Popüler bir tatil noktası olan Kıbrıs 9.252 kilometrekarelik yüzölçümü ile Akdeniz’in en büyük üçüncü adası. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adanın yaklaşık % 30’unu kaplıyor. Toplam nüfusu 286 bin kişi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en kalabalık kenti ise başkent Lefkoşa. Hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, hem de Kıbrıs Rum Kesimi'nin başkenti olan Lefkoşa, dünya üzerinde Yeşil Hat diye adlandırılan sınırla ikiye bölünmüş tek başkent. Kentin kuzeyinde Türkler, güneyinde Rumlar, ara bölgede ise Birleşmiş Milletler Barış Gücü yer alıyor. Adanın en canlı ve turistik bölgesi Girne, Kıbrıs’ın açıkhava müzesi olarak bilinen ve antik kentlere ev sahipliği yapan Gazimağusa ise KKTC’nin diğer önemli merkezleri. Caretta carettaların uğrak noktası olan güzel kumsallara sahip İskele/Karpaz ve narenciyeleri ile meşhur Güzelyurt da görülebilecekler arasında.
Tarihi ve politik anlamda pek çok yakınlığımız bulunan, aynı dili konuştuğumuz bir ada burası.
320 günü güneşli geçiren adada deniz suyu sıcaklığı neredeyse tüm sene su sporları yapılmasına imkan verir. Ancak adada yapılacak aktiviteler su sporları ile sınırlı değil.
Trekking, yamaç paraşütü, bisiklet gibi pek çok farklı spora olanak tanıyan ada sahip olduğu plajları ile de ünlü. Özellikle Doğu Akdeniz’in en güzel plajları arasında gösterilen Altın Kumsal adını altın sarısı incecik kumundan alır. Ayrıca bu bölgede koruma altına alınmış olan kum zambakları endemik ve görülmeye değer.
Kıbrıs hem ulaşımı rahat, hem de türk vatandaşlarından girişte pasaport istemiyor. Casinoları ve lüks konaklama alternatifleri ile tam bir cazibe merkezi. Bu özelliği de sadece Türkiye’den değil, Avrupa ve Ortadoğu’dan çok sayıda turist çekmesini sağlıyor.
Kıbrıs’ta keyifli ve dolu dolu 3 gün nasıl yaşanır?
1. GÜN:
Ercan Havalimanı’na indikten sonra ulaşım için en doğru tercih araba kiralamak. Trafik soldan aksa da çok trafik olmadığı için ve geniş yollara sahip olduğundan kolayca adapte olabilirsiniz.
Doğruca başkent Lefkoşa’ya gidebilirsiniz. 5 kilometre uzunluğu ile şehri çevreleyen ve 16. yüzyılda Venedikliler tarafından inşa edilmiş olan kale surları görülmeye değer. Diğer önemli yapıları ise turizm bürosu olarak hizmet veren Girne kapısı, Osmanlı döneminde orijinali korunarak camiye çevrilen St. Sophia Katedrali, Hagia Sophia adlı bir Bizans kilisesinden dönüştürülmüş olan Selimiye Cami, 1550’de Venedikliler tarafından dikimiş olan ve üzerinde altı İtalyan ailenin armalarının yer aldığı Venedik Sütunu, Milli Mücadele Müzesi ve Bedesten.
Lefkoşa turunuzdan sonra doğruca adanın cazibe merkezi olan Girne’ye geçin. Oldukça şirin bir merkeze sahip olan Girne’nin en hareketli yeri liman bölgesi.
Burada akşam üstü saatlerde hoş manzara, dalga sesleri ve deniz kokusu eşliğinde balık restoranlarında lezzetli bir yemek yiyebilirsiniz.
Yemek sonrası ise casinolarda şansınızı denemek sizin tercihiniz.
Ada Mutfağı
Kıbrıs ile özdeşleşmiş olan Hellim Peyniri, adanın vazgeçilmez lezzeti. Şeftali kebabı, hırsız kebabı, Kıbrıs köftesi, bumbar dolması, enginar dolması, kabak çiçeği dolması, ahtapot turşusu ve gabbar turşusu ada mutfağında öne çıkan diğer lezzetler.
