Bodrum yarımadasının 26 kilometre batısında yer alan Kalimnos Adası, Kos adasının 12 kilometre kuzeyinde, Leros adasının ise 2 kilometre güneyinde yer alıyor. 14.500 kişilik bir nüfusa ev sahipliği yapan bu bu sevimli ve sakin Yunan adası sünger avcılığı ve meşhur kaya tırmanışı rotaları ile ünlenmiş. Kelemez ve Kilimli ise diğer bilindik isimleri.
Kalimnos yönetim bölgesi çevresindeki Pserimos, Telendos, Kalolimnos ve Plati gibi pek çok adacıktan oluşuyor. Ana adanın güneydoğusunda yer alan ve ada ile aynı ismi taşıyan merkez Kalimnos (Pothia) aynı zamanda adanın en büyük limanı. Limanın bulunduğu koyu oldukça uzun bir sahil şeridi çevreliyor. Bu sahil şeridi üzerinde sıralanmış café ve restoranlar ise adanın merkezine renklilik katıyor.
Ege’nin önemli ticaret merkezlerinden biri olan Kalimnos’un tarihi Pothia yakınındaki Vothynoi’de Cilalı Taş Devrine kadar dayanıyor. İlk insan izlerine M.Ö. 4.000 senelerinde adanın çevresindeki bazı mağaralarda rastlanmış.
Ancak M.Ö 1450’de Girit’in yakılıp yıkılması sonrasında ada konum olarak daha önem kazanmış. M.Ö 6. Yüzyıl sonrasından M.Ö 478 Pers savaşlarına kadar ada Persler’in hakimiyetindeymiş. M.Ö 478’de Atinalıların eline geçen ada, M.Ö 357 senesinde ise Halikarnassos kralı Mausolus’un egemenliğine girmiş. M.Ö 342 senesinde bağımsızlığını kazanan ada çok geçmeden Makedonya kralı 2. Philip’e karşı Rodos, Kos ve Atina ile müttefik olmuş.
Helenistik dönemde gelişme gösteren ada M.S 3. Yuzyılda Kos tarafından yönetilmeye başlanmış. Ardından Romalılar ve sonrasında da Bizanslar’ın yönetimine girmiş. Bizans döneminde korsanların ve Arapların hedefi haline gelmiş. Ancak en büyük yıkımı 554 senesinde meydana gelen depremde yaşamış. Hatta bu dönemde şu anki Telendhos adası Kalimnos’tan ayrılmış.
1257-1277 seneleri arasında Venedikliler, ardından 1306-1522 senelerinde Cenevizliler ve St. John Şövalyeleri adaya hakim olmuş. Adadaki görülmesi gereken pek çok tarihi eser ise St. John Şövalyeleri döneminden günümüze kalmıştır. Bu tarihi eserler arasında en önemli olanlar ise Chrysoheria Kalesi ve şövalyeler döneminde genişletilen Horio kalesidir.
1522’de Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı hakimiyetine giren adaya 1912’de İtalyanlar el koymuş. 1943 – 1945 seneleri arasındaki kısa dönemli alman yönetimi sonrası Kalimnos 1948’de Yunanistan’a dahil olmuş.
Osmanlılar zamanında ada vergisini süngerlerle ödüyormuş. Hatta Osmanlı zırhlarının iç kaplamalarında buradan gönderilen süngerler kullanılıyormuş. Adayı çevreleyen denizde bol miktarda bulunan sünger, adanın en önemli geçim kaynağı imiş. Zamanla sünger getirisi azalmış.
Bu nedenle adadan Amerika ve Avustralya’ya göçler başlamış. Adanın nüfusu önemli oranda azalmış. Günümüzde süngerciliğin yerini turizm almış. Adanın diğer gelir kaynakları balıkçılık, turunçgil, zeytin, incir ve üzüm.
Kalimnos, Akdeniz’in kaya tırmanış merkezi olarak biliniyor. Hatta biz gittiğimiz dönemde The North Face markasının sponsor olduğu 26 – 30 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen Kaya Tırmanışı festivali vardı.
Kalimnos’un kaya tırmanışı için uygun alanlar aslında tesadüfen keşfedilmiş. 1997 senesinde bölgeye tatile gelen İtalyan tırmanışcı Andrea Di Bari, bölgedeki kayaların tırmanış için çok uygun olduğunu keşfediyor ve 40 farklı tırmanış rotası ortaya çıkartıyor. Bunun üzerine yerel yönetim bunu fırsata çeviriyor ve ada Akdeniz’in tırmanış cenneti haline geliyor. Kaya tırmanışı için en ideal dönemler Nisan, Mayıs, Haziran, Eylül ve Ekim ayları.
Kalimnos Adası’nın merkezi olan Pothia, dar sokaklarını süsleyen beyaz badanalı, mavi panjurlu ve kapılı evleri ile Yunan adasında olduğunuzu size fazlasıyla hissettiriyor.
Yarımay şeklindeki etrafı kıraç, çıplak dağlarla çevrili olan Pothia’da limanı boydan boya çevreleyen sahil yolu cafe ve restoranlarla dolu. Birbirinden güzel yat ve teknelerin demirlendiği bu liman bölgesi oldukça hareketli.
