Faro’nun tarihsel kent bölgesi olarak belirleyebileceğimiz kesimi aslında çok da uzak bir geçmişe tarihlenmiyor. İngilizlerin 1596’daki saldırısında yıkılan kent, 1755 yılındaki depremden sonra ikinci kez kurulmuş. Liman dolaylarındaki Jardim Manuel Bivar adı ile anılan bahçeler, geziye başlamak için en doğru noktayı belirliyor. Buranın üstünde kalan kesim kentin ana alışveriş bölgesi. Araç trafiğine kapalı bu caddelerde çok sayıda mağaza, kafe ve restoran bulunuyor. Kuzeye yönelecek olursanız bu kez de Faro’nun meşhur kiliselerini gezebilirsiniz. Bunlar arasında Igreja do Carmo ilk sırada görülmeli. Kuzeybatı yönünde ilerleyecek olursanız, bu kez de bir pazaryeri ile karşılaşıyorsunuz. Batı kesimine doğru bir parça tırmanarak devam ettiğinizde büyüleyici bir yapı olan okul binası Liceu ile karşılaşıyorsunuz. Kentin genel görüntüsüne hâkim bir nokta burası. Deniz ve Ria Formosa sulak alanları buradan görebileceğiniz diğer ayrıntılar. Sokaklar yürüyüş için oldukça uygun. Kalenin duvarlarının hemen yanı başındaki küçük liman ve görece daha yeni zamanlarda kurulup kuzey ve doğu yönünde genişlemiş kent bölgesi, Faro’da gezebileceğiniz ana bölgeler.
Faro'nun en dikkat çeken diğeri bölgeleri ise; Centro Historico (Tarihi Merkez), Ria Formosa, The Se, Praia de Faro ve Faro Jewish Heritage Centre (Faro Musevi Kültürel Miras Merkezi) 'dır.
Centro Historico
Eski Şehir ya da Cidade Velha, şehrin liman bölgesinde oldukça iyi korunmuş, Arnavut kaldırımlı sokakları ve 18. yüzyıl Portekiz ve Endülüs Emevileri mimarisini yansıtan binalarıyla oldukça ilgi çekicidir. Modernite tarafından neredeyse hiç dokunulmamış bu alan zamanda geriye doğru bir yürüyüş için harika bir yerdir. Faro'da bulunan Old Town'u gezmek Algarve'nin başkentini tanımanın en iyi yoludur. Acro da Vila devasa bir giriş sağlar, Endülüs kökenli bir 19.yüzyıl geçididir. Portakal kokulu, arnavut kaldırımı sokakları yürüyerek keşfetmek Cidade Velha'yı keyifli yapmaktadır, ve bütün yollar Faro'nun merkezi Largo da Se’ye çıkar. Aynı meydanın karşısında uzanan Paço Episcopal ise piskoposların sarayıdır. Ancak ne yazık ki bu 18. yüzyıldan kalma bu güzel yapı ziyarete açık değildir. Museu Arqueologico’da kısa, sakin bir gezinti şehrin cazibesine kapılmak için başka bir nedendir.
- 1 view
The Se
Faro'nun en aldatıcı yapısı olan The Se, Antik bir Roma tapınağı olarak inşa edilmiş daha sonra Endülüs Emevileri döneminde camiye dönüştürülmüştür. Şu an Romanesk-Gotik bir mimariye sahiptir. Bir Arap Camisinin alanına inşa edilen Faro Katedrali 13. Yüzyıl'da kutsanmış, başarılı yenilemeler binanın dış görünüşüne gelişigüzel bir görüntüdense Gotik,Rönesans ve Barok dönem mimarilerinden eklentiler sağlamıştır. 1596 yılında İngilizler tarafından bir saldırıda neredeyse yerlebir oluyordu ama bu bir şey değiştirmedi, 1600lerde hala oldukça çekiciydi özelliklede içerisi... Katedral bazen kapalı olabiliyor. Genellikle üzerinde el yazısıyla yazılmış bir notta; "Lütfen mahremiyetimize saygı gösterin - dua ediyoruz !" yazıyor.
- 1 view
Faro Jewish Heritage Centre
Faro Yahudi Mezarlığı Portekiz'de kalan tek Engizisyon Yahudi varlığıdır. Yüzün üzerinde Sefarat tarzı mezarlığın bulunduğu alanda, mezar taşları yerine güzelce oyulmuş levhalar bulunmaktadır. Mezarlığın yanı sıra tarihi yansıtan bir müzede burada yer almaktadır. Faro'nun eşsiz 19. Yüzyıl Yahudi mezarlığı, bu alışılmadık ve dokunaklı turist etkinliklerinin merkezini oluşturur. Mezarlık Portekiz’de ki Engizisyon Sonrası Yahudi varlığının yegane parçası ve geleneksel Seferad şeklinde düzenlenmiş olup, çocuklar girişe en yakın yerde, kadınlar ortada, erkekler en sonda sıralanmıştır. Dikkatli bir restorasyonla mezar taşları en eski tarih olan 1838'den itibaren temizlemiş ve tamir edilmiştir. Mezarlığın bir köşesinde şehrin Yahudi mirasını gösteren küçük bir müze bulunmaktadır. Ayrıca burada, Samuel Gacon tarafından 1487'de basılan Portekiz’de ki ilk yazılı basım Tevrat bulunmaktadır.
- 1 view
Igreja da Nossa Senhora do Carmo
Old Town'dan uzaklaşıldığında Faro şehir merkezi sınırı 18.yüzyıl Carmo Kilisesi’yle çizilmiştir. Bu çarpıcı ve oldukça fotojenik Barok güzelliğin ikiz kuleli görüntüsü turistler için bir ödül olduğu kadar yereller için de bağlılığın göstergesidir. Ancak kilisenin arkasında daha etkileyici bir çekim alanı yer almaktadır; Capela dos Ossos (Kemiklerin Şapeli). 19. yüzyılda inşa edilmiş şapelin iç dekorasyonu yaklaşık 1,250 keşişin kafatasından ve büyük bir simetriyle yerleştirilmiş diğer kemiklerden oluşuyor. Portekiz’de ki en çok bilinen ve en büyük kemik şapeli Alentejo/Evora 'dadır
- 1 view
Arkeoloji Müzesi
Bu muhteşem ve ödüllü kültür harikası Museu Municipal, aynı zamanda 16. yüzyıl manastırı Nossa Senhora da Assunçao ile olan entegrasyonundan da yararlanıyor. Kronolojik olarak sıralamak gerekirse, kalıcı koleksiyon; tarih-öncesi dönem ve Roma Dönemi, Endülüs, Ortaçağ Dönemi ve 18-19. yüzyıl olarak sıralanabilir. İncelikle yontulmuş Manueline heykeli 16. yüzyıl heykel severleri tarafından çok beğenilecektir, ancak mutlaka görülmesi gereken eser ise 3. yüzyıldan kalma Neptün’ün bulunduğu devasa Roma zemin mozaiğidir. Müze çalışanları sorduğunuz takdirde herhangi bir parça için detaylı bilgi verecektir.
- 1 view