Thassos Adası'nda Eğlenceli Bir Tatil

İlk olarak Thassos adasıyla başlamak istedim. Bu kış günlerinde içimizi ısıtabilir ayrıca yaz için şimdiden bir fikir olabilir diye düşündüm. Kısa ama bir o kadar güzel eğlenceli bir tatil oldu. Siz de bizim gibi çalışıyorsanız bu kısacık tatillerin insana nasıl nefes aldırdığını çok iyi anlarsınız :)

Uzun zamandır var olan bir plandı blog açmak, çevreden de gelen “Neden blog açmıyorsun? Sence nerelere gidelim bizimle de paylaşır mısın?” gibi muhabbetlerden sonra neden olmasın dedim ve www.tripengineer.com isimli blogumu açtım :) Elimden geldiğince fotoğraf çekmeye çalışıyorum; bazen istediğim gibi bazen vasat.. Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar diliyorum :)

Bir haftasonu kaçamağı yapalım diyerek başladık düşünmeye. E hazır 6 aylık Schengenimizde var o zaman Yunanistan’a gitmek kaçınılmaz oldu. Hem yakın, hem daha ucuza tatil yapabileceğimizi düşünerek araştırmalara başladık ve bu aralar popüler olan Thassos adasına veya diğer adıyla Taşöz adasına gitmeye karar verdik. 19-21 Haziran için bir araba ile 5 kişilik arkadaş grubuyla koyulduk yola :)

Öncelikli olarak yurtdışına aracınız ile çıkabilmek için 2 belge almanız gerekiyor. Ehliyet ve aracınız için Greencard. Oteli de özellikle Thassos merkezden tuttuk. Gideceğimiz tarihe çok yakın bir dönem olacağı için rezervasyon oranı çok yüksekti ve fiyatlar biraz artmıştı. Otel seçimi için genel olarak booking.com kullanıyoruz veya airbnb.com’dan kalabalık gruplar olarak gittiğimiz için ev tutuyoruz.

Thassos için otelin daha mantıklı ve ucuz olacağına karar verip merkezde Elli Maria diye bir oteli ayarladık. Booking.com’dan 8.9 puan almış. Temiz ve güzel bir otel. Kahvaltı, oda fiyatına dahil değil isterseniz ekstra olarak alabiliyorsunuz. 2 gece için; 2 kişilik odayı 90€, 3 kişilik odayı 105 € olarak tuttuk.

Cuma günü saat 16.00 gibi Mecidiyeköy’de toplanıp yola koyulduk. Trafik, molalar ve yol yapım çalışmalarından dolayı saat 19.50 gibi İpsala’daydık. Google maps’e göre 3 saat 12 dakikalik bir süre gosteriyor.

İpsala’da işlemlerin tamamlanması, freeshop arası derken tekrar koyuluyoruz yola. Bu arada yolda ücretli geçiş var. Gişeye 2.40 € verdik. Bizde ki gibi Hgs/Ogs gibi değil. 2 saatlik mükemmel bir yoldaki (Yunanlar gerçekten yapmış) yolculuğun arkasından Keramoti’ye geldik. Benzin ile ilgili bilgi vermem gerekirse otobanda yol kenarında benzin alabileceğiniz bir yer bulunmuyor. Daha sonraya bırakacaksanız kasabalara girmeniz gerekiyor. Biz de Keramoti’den 50€’luk benzinimizi de alıp limana ilerliyoruz. Adaya Keramoti’den kalkan arabalı feribotla geçiliyor veya Kavala’dan da geçebilirsiniz. Biz daha kısa olacağı için Keramoti’yi seçtik.

Limana gittiğimiz saatte gişe kapalıydı. Anladık ki feribot yaklaşınca bilet satışları başlıyor. Biz de bu arada bir şeyler atıştırdık karşıdaki cafelerde. 6,5€ ‘ya döner ve bira içebiliyorsunuz. Mythos marka biraları oldukça başarılı her yerde karşınıza çıkacaktır zaten, denemelisiniz. Özellikle radleri çok lezzetli ve sadece %2 alkollü. Gelelim feribota. Feribot saati yaklaşınca gişe açıldı ve biletlerimizi aldık. Araç ve 5 yolcu icin 33,5 € verdik. Vereceğiniz fiyat araç uzunluğuna göre de değişiyor. 4.25m’ye kadar olan araçlar 16€ ve kişi başı 3,5€’luk bilet ücreti var. Feribotun kalkışından yaklaşık 40-45 dakika sonra Thassos’taydık. Bu arada dip not geçmek istiyorum benim gibi önem verenler için; ben araştırdığımda pek bir detay bulamadım internette. Adanın çoğu yerinde wifi bulunuyordu.

