Lozan, İsviçre'de Fransızca konuşulan Suisse Romand kısmında olup Vaud kantonunun başkentidir ve ayni zamanda District de Lausanne’ın merkezidir. Lozan, Cenevre Gölü kıyısında ve Cenevre kentine de 60 kilometre uzaklıktadır. Kuzeyinde Jura Dağları ve gölün karşı tarafında da Évian-les-Bains (Fransa) bulunmaktadır. Şehrin merkezine uzak fakat şehrin pek çok yerinden bakıldığında göl kıyısını görebilmek mümkündür. Çarpıcı bir göl manzarasına sahiptir. Genel güney yokuş düzenlemesi ile beraber, şehrin merkezine eski bir ırmak olan Flon'un yatağı bulunur, ırmağın üstü 19. yüzyılda kapatılmıştır. Eski ırmak şehrin ortasında geçen bir uçurum oluşturur ve üzerinden birbirine yakın semtleri bağlamak için birçok köprü geçer. Aynı zamanda Flon, uçurumun içinde bulunan Metro istasyonunun ismidir. Belediye sınırları içinde devamlı ikamet edenlerden oluşan Lozan nüfusu 129.383 kişi olup nüfus yoğunluğu 3.127 kişi/km2dir. Bu şehir çok farklı kültürlere sahip insanlar içermektedir. Bu yönüyle şehrin birleştirici bir gücü vardır ve böylece belediye sınırları içinde Lozan nüfus itibarıyla İsviçre'nin dördüncü büyük şehri olmaktadır.
Daha önceleri Keltlerin yerleşim alanı olan, bugün ise Vidy ve Ouchy semtlerinin bulunduğu göl kenarındaki bölgeye Romalılartarafından bir askeri kamp kurulmuş ve buraya Lozanadı verilmiştir. Zamanla bir şehir haline dönüşen Lozan farklı kişiler tarafından yönetildikten sonra 1536'dan 1798'a kadar Bern hâkimiyeti altında kalmıştır. Bu dönemde, katedraldeki asma halılar gibi birçok değerli eşya ve hazine kalıcı olarak uzaklaştırılmıştır. Napolyon Savaşları esnasında şehrin statüsü değişmiştir ve bununla birlikte 1803'de yeni kurulan Vaud kantonunun başkenti olmuştur ve bu kanton İsviçre Federasyonu’nakatılmıştır. 1950'lerden 1970'lere kadar çok sayıda İtalyan şehre göç eder. Bunlardan birçoğu Renens Mahallesi’ne yerleşir ve yerel yemek tarzlarının değişmesine sebep olurlar. Bu değişime rağmen şehir birkaç protesto haricinde sakinliğini korumuştur. Sakin yapısı size bu şehirde huzuru sunabilmektedir. Çoğumuzun duymuş olduğu ve Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı zaferin devamı olan Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923’de Lozan’da imzalanmıştır.
Lozan'ın yanında Lavaux (doğu taraf) ve La Côte(batı taraf) adındaki şarap üretim bölgeleri bulunmaktadır. Şarap üretimi konusunda kayda değer bir üne ve bilhassa turizm ve mühendislik alanlarında dünya çapında önder olan öğretim müesseselerine sahiptir. Bunların haricinde ziyaretçilerin gezip görebileceği farklı kültürleri yansıtan çok sayıda müze barındırmaktadır. Her yıl şehir ve film festivalleri düzenlenmekte ve farklı kültürdeki ziyaretçileri burada ağırlamaktadır. Bu şehirde gezilebilecek tarihinin hissedilebildiği çok sayıda yer vardır. Ziyaretçilerin ilgi odakları katedraller, saraylar, müzeler ve kalelerdir. Lozan yokuşlar ve merdivenler şehri olarak da bilinmektedir. Bu yüzden şehri gezmek yorucu olabilmektedir fakat bu olağanüstü şehrin büyüsü karşısında tatlı bir yorgunluk olacaktır. Buralara gitmek şehri daha iyi analiz etmek için büyük bir fırsattır.
Planlı bir şekilde gezilmek suretiyle tüm şehri gezmek için iki gün yeterli olmaktadır. Tabi ki bu gezinin gidişatına da bağlıdır. Tarihî yapılar ve sanatsal binalar şehrin özünü oluşturmaktadır. Yapıların bozulmamış olması ülkenin tarihine ne kadar sahip çıktığının bir göstergesidir. Günümüzde Lozan; Olimpik Şehir diye anılmaktadır. 1915 yılında Lozan Olimpiyat Başkenti olarak seçilmiş ve bugün hâlen Uluslararası Olimpiyat Komitesi Lozan’da bulunmaktadır. Spor ruhunu Lozan’da hissetmek bambaşka denilebilir.
Lozan’da ulaşım da oldukça gelişmiştir. Otobüs, metro, tren hatları ve gemiler ile şehri gezmek mümkündür. Komşu ülkelere geçiş için yapılan karayollarını kullanarak da başka ülkelere rahatlıkla gidilebilmektedir. Şehir ulaşımının düzenli bir yapıya sahip olması turistler için kolaylık sağlamaktadır. Gıda bakımından yakın ülkelerin etkisi altında kalınmış. Süt ve süt ürünleri ile ün salmış bir ülke olması sebebiyle envai çeşit peynir üretimi olmaktadır. Ayrıca çikolataları çok lezzetlidir ve süt ürünleri gibi çikolatanın da çok çeşidi vardır.
İsviçre dünyanın en zengin ve en pahalı ülkelerinden biridir. Yaşam standartlarının yüksek olduğunu ve bir turist için maliyeti yüksek bir şehirdir. Fakat bu maliyeti minimize etmenin elbette ki olanağı vardır. Konaklama için oteller yerine ev kiralamak tercih edilebilir ya da yemek fiyatları daha uygun olan yerlerde yemek yenebilir. Bütçe planlamaları iyi yapıldığı sürece muhteşem bir tatil için hiçbir engel kalmaz.
Tanıtım Videosu: https://www.youtube.com/watch?v=niuikpCCiLY