Kalimnos Gezilecek Yerler

Kalimnos’un merkezi olan ve ana liman bölgesi Pothia, uzun bir kıvrım halinde körfeze yayılmaktadır. Mimarî olarak ayırt edilemeyen bu bölge, tek başına eşsiz bir görüntüye sahiptir. Pothia, bulunduğu vadinin iç bölgelerini birbirine bağlayan ve çevresindeki yamaçlar boyunca dizilmiş evleriyle, aynı zamanda, doğal bir amfitiyatro görünümü kazanmaktadır. Pothia sokakları boyunca pembe veya hardal rengi boyalı neoklasik mimariye ait evler yer almaktadır. Bu sokaklarda yürürken İtalyan esintisinin etkilerini görebileceğiniz evlerin ihtişamı sizi de kendisine hayran bırakacaktır. Kalimnos Arkeoloji Müzesi ve Sünger Fabrikası, birçok restoran, yerel el sanatlarından parçalar alabileceğiniz hediyelik eşya dükkânlarıve yerel yiyecek pazarlarıda Pothia sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu çevredeki restoranlarda yemek yedikten sonra limanında akşam bir gezintiye çıkmanızı öneririz.

Adanın merkezi Pothia’da yer alan Arkeoloji Müzesi’nin şimdiki hali 2005 yılında açılmıştır ve müze o tarihten beri Helenistik heykel sanatının nadide örneklerinden biri olan “Lady of Kalymnos” heykeline ev sahipliği yapmaktadır. Milattan öncesi ve milattan sonrası Bizans dönemine ait bronz ve mermer heykel, sikke, seramik, mücevher, fresk ve el yazması birçok eser yine müze bünyesinde sergilenmeye devam etmektedir. Ayrıca, DelianApollonTapınağı’nda bulunan birçok heykel parçası ve Asclepius Heykeli de ziyaretçiler için müzede yerini almıştır. Müzede yer alan sergi alanına girdiğinizde ilk önce sizi adanın tarihini anlatan bölüm karşılayacaktır. Sonra, sırasıyla, adadaki tarih öncesi yaşama ve mağaralardaki kazılara ait kalıntıları, Delian Apollon Tapınağı’na ait kalıntıları ve halkın yaşamına dair önemli bilgiler sunan kararnameler ve bazı yazıtları göreceksiniz. Son durak ise, Lady of Kalymnos.

Giriş ücretinin 3 euro olduğu müze, çarşamba, perşembe, cuma ve pazar günleri saat 08.30-15.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Chrysocheria Kalesi, Kalimnos'un eski başkenti Chorio köyüne bakan bir tepenin üzerinde yer almaktadır. Yedi Bakirenin Mağarası’na yakındır ve 14-16. yüzyıllarında adayı yöneten Aziz John Şövalyeleri tarafından yaptırılmıştır. Kaleye adını veren Panagia Chrysoheria Kilisesi ise iyi korunmuştur ve hâlâ ziyaret edilebilmektedir. Kilisenin adının “altın elli kadın” anlamına geldiği düşünülmektedir. Kilisenin iç kısmında yer alan ve Hz. Meryem’i ellerinde altın bir yaprak tutarken tasvir eden ikonun varlığı da bu düşünceyi kuvvetlendirmektedir. Kilise, 15. yüzyılın sonları ve 16. yüzyılın başlarına ait Bizans freskleriyle dekore edilmiştir. 19. yüzyılda bulunan ve Miken şehrine ait tespit edilen bazı mezarlar ise şu an Londra’daki British Museum’da sergilenmeye devam etmektedir. Ayrıca, bulgulara göre, yapımında 1444 Kalimnoslunun çalıştığı düşünülen kalede, Neolitik, Miken, Helenistik ve Bizans dönemlerine ait yaşam kalıntıları tespit edilmiştir. Girişin ücretsiz olduğu kalede Panagia Chrysoheria Kilisesi’nin yanı sıra Orta Çağ binaları, yeraltı tahıl depoları, Saint George Kilisesi ve geçmiş döneme ait taş döşeli bir yol da bulunmaktadır.