Reçel yerine macun tüketilen adada neredeyse her meyvenin macunu yapılıyor. En popüler olanları ise badem macunu ve üzüm macunu.
2. GÜN:
Girne’de güne erken bir başlangıç yaparak kentteki önemli noktaları gezebilirsiniz. Zamanında şehri korsan ve istilalardan korumak için yapılmış olan Girne Kalesi tura başlamak için ideal bir nokta. Kalenin de bulunduğu bu bölgede Osmanlı Amiralı Cezayirli Sadık Paşa’nın türbesini, günümüzde sanat galerisi olarak hizmet veren “the round tower” ve batık gemi sualtı müzesi görülebilir.
Birbirine çok yakın olan bölgeyi çok kısa zamanda gezebilir ardından Girne çevresinde yer alan önemli tarihi yapıları dolaşabilirsiniz. Bu yapılar adını kalenin yaptırılmasında büyük rol oynayan Hilarion adlı bir rahipten alan St. Hilarion Kalesi, adının anlamı "Barış Manastırı" olan 13. yüzyıla tarihlenen Bellapais Manastırı, anlamı “Rüzgarlara Meydan Okuyan” olan ve deniz seviyesinden 950 metre yüksekteki Buffavento Kalesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Ardından doğruca Gazimağusa.
Kıbrıs'ın tek derinsu limanına sahip şehri olan Gazimağusa, Kıbrıs'ta en güzel denize ve sahile sahip bölgedir. Bu bölgede de çok sayıda 5 yıldızlı otel ve casino bulunmaktadır. Günün geri kalanını Gazimağusa’nın dünyaca ünlü altın sarısı kumsallarında güneşlenerek ve denize girerek değerlendirebilirsiniz.
3. GÜN:
Gazimağusa kumsallarıyla meşhur olsa da aslında adanın antik kentlere ev sahipliği yapan merkezidir.
Bölgede görülmeye değer yapılar St. Barnabas Manastırı, Kertikli Hamamı, Namık Kemal Müzesi, Salamis Harabeleri, Othello Kalesi ve Lala Mustafa Paşa Camii'dir.
Yapımı 477 senesine tarihlenen ve bir bölümü arkeoloji müzesine çevrilmiş olan St. Barnabas Manastırı, zengin bir ikon koleksiyonuna sahiptir. Osmanlı dönemi yapısı olan Kertikli Hamam ise kubbeleri ile dikkat çeken bir yapı.
"Vatan yahut Silistre" oyununun 5 Nisan 1873’te İstanbul’da sergilenmesi sonrası Namık Kemal Kıbrıs'a sürülmüştü. Şu an müzeye çevrilmiş olan bu bina ünlü şairin zamanında tutuklu bulunduğu yer. Şehirdeki en önemli meydanın adı da Namık Kemal Meydanı.
Magosa’ya 6 kilometre mesafede yer alan Salamis Antik Kenti ise Kıbrıs’ın en dikkat çekici ve bilindik ören yeri. 1952-1974 yılları arasındaki kazılar sonucunda açığa çıkarılan Salamis kentindeki kalıntılarının tamamı Roma Dönemine ait. Buradaki antic tiyatroda ise zaman zaman kültür ve sanat aktiviteleri ev sahipliği yapmaktadır.
Shakespeare'in ünlü tragedyasının bir bölümüne sahne olan Othello Kalesi, 14. yüzyılda Lüzinyanlar tarafından yapılmıştır. Lüzinyanlar dönemindenden günümüze gelen bir digger yapı ise sonradan camiye çevrilmiş olan Lala Mustafa Paşa Camii’dir. Yapının önünde yer alan cümbez ağacının ise 700 yaşında olduğu söylenmektedir.
Adadaki son gün Gazimağusa çevresindeki yapıları ve antik kentleri gezdiniz. Vaktiniz kalırsa deniz güneş keyfine devam edebilir ya da Kıbrıs’ın Sembolü Karpaz Eşekleri’ni görebileceğiniz Karpaz Milli Parkı’nı ziyaret edebilirsiniz.
Karpaz Yarımadası’ndan Magusa’ya, Girne’den Güzelyurt’a kadar pek çok farklı alternatif sunan KKTC, görülmeye değer destinasyonlardan biridir.