İbiza ve Formentera

Birçok insan İbiza’nın Balear Adası'yla ilgili fikir sahibidir. Kulüp cenneti, eğlenceli tatilcilerin sığınağı ya da aileler için hesaplı bir tatil yeri. Bunların hepsi doğru olsa da aynı zamanda güzel ve keşfedilmemiş bir ada, tarihle iç içe, çok eskiden teraslanmış tarım arazileriyle bezeli ve kısmen Akdeniz’in en engebeli, bozulmamış ve ıssız sahil şeridiyle çevrili.

Fotoğraf | Dalt Vila’nın surları, Evissa (Ibiza kasabası)

İbiza’nın (Evissa) bu yüzünü görmek biraz çaba gerektiriyor ve kesinlikle kiralık bir araba. Bozulmamış bölgelerin çoğu sapa yerlerde ve toplu ulaşım araçlarıyla kolayca ulaşılamıyor. Burayı yaz kalabalıklarından uzak tutan da bu. Kendinizi formda hissediyorsanız, bisiklet yollarından oluşan bir ağ adanın en güzel kısımlarını birbirine bağlıyor.

İbiza’nın kuzeybatısı ve güneyindeki bölgeler en az gelişmiş yerler, sakin tarım arazilerinden geçen, tekerlek izleriyle dolu yollar var. Kızıl kahve toprağa dikilmiş keçiboynuzu ağaçlarının altında keçiler otluyor. Kırsal bölgenin karakteristik bir özelliği yamaçlardaki teraslar, İbiza kireçtaşından yapılmış sarı kuru taş duvarlarla desteklenmiş binaların çoğu, hatta kayalıklar bile aynı renkte.


Fotoğraf | Sant Miquel köyü

Sant Miquel ve Sant Augusti gibi sessiz sakin köyler var, genelde aşırı büyük, beyaz badanalı bir kilisenin çevresine yapılmışlar. Kiliselerin çoğunun tahkim edilmiş olması İbiza’nın fırtınalı tarihini yansıtıyor.

Adaya ilk kez Neolitik Çağ'da yerleşildi, sonra Finikeliler ve Kartacalılar geldiler, ikisi de adanın Akdeniz’de stratejik önemi olduğunu düşünüyorlardı. İbiza kasabasının tarihi eski mahallesi Dalt Vila’yı ilk tahkim edenler Kartacalılar’dı. Adanın ruhani özelliğini ilk anlayanlar da onlardı; buraya gömülen herkesin doğrudan öbür dünyaya geçtiğine inanıyorlardı ve dışarıdan buraya binlerce naaş getirdiler.


Fotoğraf | Església de Sant Miquel

Sonra Romalılar geldi, beş yüz yıl kadar süren egemenlikleri boyunca gelişme ve refah getirdiler. Onları Vandallar, Bizanslılar, Viking ve Norman akıncıları izledi. Son olarak, Kuzey Afrika’dan gelen Moorlar 902’de adayı fethettiler. Katalanlar ve ardından Kastalya İspanyolları üç yüz yılı aşkın bir süre sonra adayı tekrar ele geçirdiler, ama adaya korsanlar dadandı, bunun sonucunda sahilin çevresine koruyucu kuleler yapıldı.

Çok ziyaret edilen bir ada olmasına karşın, İbiza’nın birkaç tane bozulmamış kumsalı var. Bazılarını kendinize ayırabilirsiniz. Uzanıp giden engebeli sahil şeridi düz kaya parçalarıyla dolu ve güneşlenmek için mükemmel. Kuzeybatıda çevreden soyutlanmış koylar var, Cala d’Aubarca bunlardan biri. Güneyde, adanın turizm merkezlerinden biri olan Sant Antonio’nun batısına bakan yarımada, tropikal bölgelerin dışında bulabileceğiniz en janjanlı turkuaz suyu kuşatıyor. Kumsallar ve koylarda sıralanan tipik balıkçı kulübelerinin çoğu yıllar öncesinden kalma, hatta bazıları iki katlı, kayıkhanenin üstü ev olarak kullanılıyor.


Fotoğraf | Formentera plajları

Issız bir kumsal bulacağınızdan emin olmak istiyorsanız Formentera’ya gidin, altın rengi kumları berrak turkuaz sularla dengeleniyor. Feribotla bir saatten az zamanda gidilebilen küçük bir ada olan Formentera, İbiza’dan daha düz, daha kurak ve daha sakin.


Fotoğraf | Benirràs


Fotoğraf | Benirràs Kumsalı’nda günbatımı

Sant Antonio Adası kitle turizmine boğulmuş ve sunacak pek bir şeyi bulunmasa da şık ve zarif bir İbiza kasabası. Dalt Vila ise Avrupa’nın en iyi korunmuş örneklerinden olduğu söylenen surlarla çevrili. Dört yüz yılı aşkın bir süre önce yapılmış olan bu surların yüksekliği 25 metreyi buluyor. Yerel halk kaldırım taşı kaplı dar sokaklarda yaşıyor hala. Gece restoranlar ve barlarla canlanan sokaklar, turistik işletmelerin kapalı olduğu ve şehrin uyanmaya başladığı sabahın erken saatlerinde daha güzel.


Fotoğraf | Formentera’da yel değirmeni

378 metrelik bir kireçtaşı kayası olanEs Vedra güney sahilinin hemen açığında. Kartacalılara göre kutsaldı ve Homeros’un Odysseia’sındaki sirenler adası olduğu söyleniyor. 1960’larda buraya gelen hippiler, buranın İbiza’nın en manyetik yeri olduğunu ve kayada birçok kez UFO gördüklerini iddia ettiler. Gerçek ne olursa olsun, Es Vedra’nın karşısındaki yüksek bir kayalıkta bulunan savunma kulesi, güneşin denize yavaş yavaş batmasını seyretmek için en unutulmaz yerlerden biri.


Fotoğraf | Es Vedra

Gün doğumunda olduğu gibi gün batımında da ada canlanıyor. Akdeniz güneşinde her şey kızıla bürünüyor sanki. Şirin Benirràs koyu da günün bu zamanında bulunmak için harika bir yer.

Temmuz ve ağustos çok kalabalık oluyor, konaklayacak yer bulmak zor olabilir. Haziran ve eylül daha uygun. Bahar, İbiza’da olmak için güzel bir zaman. Grup halindeyseniz, villa kiralamak çok hesaplı olabilir. Onun dışında bir sürü agroturismo -butik otele dönüştürülmüş çiftlik evi- var, adanın ortasındaki sakin bir vadide bulunan lüks Can Lluc gibi.