Quito’da Gezilecek Yerler

Meryem Ana Anıtı Quito’nun en bilinir kent simgesidir. 1976 yılında İspanyol sanatçı Agustin de la Herran Matorras tarafından Panecillo Tepesi’ne 45 metre uzunluğundaki taştan anıt dikilmiştir. En üst noktası deniz seviyesinden 3.016 metre yüksekliktedir. Meryem Ana’nın kanatlarının olduğu dünyadaki tek anıttır. Yedi bin adet alüminyumdan inşa edilen anıt kuzeye doğru bakar ve buradaki yaşayan insanları kutsar. Arkası ise güneye doğrudur ve şehirin iki tarafı arasındaki maddi eşitsizliği ifade eder. Anıtı ziyaret etmek için Panecillo Tepesi’ne çıkabilirsiniz. Tavsiyemiz sabah saatlerinde gidilmesidir. Bu sayede bulutlar çökmeden hem şehri seyredebilirsiniz hem de Cotopaxi’yi uzaktan görebilirsiniz.

Ekvador’u tanımanın başka bir şekli olarak kabul edilen bu tören önceki haftanın askeri birliğinin yenisiyle değişim seramonisidir. Büyük ihtişam ve gösteriş ile muhafız değişimi Quito’da görülmesi gerekenler arasındadır. Sadece üst düzey askerlerin katıldığı onurlu bir görevdir. Her pazartesi sabahı saat 11.00’de Bağımsızlık Alanı’nda, Quito Başkanlık Sarayı’nın dış tarafında muhafızların değişim resmî töreni, muhafızların Saray’ın ana kapısını açmasıyla başlar. Sonrasında müzik eşliğinde marşa başlanır. Kılıcın eski askerden yeni askere teslim edilmesiyle son bulur. Turistlerin dışında yerel halkın da ilgisini çeken bu tören oldukça kalabalıktır ve vatana bağlılığı sergiler. Atlar, bando takımı ve hatta cumhurbaşkanı kendisi Başkanlık Sarayı’nın balkonundan bu etkinliğe katılır. Çok kalabalık olduğu için hırsızlık olayları açısından dikkatli olmanızda fayda vardır.

Quito eski şehrinin merkesinde bulunan bu alan politikal etkinlik ve halkın fikrini iletebileceği bir yerdir. Bu alan Ekvador Cumhurbaşkanı Gabriel Garcia Moreno’nun 1875 yılında göreve gelmesiyle açılmıştır. Merkezindeki büyük heykel 19. yüzyılın sonlarında Bağımsızlığın Kahramanları (Heroes de la Independecia) adını verdikleri Ekvador’un İspanyol kolonilerinden kurtulmasının anısına dikilmiştir. Bu anıtın dikilişi Ekvador’un özgürlüğünün yüzüncü yılına denk getirilmiştir ve anıt üç bölümden oluşur. Alt kısımda bulunan aslan yenilmiş olan İspanyolları simgeler. Orta kısımda And ülkelerinin zincirlerini kırma figürü olan Condor bulunur. Üst kısımda ise Roma özgürlük tanrıçası vardır. Ayrıca bağımsızlık sırasında rol almış önemli kişilerin isimleri ise anıtın üzerine yazılmıştır.

Alanın dört bir tarafında heybetli binalar vardır. Bunlar güneydoğuda bulunan Quito Belediye Binası, kuzeydoğudaki Hotel Plaza Grande, kuzeybatısındaki Ekvador Sarayı ve güneybatısındaki Quito Katedrali’dir. Ayrıca Plaza Grande’nin çevresinde Ekvador yemekleri bulabileceğiniz birçok restoran bulabilirsiniz.

Eski şehirde ziyaret edebileceğiniz başka bir yer ise Bazilika’dır. Bu bazilika Quito’nun bir diğer kent simgesi olmuştur. Ekvador’un en yüksek ve en büyük Gotik tarzda inşa edilmiş kilisesidir. İki kültürü birleştirmek amacıyla kilisenin bir yüzünde Galapagos kaplumbağaları, yunus, puma gibi Ekvador hayvanlarının yanında kilisenin diğer yüzünde tarih öncesi yaratıkların heykelleri bulunmaktadır. En tepede saatlerin bulunduğu 2 büyük kuleye tırmanabilir ve 117 metreden eski ve yeni şehrin manzaralarının keyfini çıkartabilirsiniz. Bazilika’nın bitmemiş bölümleri vardır. Bunun sebebi ise bir hikâyeye dayandırılır. Bu hikâyeye göre Bazilika’nın inşasının bitişinin dünyanın sonunu getireceğine inanılır. Bu yüzden Ekvadorlular hikâyenin doğruluğunu bilemedikleri için eksik kısımları tamamlamak için acele etmezler.

