Cinsel Organını Beline Bağlayan Kabile

Ecuador, doğası ve tarihi yapılarının yanı sıra kültürel çeşitliliği ve etnik grupları ile de çok ilgi çeken bir ülke. Ülkede üç ana bölge var; sahil şeridi, And dağları ve Amazonlar. Her bir bölgede yaşayan etnik gruplar farklı kültür ve değerlere sahip.-    Sahil şeridinde; Awa, Tsatchila, Chachis, Huancavilca, Afro-Ecuadorian, Manta ve Epera,
-    And dağlarında dağ Quichuaları ve Afro-Ecuadorianlar,
-    Amazon bölgesinde ise Cofan, Secoya, Siona, Huaorani, Amazon Quichuları, Zaparo, Achuar ve Shuar etnik grupları yoğun olarak yaşamakta.

Ekvator çizgisinin bulunduğu yerdeki müzede yoğunlukla Amazon bölgesindeki etnik gruplara özgü gelenekler anlatılıyor.

Amazon bölgesi yağmur ormanları ve tehlikeli nehirleri ile meşhur. İnsanlar için en büyük riski ise piton yılanları, zehirli dev örümcekler ve Penis balıkları oluşturuyor.

Yanlış duymadınız, Penis Balıkları. Bu balık amonyak kokusunu çok sevdiği için nehre bir kişi girdiğinde amonyak kokusunu alıyor ve saldırıya geçiyor. Kadınlara saldırmıyor ancak amonyak kokusunu aldığı gibi erkeğin cinsel organından içeri girerek iç organlarını yiyor.

Erkeklere saldırmasının sebebi içeri girmek için daha kolay yol bulması. Bu nedenle erkekler nehre girerken cinsel organlarını yukarıya doğru kıvırarak bir ip vasıtasıyla bellerine bağlıyorlar.

Yine aynı kabilede bir erkeğin güçlü olduğu kulak deliğinin büyüklüğünden anlaşılıyor. Bu nedenle kulak deliklerinin büyütmek için çeşitli takılar takıyorlar. Kulak delikleri ne kadar büyük olursa kabile şefi olmaya da bir o kadar yaklaşmış oluyor.

Kullandıkları silahlar arasında en dikkat çekici olanı bambu gibi içi boş bir kamış. Bu kamışın içine ok gibi sivri bitkileri koyarak bir tarafından üflemek vasıtasıyla savaşıyorlar. Bu şekilde 45 metreye kadar üfleyebiliyorlar.

Poligaminin hakim olduğu kabilede ortalama eş sayısı 4-5 civarında. Bitkiden örülmüş hamaklarda uyuyorlar. Ecuador Amazon bölgesinin kuzeyinde yaşıyor.

Tek ilginç olan bu değil tabii. Amazonların güneyinde yoğun olarak yaşayan bir diğer kabile ise düşmanlarına karşı da acımasızlıkları ile ünlü. Gerçi günümüzde hayvanlar için uyguladıkları yöntem yakın tarihe kadar insanlar üzerinde uygulanıyormuş.

Düşman ile karşılaştıklarında önce kafasını vücudundan ayırıyorlar.

Ardından kafatasını çıkartıyorlar.

İçinde kafatası olmayan kafayı kilden bir kabın içerisinde haşlıyorlar ve bir çeşit ince yapraklı bitki ile dudaklarını dikiyorlar.

Böylelikle ruhun dışarı kaçmamasını sağlıyorlar. Ardından kafanın içini iyice temizleyip, boyundan doğru sert ve iri taşlar ile kafanın içini dolduruyorlar.

Bu şekilde güneşin altında kuruttukları kafanın içindeki taşları boşaltarak, kolye gibi boyunlarına asıyorlar. Tabii günümüzde artık yapılmıyor ama günümüzde de tembel hayvan denilen hayvanlar ile yapıyorlar.

Bu uygulamayı daha çok ölen insanın ruhunu korumak için ya da düşmanları için Şaman ayinlerinde gerçekleştiriyorlar.

Öldüklerinde ölen kişiye kilden bir küpün içine cenin pozisyonunda koyuyorlar. Açtıkları mezara eşyaları ile birlikte gömüyorlar. Çünkü diğer dünyaya geçtiğinde bu eşyalara ihtiyacı olabileceğini düşünüyorlar.

Diğer hayatında ölen kişiye en iyi eşlik edebilecek kişi eşi olduğundan eşini de ölen kişi ile birlikte gömüyorlar. Ama eş gömülmeden önce San Pedro bölgesinde bulunan zehirli bir kaktüs olan San Pedro kaktüsü ile zehirleniyor. Bu bitki yiyen kişinin hiçbir şey hissetmemesini sağlıyor. Bu bitkiyi içen eş tamamen hareketsiz ve hissiz bir hale geliyor ve üzerini kil ile örtüyorlar.

Mezarların tamamı ana rahmi şeklinde yapılmış olmasının sebebi bir sonraki hayata daha kolay uyum sağlamaları içinmiş.

İşin özeti Ecuador’un Amazon bölgesini ziyaret ederseniz düşman edinmemeye ve nehirlere girmemeye dikkat etmelisiniz.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni