze çarpan park çok çeşitli hayvanlara yaşam alanı olmaktadır. Ayı, karaca, kurt, geyik, tavşanlar, kartal türleri, keklik, kırmızı ve endemik bir tür olan Makedonya alabalığı gibi çeşitli hayvanlara can veren Pelister Ulusal Parkı 1948 yılında milli park olarak ilan edilmiştir. Balkan Yarımadası’nda sadece birkaç bölgede görülebilen beş iğneli çam ağacı molika, Senozoik döneme ait en eski ağaç türlerinden biridir. Parkın kuzeyinde, molika çam ormanının hâkim olduğu alanın alt kısmında aile aktiviteleri ve yürüyüşler için ideal olan birçok piknik yeri bulunmaktadır. Pelister’i ziyaret etmek için en uygun dönem mayıstan ekime kadar olan dönemdir. Yanınıza yürüyüş botlarınızı ve su almayı unutmayın.

Oto ve Etno Müzesi

Oto ve Etno Müzesi, Manastır’a yalnızca 5 kilometre mesafedeki Krklino köyünde yer alan özel bir müzedir. Nicelik ve nitelik olarak birçok devlet müzesinden daha ilgi çekici bir içeriğe sahip bu müzeyi kaçırmamalısınız. Geniş bir antika otomobil koleksiyonuna sahip müzede 1953’ten kalma Simka Ariane, Opel Olimpija, Ford Taunus, Moskvic gibi modeller bulunuyor. Müzenin etno bölümünde ise Yahudi ve Türklerin şehir ve köy yaşamlarının yansıtıldığı odalar bulunuyor. Özenle düzenlenmiş bu odalarda eski kıyafetler, aletler, silahlar, ev eşyaları gibi zengin nesne koleksiyonları bulunuyor. Boris Tanevski ve ailesinin uzun ve özverili çalışmasının bir sonucu olan müze, Krklino köyüne kırsal turizmin gelişmesine ön ayak olmuştur. Burada geceyi otantik bir odada geçirebileceğiniz gibi geleneksel şekilde hazırlanan bir dizi Makedon spesiyalini tadabilirsiniz.