Vlychadia kasabasında, feribot iskelesine yakın konumda olan Kalymnos Denizcilik Müzesi 1994 yılında kurulmuştur. Ziyaretçilere, deniz geleneğini ve tarihini, sünger yakalamayöntemlerini anlatmayı amaçlayan müzede gemi batıklarına ait çok sayıda kalıntı ve antik eser bulunmaktadır. Müze dâhilindeki dört odada sünger avcılığının tarihsel gelişimi, sünger avcılığı ve sünger işleme mesleği ile ilgili nesneleri; 19. yüzyılın başından bugüne kadar sünger avcıları tarafından kullanılan ekipmanları görebilirsiniz. Hatta geçmiş dönemlerde dalgıçlar tarafından kullanılan ilkel solunum aparatlarını ve pervanelerin hava hatlarını kesmesini önlemek için tasarlanmış kafesleri görme şansınız olacaktır. Müzede dalış tekniklerini öğrenmenizi sağlayacak etkinlikler de yapılmaktadır. Müzenin giriş ücreti 2 euro’dur ve müze hafta içi 07.00-13.00; hafta sonları 10.00-12.30 saatleri arasında açık olmaktadır.

Neoclassiko koleksiyonunu içeren bina, Kalimnos'taki en güzel evlerden biridir. Evin şu anki sahibinin büyükanne ve büyükbabası Rus Devrimi sırasında Yunanistan Kraliçesi Olga'nın kurtarılmasında büyük bir rol oynamışlar. Kraliçenin, kılık değiştirerek kendini gizlemesine ve devrim sırasında Yunanistan'a kaçmasına yardım etmişler. Bu nedenle, koleksiyon içerisinde yer alan aile hatıraları, fotoğraflar, eski dönemleri hatırlatan günlük kullanım ekipmanlarında Rus esintilerini de görmek mümkündür. Binanın içindeki mutfak bölümünde, her an kullanıma hazırmışçasına bekleyen eski tabaklar, bardaklar, tepsiler, ekmek yapım ürünleri, kil eşyalar ve tabak rafları bulunmaktadır. Yatak odasında ise eski tarz yatağı ve Saint Petersburg'daki Kalymnian topluluğuna ait rengârenk desenli nakışları gördüğünüzde gözlerinize inanamayacaksınız. Araçlar için bir de park alanı olan binaya, adanın limanından ve taksi durağından kolayca erişilebilmektedir.

Agios Savvas Manastırı, Kalymnos'un merkezi Pothia kasabasının yukarısındaki bir tepenin üzerinde yer almaktadır. Kırmızı kiremitli çatısı ve taştan yapılmış binasıyla etkileyici bir görünüme sahiptir. Agios Savvas 1862 tarihinde Doğu Trakya’da Vassilios adıyla doğmuştur ve bir keşiş olduğu zaman Savvas adını almıştır. Hayatının son yirmi yılı boyunca Kalimnos'ta Agioi Pantes Manastırı'nda bir rahip olarak yaşayan azizin, adanın koruyucu azizi olduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle, Agios Savvas Manastırı onun adına adanmıştır. Konumu nedeniyle kasabaya, limana ve denize karşı mükemmel bir manzara sunan manastırdan Agioi Pantes Manastırı’na ulaşmak da kolay olmaktadır. Böylece tarihe tanıklık etmiş bu iki manastırı aynı zamanda gezme şansı elde edebileceksiniz. Manastır her zaman açık olmadığını belirtmek de fayda var. Burayı ziyaret etmeden önce hangi günler kapalı olduğunu öğrenmenizi öneririz.

Güneydoğu Ege Denizi'nde bulunan Kalimnos, kayalık ve nispeten çorak bir adadır. Bu nedenle, sünger ve sünger avcılığı ada halkının geçimi için çok önemli bir yere sahiptir. Öyle ki sünger, ada halkı tarafından “Kalimnos altını” olarak tanımlanmaktadır. Sünger avcılığının gelişmesinde su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayan skafandro adı verilen lastikli dalış elbisesini ve dalış kaskının kullanılmaya başlanması önemli bir rol oynamıştır. Bu sayede daha çok sünger toplayabildiler ve zamanla depolar tam teşekküllü sünger fabrikalarına dönüştürüldü. Böylece ada halkı için sünger ihracatı da başlamış oldu. Kalimnos altınının hikâyesine ve süngerin denizden ilk çıktığı şeklinden son satış aşamasına gelene kadar geçirdiği evrelere ilişkin daha fazla bilgi edinmek için Sünger Fabrikası’na gitmenizi öneririz. Pothia’da yer alan fabrika ziyarete açıktır. Fabrika içerisinde sünger satışı da yapılmaktadır ve büyüklüğüne göre 12-24 euro arası değişmektedir. Bu fiyatın dışarıdan alabileceğiniz fiyattan daha yüksek olduğunu belirtmek isteriz.