Eski şehirde birkaç tarihî kilise vardır ve hepsi kendi bölgesinin tarzını taşır. Burada tamamen altın kaplama olan da bir kilise bulunmaktadır. Fotoğraf çekilmesi kesinlikle yasak olduğu için, bu kiliseyi kendi gözlerinizle görmek için gelmelisiniz. ThePlaza de San Francisco alanında ise 16. yüzyıldan kalma Roman Katolik San Francisco Kilisesi bulunur. Quito’da ziyaret etmeye değer bir diğer kilise ise Ulusal Bazilika’dır. Bu kilise eski şehrin merkezinde değildir. Bu kiliseye gitmek için yayalara ayrılmış alandan birkaç dakika tepeye doğru yürümeniz gerekmektedir. Gotik Roman Katolik Kilisesi’nde Ekvator hayvanları ve devasa mozaik camlı pencereler vardır. Bu üç kilise Quito’daki gezilecek en iyi yerler arasındadır.

Quito’nın eski şehri tarihî bir alandır. 1978 yılında UNESCO Kültürel Miras Alanı’na girmiş ilk iki yerden biridir çünkü neredeyse hiç değişmemiş Colonial bölgesi yerel dükkânlar, restoranlar ve rengârenk yapılar ile tarihi yansıtmaktadır. Merkezî bölge yayaların yürüyerek keşfetmesi için idealdir. Burası, Bağımsızlık Alanı ile Başkanlık Sarayı arasında kalan bölgedir. Burada Qutio’nun kafeleri, müzeleri ve kiliselerini keşfedebilirsiniz. Sadece sokaklarında yürümek bile size keyif verecektir ama yürümek dışında eski şehirde gezebileceğiniz Kolonyal dönemine ait etnografya müzesi olan Maria Augusta Urrutia Müzesi, dini resim, heykel, tekstil ve mücevherlerden oluşan Carmen Alto Müzesi, 20. yüzyılın en önemli Ekvador sanatçısı Egas’ın eselerinin bulunduğu Camilo Egas Müzesi, Libri Mundi kitapçısı ve Homero Ortega Panama şapkacısı gibi yerleri keşfedebilirsiniz.

İnka zamanında, Dünya’yı ikiye böldüğü varsayılan çizgi tespit edilmiş ve yüksek rakımı sebebiyle güneşe en yakın şehir olduğu farkedilip Dünya’nın merkezi ilan edilmiştir. 1936 yılında burada Ekvador hükümeti tarafından inşa edilen eski ve küçük anıt varmış. 30 metre uzunluğundaki anıt daha sonradan 1979 ile 1982 yılları arasında inşa edilen yeni anıt ile değiştirilmiştir.

Birkaç dolar otobüs yolculuğu ile Quito’nun dış mahallelerine gidip Ekvator çizgisinin geçtiği varsayılan yeri ziyaret edebilirsiniz. Dünya’nın ortası kabul edilen bu yerde bulunan anıt yarım küre ayrımını simgeler. Buraya geldiğinizde pasaportunuza damga basabilir ve Ekvator’a gittiğinizi kanıtlayabilirsiniz. Ayrıca buraya gelmek için düzenlenmiş turlardan birine de katılabilirsiniz. Adını aldığı yeri ziyaret etmeniz Quito’ya geldiğinizde yapmanız gereken aktiviteler arasında bulunmalıdır.

Çoğu zaman New York’taki Central Park ile karşılaştırılan bu park, şehrin kalabalığından kaçmak isteyenler için güzel bir alternatiftir. 670.000 metrekare büyüklüğündeki Carolina Parkı Quito’nun merkezinde bulunur. Bu park Carolina Çiftliğinin kamulaştırılmasıyla yapılmıştır. Parkın tasarımı Bölge Planlama Müdürlüğü tarafından yapılmıştır. Papa John Paul II, 1985 yılında Ekvador’a yaptığı ziyarette parkta Katoliklere hitap etmiş ve bu olaydan sonra buraya Hıristiyan haçı inşa edilmiştir. Hafta sonları birçok ailenin geldiği, futbol, voleybol gibi oyunların oynandığı, su bisikleti ile gezintiye çıkıldığı, bisiklet sürmenin ve yeşilliğin keyfinin çıkartıldığı bir yer halini almıştır. Ayrıca, botanik bahçe, sürüngen evi, paten parkı, gök evi ve küçük müze bu parkın içinde bulabilcekleriniz arasındadır.

Qutio için bir diğer turistik etkinlik ise teleferik ile tepeye çıkmaktır. Teleferico yani teleferik şehrin en doğusunda yer alır ve yüksekliği merkez Quito ile kuzey arasında bir sınırdır. Bu teleferik ile PichinchaVolkanı’na ulaşabilir, 4.000 metre yükseklikten Quito’yu seyredebilirsiniz. Havanın güzel olduğu günlerde And Dağlarından Cayambe, Antisana, Cotopaxi (Ekvador’da bilinen en büyük volkan), Pasochoa, Ruminahui ve şehri çevreleyen diğer volkanları görebilirsiniz. Hava sıcak olsa bile yukarı çıkmadan önce sıcak tutacak kıyafetler almanızı öneririz. Ayrıca eğer Pichincha’nın 4.696 metredeki Rucu Zirvesi’ne tırmanmak istiyorsanız teleferik ile üst noktaya çıkıp yürüyüş yollarına ulaşabilirsiniz. Önerimiz havanın iyi olduğundan emin olmanızdır, böylece uzakları daha net görebilirsiniz. Teleferiğin çalışma saatleri 09.00 ile 20.00 arasındadır.