Kalimnos’a gelip de balık yemeden olmaz. İlk işimiz liman bölgesinde sıralanmış olan salaş balıkçılardan birine gidip balık ve deniz ürünleri yemek oldu. Ahtapot, kalamar ızgara, jumbo karides, Yunan salatası mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden.
Yanında da aslen Midilli’ye has, içimi kolay bir çeşit Uzo olan Plomari sipariş edebilirsiniz. Fiyatlar konusunda ise Türkiye ile kıyaslandığında çok çok ucuz.
Adanın en eski meyhanesi Pandelis meyhanesi. Yemekleri çok lezzetli ancak en büyük dezavantajı deniz kıyısında olmaması.Ancak burayı tercih edecek olursanız önceden rezervasyon yaptırmalısınız.
Pothia şehir merkezine hakim bir tepe üzerine kurulmuş olan Aya Savvas Manastırı Kalimnos’ta görülmesi gereken en önemli nokta. Buraya ulaşım yürüyerek, araba veya motorsiklet kiralayarak yapılabilir. Yürüyerek çıkmak biraz zahmetli olsa da, daracık yollardan çiçeklerle bezenmiş, beyaz badanalı mavi panjurlu, 2-3 katlı sevimli evlerin arasından yürüyerek manzarayı seyretmek de ayrı bir keyif. Bir şehri, ülkeyi, semti keşfetmenin en güzel yolunun yürümek olduğuna inananlardan olduğum için yürümeyi seçtik. Şehri koruyan büyük bir haç’ın bulunduğu bölgedeki kırmızı kubbeli bu Ortodoks kilisesi zengin duvar resimleri ile dikkat çekiyor. Aya Savvas Manastırı adalıların her derde derman bulmak için koştukları kutsal mekânları. Ada halkının dini ve milliyetçilik duyguları çok yoğun. 200 metre yükseklikte bulunan bir tepe üzerindeki bu kiliseden manzara mükemmel. Yarımay şeklindeki tüm liman ayaklarınızın altında. Sırf bu manzarayı izlemek için bile buraya çıkılır. Diğer gezilebilecek kilseler ise liman bölgesindeki1890’a tarihlenen Aghios Nikolaos Kilisesi ve gri-gümüş renkli kubbeleri ile Aghios Stephanos Kilisesi.
Liman bölgesinde sahil boyunca cafe ve restoranlar önünden geçerek keyifli bir yürüyüşle gösterişli Belediye binasına kadar gelirseniz, belediye binasının arka sokaklarındaki küçük küçük dükkânlardan alışveriş yapabilirsiniz. Özellikle de bu ara sokaklarda karşılaşacağınız sünger dükkanları oldukça ilgi çekici.
Daha detaylı bilgi almak ve sünger avcılığının tarihçesini öğrenmek için ise sünger fabrikalarını ziyaret etmek de mümkün.
Kentteki tüm önemli alanlar da Belediye binası çevresinde toplanmış durumda. Balkonlarından çamaşırların sarktığı daracık sokaklarda yürürken Arkeoloji Müzesini de ziyaret edebilirsiniz. Müzede Cilalı taş ve Tunç çağına ait eşyalar sergilenmekte.
Adanın Telendhos adasına bakan batı kıyısı sakin plajları, yürüyüş güzergâhları ve kaya tırmanışı için ideal. Bu bölgedeki en ünlü plaj Massouori. Aynı bölgedeki diğer plajlar ise Panormas ve Mirties. Tüm bu plajlarda denize girebilir, dağcılığa ilginiz varsa yüksekliği 200 metreyi bulan uçurumlar ve sarkıtların bulunduğu kalker kayalarda tırmanış yapabilirsiniz. Dağ tırmanış meraklıları kadar, dalış meraklılarına da çok özel olanaklar sunan adadan 6 mil uzaklıktaki Pserimos adası dalışla ilgilenenler için en ideal bölgelerden biri.
Pothia’dan 9 km içeride bulunan eski başkent Hora, zamanı olanlar için bir alternatif olabilir. Hora’ya giderken Şövalyeler döneminde yapılmış olan Chrysoheria kalesini, 2 kulesini ve 2 giriş kapısını da görebilirsiniz. Yine Hora’da 1495’e tarihlenen ve Şövalyeler döneminde genişletilmiş olan Horio Kalesini ziyaret edebilirsiniz. Hora’nın hemen kuzeydoğusunda yer alan ve 5. Yüzyıla tarihlenen Christos of Jerusalem kilisesi de gezilebilecek yerler arasındadır.
Kalimnos’a Bodrum Turgutreis’ten her gün karşılıklı feribot seferleri yapılıyor. Yaklaşık 45 dakikalık bir yolculukla ulaşım oldukça kolay. Kalimnos’ta Kopenhagen’in simgesi denizkızı heykeli gibi bir denizkızı heykeli bulunuyor. Kopenhagen’daki hüzünlü, bu denizkızı ise oldukça mutlu görünüyor.
Fiyatların Türkiye’ye göre çok ucuz olduğu adadan sahil boyunca dizili restoranlarda ahtapot, karides ızgara veya balık yemeden, rokfor peyniri ve de adanın her yerinde satışa sunulan deniz süngeri ve deniz kabuklarından almadan dönmeyin.