Adaya inişimizin arkasından otelimizi bulmak için Google Maps’imizi açıyoruz. Size de tablet ya da telefonlarınızdan Google Maps veya Offline harita kullanmanızı öneririm. Sabah erken uyanıp yola koyulacağımız için de otelimize gidip yerleşip bir güzel dinlendik.

Cumartesi sabah erkenden kalkıp yine yola koyuluyoruz. İlk istikamet Marble Beach. Thassos yazdığınızda ilk karşınıza çıkacak yerlerden biri. Saliara bölgesinde bulunan büyük mermer ocağının yakınında olduğu için Marble Beach adını almış ve etkilerini de bembeyaz taşlarından anlayabiliyorsunuz.

Zorlu bir yoldan sonra Marble Beach’teyiz. Önce toprak bir yoldan giderken daha sonra bembeyaz taşlardan oluşan yollardan geçiyorsunuz. Yaklaşık 20-25 dakika sürüyor yol. Herhangi bir yere aracınızı bırakabiliyorsunuz.

Kahvaltı orada bulabileceğimizi düşünerek yapmadık ancak hiçbir işletme şezlong, şemsiye vb. gibi bir şey yok. Araştırdığımız gibi değil veya Haziran sonu olmasına rağmen sezonu açmamış da olabilirler.

Sabah erken saat olmasına rağmen plaj baya kalabalıktı. Hazırlıklı olduğumuz için kahvaltıyı yanımızdakilerle geçiştirip, denizin ve bu güzelliğin tadını çıkardık. İşte Marble Beach’ten görüntüler: https://youtu.be/A8rEYjg36dw

Öğleden sonra adanın güneyine inmek için yola koyulduk. Uğramayı planladığımız yerlerden biri Skala Panagia kasabası. Yeme içme konusunda pek bir yer araştırmamış olmamıza rağmen gözümüze kestirdiğimiz bir yere girdik. Drosia adında bir restoran. Siparişlerimizi genel olarak ortaya veriyoruz ve yine Drosia’da da aynı şekilde yaptık. 2 Caciki, 1 kırmızı biberli peynirli meze (adını bilmediğimiz), büyük peynirli salata, oğlak çevirme, kalamar ve kokoreç ve 5 Mythos sipariş ediyoruz. Her şey çok başarılı; yalnız söylemeden geçemeyeceğim kokoreç Türkiye’de daha lezzetli :) Ayrıca bir bilgi daha kokoreçin içinde ciğer vardı, bizden biraz daha değişik yapıyorlar. Toplamda 5 kişi 54,5 € veriyoruz ve en sonda bize tatlı olarak minik magnumlar ikram ediliyor :)

Daha sonra yolumuza devam ettik şimdiki rotamız Aliki Beach.

Yaklaşık 25 dakika sonra Aliki’deydik. Yol kenarına aracımızı park edip plaja indik. Çok güzel, sessiz, sakin ve mükemmel bir koy. Bir kaç tane mekan var herhangi birine girebilirsiniz veya biraz daha ileri gidip taşlık bir bölgeden denize girebilirsiniz hiçbir şey ödemeden. Bir şey yiyip içmeniz durumunda şezlonglardan para almıyorlar. Espressoya 3€ veriyoruz. Deniz gerçekten mükemmel ve çok dingin. Ortamda huzuru kaçıracak hiçbir şey yok :) Denizde balıklarla birlikte yüzdük resmen :) https://youtu.be/TAzQB68_QYk

Plajın devamına doğru ilerlediğinizde bir patika yol gidiyor. Biz de ne var diye bakmak icin keşfe çıktık ve bembeyaz kayaların olduğu yıkılmış antik taş ocağına ulaştık.

Burada zaman geçirip fotoğraflar çektikten sonra geri dönüp biraz daha sahilde keyif yapıp yola koyulduk.

