Granada Hakkında Bilinmesi Gerekenler

İspanya’nın Endülüs Bölgesi’nde yer alan Granada şehri, FIS Alp Dünya Kayak Şampiyonası 1996’nın yapıldığı Sierra Nivada Dağları'nın eteklerinde, Darro, Genil, Monachil ve Beiro isimli dört nehrin kesiştiği noktada, verimli topraklar üzerine kurulmuş bir şehirdir.

Granada şehri İspanya’nın en turistik şehirlerinden biridir. İçerisinde barındırdığı Mağribi Kalesi olan Alhambra Sarayı, şehrin bu ünü almasında önemli bir rol oynamıştır. Granada’yı kültür cazibesi haline getiren bu kale, Endülüs İslamî tarihinin en ünlü mirasıdır.

Milattan önce 5500 yıllarında yerleşime sahip olan Granada şehri, ilk kurulduğu yıllardan beri Roma ve Visigotik etkilere maruz kalmıştır. Şehrin en eski yapıları Bastetania olarak adlandırılan bölgede bulunur. Emevilerin fethi ile İber Yarımadası Mağribi kontrolüne geçer ve bölgede Al-Andalus kurulur. Bölgede İslam’ın başlamasıyla şehre Arapçada “yabancıların tepesi” anlamına gelen “Gırnata” yani Granada adı verilmiştir. Yüksek dağları nedeniyle saldırılması bir hayli güç olan bu şehir, zamanla Endülüs Emevi Devleti’nin en önemli şehirlerinden biri haline gelir.

11. yüzyılın başlarında Emevi Devleti yıkıldıktan sonra, bölgede özerk bir krallık olan Yahudi devleti kurulur. Ünlü bir tarihçi olan İbn Battuta 1350 yılında GranadaKrallığı’nı ziyaret ettiğinde, kendi kendine yetebilen şehir diyerek “Endülüs metropolü ve şehirlerinin gelini” olarak sıfatlandırmıştır. Uzun yıllar boyunca birçok dine ve etnik çeşitliliğe bağlı kalarak yönetilen bu şehirde, pek çok dinden kalma izler görülür.

1492 yılında son teslim olan Müslüman kent Granada, teslim olana kadar içerisinde inşa edilen Emevi yapıları ile şehirde bambaşka bir atmosfer yaratıyordu. Granada’nın en önemli yapıtı olan Alhambra Sarayı, 14. yüzyılda Endülüs Emevi Devleti’nin başında bulunan Nazari Hanedanlığı sırasında içerisinde yan yana birçok saraylar inşa ederek ve bahçeler kurularak bugünkü devasa büyüklüğüne kavuşmuştur. Adını Saray’ın yapımında kullanılan kızıl kilin sonucunda görüntüsü kızıla benzediği için, Arapçada Kızıl Kale anlamına gelen Al Qal’at al Hamra’dan almıştır. Dünya üzerindeki cennet olması amacıyla tasarlanan bu sarayda göz alıcı süslemeler, çeşmeler, havuzlar, çeşit çeşit çiçekler ve oldukça büyük hamamlara yer verilmiştir. Zengin ve gösterişli bir duruşu olan, içerisinde gizli bahçeler, alçı süslemeler ve tüm şehri görebileceğiniz devasa büyüklükteki kuleleri ile 700 yıldır bozulmayan yapısı ile tam bir başyapıt olma özelliği taşır. Kale her yıl yaklaşık iki milyon ziyaretçi alarak İspanya’nın en çok ziyaret edilen bölgesi haline gelmiştir.

Günümüzde tarihî geçmişinin yanı sıra parkları ile oldukça ünlü olan bu şehirde, neredeyse her sokakta ve her mahallede havuz parkları, çiçek parkları veya anıtsal parklar görmek mümkündür. Şehrin yapılarında tarihî izler görülebileceği gibi, şehirde yaşayan nüfusun çeşitliliğinden de şehrin karmaşık bir geçmişe sahip olduğu kolayca anlaşılır. Şehrin içerisinde Albayzin Kulesi, Mirador Sarayı gibi yapıtların yanında Arap Mahallesi de görmek mümkündür. Ayrıca çingene halkının yaşadığı Sacromonte adlı bir bölge de şehirde yer almaktadır. Çeşitli etnik yapılardan oluşan nüfusunun yanında ayrıca öğrenci şehri olarak da bilinen Granada, bölgeye aldığı öğrenci göçü sayesinde de oldukça renkli ve canlıdır.

Ilıman iklimi sayesinde yılın her ayında ziyarete oldukça açık olan bu şehir, nisan ve ekim ayı arasında oldukça fazla ziyaretçi alıyor. Her yıl ocak ayında Katoliklerin Granada’yı fethini kutlamak için sokak festivalleri düzenleniyor, mayıs ayında ise Alahama de Granada bölgesinde ise dört gün süren Rocket Müzik Festivali düzenleniyor. Eylül ayında ise düzenlenen bir festivalle akın akın gelen insanlar sayesinde şehir bir hayli kalabalıklaşıyor. Virgen de las Angustias’a adanan bu festivalde adaklar adanıp boğa güreşleri ve dans gösterileri düzenleniyor.

Tarihî ve doğal güzelliklerinden sonra siesta’sıyla ünlü olduğu kadar gitarıyla da ünlü olan İspanya’nın Granada şehrinde birbirinden çeşitli alışveriş yapmak da mümkün. Elde oyulmuş gitarlarını, geleneksel giyim ve seramik ürünlerini bulabileceğiniz çok fazla yerel mağazaya yer veren Granada Tarihî Merkezi’ne ve Albaicin bölgesine gidip, her bütçeye uygun çeşitli yerel alışverişler yapmak ve dünyaca ünlü markaların ürünlerinin yer aldığı, ağırlıklı olarak Fas ve Hint ürünlerine yer verilen alışveriş merkezlerinden de alışveriş yapmak mümkün olacak.

Bu şehre turist olarak gidildiğinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise siesta saatleri. 14.00’da başlayıp, 17.00’da biten bu öğle uykusu saatinde şehirde açık yer bulmak neredeyse imkânsız oluyor. Bu yüzden şehirdeki işlerin bu saat diliminin dışında kalan zamanlarda bitirilmesi önerilir.

Lokasyon Sayfasında Detayı Göster
Kapalı