center-211205_960_720.jpg
 

Moskova’nın batısındaki ünlü caddeler çifti olarak adlandırabileceğimiz Arbat Caddesi, 1930’larda Stalin’in merkeze yakın olan eski binaları yaktırmasıyla ortaya çıkmış olup tamamen trafiğe kapalı yaya yoludur. Aslında çift olarak görebileceğimiz gibi iki adet Arbat vardır. Biri Yeni Arbat olarak bilinir ki burası Sovyetler Birliği zamanında yapılmış ve çok işlek bir araç trafiğine sahip olan caddedir. Diğeri ise Eski Arbat olarak bilinir. Burası için bir nevi Moskova’nın İstiklal Caddesi diyebiliriz. Sadece 1 kilometre uzunluğundadır. Ancak İstiklal’e göre nispeten daha sessiz sakindir. Çevresinde ve ara sokaklarında kafeler ve barlardan daha çok turistik lokantalar yer alır. Adını Arapça’dan alan Arbat Caddesi varoş veya şehir alanı anlamına gelmektedir. Cadde üzerindeki yapılar 1. Petro dönemine kadar dayanır ancak günümüzde de hala yapılaşma devam etmektedir. Ancak asıl dikkat etmemiz gereken nokta Arbat Caddesi’ne mimari bir bakış değil onun ruhunu anlamaktır. 24 saat süren bir canlılık, kozmopolit bir yapı, heyecan ve her köşesinde bir ressam, bir sanatkar bulunan bu cadde, eniyle boyuyla veya yapılarıyla değil kendi ruhuyla Moskova’nın en önemli caddesi haline gelmiş ve her turist tarafından mutlaka ziyaret edilmektedir. Cadde en başta sanatkarların ilgilisini çekmiştir; çünkü yıllar boyunca nice Rus sanatçı yaşamak ve üretmek için Arbat’ı seçmiştir. Rusya’daki kültürel yaşamın nabzı diyebiliriz. Hediyelik eşya, takı, rengarenk dükkanlar, sokak çalgıcıları ve pek çok çeşitli aktivitelere ev sahipliğini de Moskova’da Arbat Caddesi yapmaktadır.