İsterseniz akşam yemeğini de burda yiyebilirsiniz. Taverna Ouzeri Leonidas gibi seçenekler de mevcut :)

Çok kısa süren bir yoldan sonra bu sefer Giola’ya gittik. Giola dünyadaki birkaç doğal kaya gölünden biri. Deniz kenarındaki bu göl aksiyonlu yüzmeyi seven kişilere mutlaka tavsiye ediyoruz. Ancak araba ile ulaşım olmadığı için yol kenarına çekip 10-15 dk çalıların arasından yürümeniz gerekiyor. Ayrıca araçla ulaşım olmayan bir yer olması sebebi ile yakınlarında yemek yiyecek yer bulunmadığından Giola’ya kadar gidip yüzmeden şezlonglarda soğuk bir şeyler içebileceğimiz Aliki’ye döndük.

Aliki’de biraz daha zaman geçirip yüzdükten sonra otelimize döndük. Yol yaklaşık olarak 40 dakika sürüyor. Otele gidip biraz dinlenip hazırlandıktan sonra akşam yemeği için dışarı çıktık. Şehrin içinde Greek müzikleri çalan taverna gibi bir yer pek yok. Canlı müzik yapan bir restoranta denk gelmiştik ama Yunan adasına gitmişken Greek müziği istedik :) O yüzden tercihimiz Mouses Restaurant’tan yana oldu. Limanin biraz ilerisinde kalıyor. Gittiğimizde “Evet istediğimiz bu” diyebildiğimiz bir mekandı :) Kesinlikle öneriyorum! Hem ilgi alaka hem yemekler her şey çok güzeldi. Türk olduğumuzu anlayınca hemen Türkçe bilen bir garson yönlendirdiler. Aynı şekilde feribotta da hemen plakanızı gören çalışanlar Türkler ise sizinle muhabbet etmeye geliyorlar :) Biz menüye bakıp o kadar seçenek içinden karar veremeyince garson işe el attı ve bana bırakın dedi :) Sonuç: Tabi ki hem görsel hem de damak şöleni :)

Ahtapot salatası, kabak kızartma, midye, kalamar, peynirli salata ve levrek, caciki, patlıcan salatası ve 2 tane 20’lik Ouzoyla masamız şenlendi ;) Hangisini en çok beğendiniz derseniz her şey çok güzel ve lezzetliydi ancak kabak kızartmasi çok ayrı bir lezzetti :) Müzikler tam istediğimiz gibi Greek müzikleriydi, arada Türkiye’den tanıdık ezgiler de gelmedi değil :) İlgi alaka o kadar güzel ki bahşiş bırakma gereği duyuyorsunuz ve kişi başı bu güzel akşam için 16€ vererek çıkıyoruz Mouses’tan. Geldiğimiz gibi otelimize yürüyerek döndük. Size de tavsiyem yürüyerek, şehrin içinde tur atarak yemek yiyeceğiniz mekana geçmeniz. Biraz yorucu gelebilir ancak daha iyi gözlemlemiş olursunuz şehri.

Pazar günü uyandığımızda hava biraz kapalı gibiydi. Cumartesi günü hava kötü olacak fırtına çıkacak deniyordu ancak şanslıymışız ki hava çok güzeldi :) Pazar günü için yine idare eder dedik ve adanın sol tarafından Limenaria kasabasına doğru yola çıktık. Kasabalarda ve sahillerde durup keyfini çıkardık. Havalı biraz kapalı olduğu için denize girmek pek içimizden gelmedi. Kahvaltıdan sonra geri geliriz diyerek tekrar yola çıktık.

Limenaria kasabasına geldiğimizde kahvaltı ne yesek ne içsek diye karar vermek için sahil boyu bir tur attık. En sonunda Ta Spie adında bir cafeye oturduk. Aperatif mekanı olarak geçiyor. Yabancılarda bizim gibi kahvaltı kültürü olmadığı için genel olarak aperatif şeyler tüketmeniz gerekiyor. Bizde hızlı bir şekilde bir şeyler yiyip turumuza devam edelim düşüncesindeydik. Krep, hotdog ve Limonataya 12€ verip, birazda interneti kullanıp Ta Spie’dan kalktık :) Limenaria’nın çarşısında biraz gezinip ufak tefek hediyeler alabilirsiniz. Biz tabi ki klasik olarak magnetlerimizi alıp, minik çarşısında biraz gezindik.