Hellenika bölgesi olarak adlandırılan bölge adanın güney kesiminde yer alan ve şu anki Rina limanını çevreleyen Vathys bölgesidir. MS 4.-7. yüzyıl başlarında Paleo-Hıristiyan Dönemi Vathys’in yükseliş dönemidir ve bu dönemde Hellenika bölgesi adanın en büyük yerleşim yerini oluşturmaktadır. Vathys’te on üç adet Paleo-Hıristiyan Kilisesi'nin kalıntıları vardır. Bunlar: Agia Sophia (Ayasofya), Anastasi (Diriliş), Agios Georgios (Aziz George), AgiaIrini (Aziz Irene), Vasiliki Ikopedou Chalkiti, Bilinmeyen Kilise, Paleopanagia, HollyCross, Taxiarchis, Pano Panagia, Agios Antonios (Aziz Antonio) ve Agia Anna (Aziz Anna)’dır. Ayrıca, döneme ait evler ve kemerli mezarlara ait kalıntılara rastlamak da mümkündür. Pothia’dan Vathys’e yürüyerek gidip muhteşem bir manzaraya tanıklık edebilirsiniz ancak, bu yolu gün ortasında yürümemenizi ve yürüyüş için yanınızda su bulundurmanızı öneririz. Dönüş yolu için ise otobüs kullanabilirsiniz.

Diliou Apollo Tapınağı, Chorio ve Panormo arasında yer almaktadır. Tapınak, Roma dönemlerine kadar uzanan tarih süresince Kalimnos'un en önemli alanlarından biridir. Döneminde, alan içerisinde kiliselerin, tiyatronun, jimnastik salonunun, parlamento binasının yer aldığı tapınakta şu an bu binalardan, heykeller ve yazıtlardan kalan kalıntılar bulunmaktadır. Dilio Apollou Tapınağı, Paleo-Hıristiyan Çağı'nda Hıristiyanlar tarafından tahrip edilmiştir; Kudüs Kilisesi ve Ayasofya Kilisesi (Ayasofya) de tahrip edilen alan üzerine inşa edilmiştir. Ziyaretçiler kalıntıların yanı sıra bu iki kiliseyi görme şansına sahiptir. Pothia’nın merkezinden yürüyerek 30-40 dakika süren tapınağa gitmek için araç da kullanabilirsiniz. Tapınağa giden güzergâh üzerinde Chrysocheria Kalesi de bulunmaktadır. Bu noktada, tam bir gününüzü kale ve sonrasında tapınağı tanıyarak geçirmenizi tavsiye ederiz.

Kalimnos’ta denizin ve sahilin keyfini çıkarabileceğiniz birçok plaj bulmak mümkün. Çoğunluğu yürüyüş mesafesinde olan plajların bazılarında kano ve benzeri su sporu aletleri kiralanabilmektedir. Hepsi birbirinden güzel olan bu plajlar arasından Myrties Beach, Panormos, Gefyra Beach, Akti Beach, Kalamies Beach ve Hokhlakas’ı önerebiliriz. Kalimnos’a geldiğinizde dalış deneyimini yaşamadan da dönmemenizi tavsiye ederiz. Deniz keyfinin yanı sıra adada yer alan kayalık alanlar adanın kaya tırmanışı noktasında uluslararası bir üne kavuşmasına olanak sağlamaktadır. Kaya tırmanışçıları için en popüler konaklama bölgesi Massouri adlı küçük kasabadır. Bu kasabadan 15 dakikalık yürüyüş mesafesiyle tırmanış alanlarına ulaşılabilmektedir. Ayrıca bazı tırmanış alanlarına gitmek için araba ya da scooter kiralayabilirsiniz. Diğer bir alternatif ise, saatte bir kalkan feribotla Telendos’a gitmektir. Kalimnos’a yazın giderseniz zaten denizin tadını çıkarmama imkânınız yoktur ancak ada için önemli olan aktivitelerden dalış ve kaya tırmanışını da bu vesileyle önermiş olalım.