İbiza’da Gezilecek Yerler

İbiza’da onlarca kilise var ancak turistlerin görmesi gerekenlerin başında İbiza Katedrali geliyor. 1300’ler Katalan-Gotik mimarisiyle inşa edilen bu katedrale kutsal eşyanın muhafaza edildiği özel oda 1592’de eklenmiş ve barok tarza göre yapılan yenileme çalışması 18. yüzyılda tamamlanmıştır. Tipik bir Katolik kilisesi olarak içinde birçok göz alıcı heykel ve vitray bulunur. Adeta görsel şölen sunan bu kilise ziyaretçilerine ayin saatleri dışında her gün 9.30-13.30 ve 16.00-20.00 saatlerinde açıktır. Tatilinin bir gününde birkaç saat tarihi yapıları gezerek değerlendirmek isteyen turistlerin gezisine başlayacağı ilk adres şüphesiz Büyük İbiza Katedrali olacaktır. Tavsiyemiz, kiliseyi gezdikten sonra bir de manzarasına bakmanız…

Es Vedra Adası, İbiza’nın elinizi uzatsanız dokunacağınız kadar yakınında bulunan ve batısında yer alan bir adadır. Özelliği ise 155 milyon yıl önce meydana gelen depremlerle battığına inanılan Atlantis kıtasının bir parçası olduğunun söylenmesidir. Diğer özelliği ise hiç metal birikimi tespit edilmemesine rağmen, Bermuda’dan sonra, dünyadaki en manyetik yani çekim gücü en kuvvetli olan ikinci nokta olmasıdır. Fenikelilerin Ay Tanrıları Tanit’in evi olduğuna inandıkları bu adada UFO’ların da görüldüğü söyleniyor. Öyle ki, 1979 yılında Mayorka seferi yapan bir uçağın Es Vedra üzerinde tanımlanamayan bir cisim yüzünden rotasını değiştirdiği biliniyor. Fakat tüm bunlar, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlayan İbiza’yı turizm cennetine dönüştürme politikalarının bir parçası da olabilir. Siz yine de bu gizemli adayı merak ederseniz ziyaret edebilir veya İbiza’da kalıp uzaktan incelemeyi tercih edebilirsiniz.

Erwin Broner, 1898-197 yılları arasında yaşamış ve 1934’te Nazi Almanyası’ndan kaçıp İbiza’ya sığınmış Musevi bir mimardır. Kendisine kapılarını açan İbiza’ya o da minnetinin bir göstergesi olarak birçok değer katmıştır ve adadaki birçok evi o inşa etmiştir. Kendisinin evi olan “Casa Broner” de şimdi müze ev olarak her gün ziyaretçilerini ağırlar. Bu evde Broner’in tüm çalışmalarını, hayat hikâyesini, çizimlerini görebileceksiniz. Birçok İbizalıya ev inşa eden Broner’in kendi evi de şüphesiz, İbiza’nın en güzel manzarasına karşı inşa edilmiştir. İbiza Limanı’nın hemen yanında bulunan müzede bu manzaranın da tadını çıkarabilirsiniz. Nisan-ağustos arası, salıdan pazara 10.00-14.00 saatleri ve ekim-mart arası 10.00-16.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

İbiza şehrinden 15 km ötede bulunan Santa Eularia’da ünlü hippi pazar yerlerinden sonra görmeniz gereken ikinci adres hiç şüphesiz Etnografya Müzesi’dir. Salıdan cumartesiye 10.00-13.00 ve 17.00-20.00 saatleri arasında kapılarını ziyaretçilerine açan ve tipik İbiza kasaba evi şeklinde dizayn edilmiş müzede çiftçilikle uğraşanların geçmişten günümüze kullandıkları alet-edevatı göreceksiniz. Ada yerlilerinin geleneksel giysilerine tanıklık edecek, müzenin dekorasyonu sayesinde adanın yüzyıllar önce nasıl göründüğünü bizzat görme fırsatı yakalayacaksınız. Müzede kalıcı sergi dışında küçük ölçekli ve geçici sergileri görme fırsatınız da olacak. Müzeye giriş ücreti kişi başı 2.60 Euro’dur. İbiza merkezinin dışında adayı keşfetmek isteyenlere tavsiyemiz Santa Eularia’ya gitmeleridir.

Dışarıdan çok küçükmüş gibi görünse de içinde dünyanın her yerinden çağdaş sanat eserlerini barındıran müzede eski çağlardan kalan silahların ve askerî araç-gerecin muhafaza edildiği ve sergilendiği bir oda da bulunmaktadır. Madrid’den Malmö’ye kadar birçok sanatçının dışında İbizalı genç sanatçıların çağdaş sanat eserlerini de bu müzede görebileceksiniz. İlk kez 1964’te ziyaretçilerine kapılarını açan müze İbiza’nın merkezi Dalt Vila’da bulunmaktadır ve dünyadaki diğer çağdaş sanat müzeleriyle yarış edebilecek kadar iyi parçalara ev sahipliği yapar. Salıdan cumaya 10.00-14.00 ve hafta sonları 10.00-13.30 arası ziyaret edilebilen müzeye giriş ücretsizdir. Bembeyaz dış cepheli tipik İbiza evi gibi görünen bu müzede çağdaş sanatı daha yakından tanıyacaksınız.