Gittiğimiz yerlerden ayrılmadan markete girmekte adetlerimizden oldu artık :) Bakıyoruz ilgimizi çeken değişik bir şeyler varsa alıyoruz. Hem İstanbul’a getirmek için, hem yolda hem de deniz kenarında atıştırmalık ve içmek için bir şeyler aldık. Bir sonraki plan sahile inmek. Limenaria’ya gelirken beğendiğimiz kumsala tekrar geri döndük. Keyif aldığımız şeylerden biri de kumsalda oturup denizi izlemek, muhabbet etmek :) Var mı deniz gibisi? :)

Biraz zaman geçtikten sonra beklenen yağmur başladı ve yağmurda deniz keyfi yapıldı :) Biraz zaman geçirdikten sonra Thassos merkeze geri döndük artık dönüş yoluna geçmeye karar vermiştik.

Thassos merkezde, geri dönüş yoluna geçmeden bir dondurma yiyelim dedik ve bol çeşitin olduğu bir pastane girdik. Sneakers’tan tutun Kinder Bueno’ya kadar bir sürü seçenek vardı. Topları da çok büyük olmakla beraber baya büyük bir dondurma yedik. Birkaç tane de kurabiye aldık ve bunun için toplamda 6.8€ verdik pastaneye.

Ve burdan sonra dönüş yolu... Saat 15.45 feribotu ile İstanbul’a dönüş yolculuğumuz başladı. Yine Thassos’tan Keramoti’ye geçtik. Keramoti’den de 20€’luk benzinimizi alıp yola çıktık. Dönüşümüz yine gidişimiz gibiydi, problem yaşamadık. Aynı masraflar yapıldı pek farklı bir durum olmadı. Dönüşte gidişe göre gümrükte biraz daha bekledik tek gişe çalışmasından olayı muhtemelen ama öyle uzun kuyruklar yoktu. Bayramlarda ya da sezonun en canlı olduğu dönemlerde gümrükler nasıl olur bilemiyorum ama bizim bu haftasonu tatilimiz bizim için iyi bir kafa dağıtma oldu diyebilirim :)

Biz gitmedik ama araştırdık; deneyip fikirlerinizi bizimle de paylaşabilirsiniz :)

Thassos'ta Yeme-İçme

Limenas bölgesinde; sabaha kadar açık, bir şeyler içebileceğiniz ve genel olarak önerilen yerlerden biri Bar Brazil.

Tavuk ve Kırmızı et için Masabuka’yı öneriyorlar. Biz Pazar günü saat 15.00 gibi gittiğimide kapalıydı. Akşam saat 18.00’dan sonra açılıyormuş.

Tripadvisorda üst sıralardan olan yerleden biri de Mesogeios Restaurant. Sezona göre akşamları canlı müzikte oluyormuş.

Potos bölgesinde;

Deniz ürünlerinin başarılığı olduğuna dair pek çok şey okudum. Thassos’a bir daha gidersem Piatsa Michalas Potos bölgesi için deneyeceğim yerlerden biri olacaktır.

Limenaria bölgesinde; Tripadvisor’da bir numaradaki yer Maestrale. Akşam yemeği için denenebilecek yerlerden biri.

Salaş bir yer istiyorsanız bu bölgede Agistri Taverna sizin için uygun olacaktır.

Golden Beach Bölgesi; Palude Taverna tam olarak deniz kenarı bir mekan değil ancak yemekleri hakkında güzel yazılar var.

Adanın doğusunda bulunan Golden Beach bölgesinde göze çarpan yerlerden biri Beba Beach Bar Restaurant. Sevimli bir yere benziyor ve hakkında güzel yorumlar var.

Beach: Eğer sakin bir yer değil de bir işletme veya beach istiyorsanız Limenas bölgesine yakın yerlerden La Scala ve Porto Vathy Marble Beach listelerde üst sırada.

Potos bölgesi içinde gidilebilecek Beach’lerden biri ise Psili Ammos Restoran. 

Tripengineer

Yazar Hakkında

Tripengineer

Uzun zamandır yazsam mı yazmasam mı, süreklilik sağlayabilir miyim derken ilk yazıyı yazmaya karar verdim.Ve www.tripengineer.com isimli blogumu açtım :) K