İbiza’ya gelmişken görmesi şart olan yerlerden biri şüphesiz bu müzedir. Kişi başı ücretin sadece 2.40 Euro olduğu ve salıdan cumartesiye 10.00-14.00 ve 18.30-21.00 arası açık olan müze pazar günleri sadece 10.00-14.00 saatleri arasında ziyaretçilerini beklemektedir. Bu Arkeoloji Müzesi’nde MÖ 7. yüzyılda adaya gelen Fenikeliler hakkında çok şey öğreneceksiniz. Sit alanı içinde 3000’den fazla mezarlık göreceksiniz. Müzede ayrıca kronolojik sırayla Pünik döneme, Müslüman Morolara ait mirasa ve nihayetinde Katoliklerin yeniden topraklarına döndüğü döneme tanıklık edeceksiniz. Müze İbiza’nın tepelerinde bulunduğu için şehrin muhteşem manzarasını da izleyebileceksiniz. Tatilinizin bir gününde denize girmekten feragat edip sizi tarihte yolculuğa çıkmaya davet ediyoruz. İnanın tepeye çıktığınıza değecek.

Hem İbiza’daki kalabalıktan sıkıldınız hem de adanın ikizini mi merak ediyorsunuz? Feribotla 10 dakika içinde varabileceğiniz bir ada daha var: Formentera. Burası İbiza Adası’yla ikiz adalar olarak anılıyor ve plajları en az İbiza’nınkiler kadar güzel. Daha çok dalış yaparak su altını keşfetmek isteyenlerin uğrak yeri olan Formentera’da da aynı İbiza’daki gibi hippi kültürü devam ediyor. Zira 1970’lerde Formentera, Pink Floyd ve Bob Dylan’ın da sıkça geldiği bir adres idi. İbiza tatili yapmak istiyor ama biraz da kafa dinlemek istiyorsanız Formentera hem günübirlik kaçışlar için ideal hem de konaklamak isteyenler için birçok iyi otele ev sahipliği yapıyor.

İbiza merkezden yaklaşık 6 km kuzeyde bulunan İsa’nın Kutsal Kalbi isimli heykel 23 metre yüksekliktedir ve 4,3 ton ağırlığı vardır. 1936-1939 yılları arasında gerçekleşen İspanyol İç Savaşı’nda katledilen din adamlarının anısına Hz. İsa heykeli yapılmıştır. Kurban edilen din adamları için yapılan bu heykel 1947’de açılmıştır. İbiza’da güneşlenme ve eğlenmenin dışında biraz adanın iç kesimlerini de gezmek isteyenler için kısa sürede taksiyle veya otobüsle varabileceğiniz İsa’nın Kutsal Kalbi açıldığı tarihten beri Rio’daki Kurtarıcı İsa heykeliyle karşılaştırılmaktadır. Boyu, Rio’daki Kurtarıcı İsa heykeliyle yarışamayacaksa bile İsa’nın Kutsal Kalbi İbiza’da oldukça ilgi çekmektedir.

İbiza Kalesi, Dalt Vila’daki Almudaina sit alanının (hisarının) içinde yer alır. İçinde birçok yapının bulunduğu kaledeki en eski yapı 12. yüzyılda, en yenisi ise 16. yüzyılda inşa edilmiştir. Kaleye varmak için biraz tırmanacaksınız ama inanın göreceğiniz manzaraya değecek. Kalede sadece Orta Çağ mimarisini değil, Endülüs mimarisinin ve 18. yüzyıl mimarisinin çizgilerini de göreceksiniz. Endülüs döneminde İbiza Valisi (Wali) bu kalede konaklardı. Kalenin içindeki odalara girilmediğini, sadece dış alana ziyaretçi alındığını hatırlatırız. Dış alanda göreceğiniz eski silah ve toplar, her birinin nasıl yapıldığına ne zaman ve hangi savaşta kullanıldığına dair küçük bilgi yazıları sizi o dönemlere götürecek ve kendinizi zaman makinasında hissedeceksiniz.

İbiza’ya gelen her turistin gece hayatını deneyimledikten sonra yapacağı ikinci etkinlik su altı dalışı yapmaktır. Dünyanın en zengin su altı yaşamını görmek için siz de saat başı uygun bir ücrete su altı dalış eğitimi alabilirsiniz. İbiza’da kolaylıkla bulabileceğiniz onlarca su altı dalış eğitimi merkezi size deneyimli hocalarıyla harika bir tecrübe yaşatacaklar. Nasıl İbiza’nın tepelerine çıkıp en özel manzaraları ve tarihi yapıları görecekseniz şimdi de tam tersi istikamette suya dalma vakti geldi. Genelde mayıs-ekim ayları arasında verilen eğitimler 10 yaş ve üstü herkese veriliyor. Avrupa’da tüm alışverişlerinizi çekle yapabilmenize rağmen su altı dalış eğitimi okulları çekle ödeme kabul etmiyorlar. Ve en önemlisi su hiçbir zaman soğuk olmuyor!