Bugün rotamızda Üçleme kentlerin ikisi var: Sopot ve Gdynia
SOPOT
Üçleme kentlerin en genci ve en küçüğü olan Sopot, Gdansk koyunda sağlık-spa ve diğer Baltık şehirlerine göre daha sıcak bir iklime sahip olduğu için plajları ile ünlü, turistik bir sahil şehri.
Sopot: Bir Şifa Merkezi
Napolyon'la beraber gelen bir eczacının yarattığı ve şifalı bir su olduğunu iddia ederek birçok hastayı iyileştirmesiyle 18.yy ortalarından itibaren şifa merkezi olarak kurulmuş. Şifa merkezi ve tatil yeri olarak ünlenmiş.
Grand ve Sheraton otelleri spa otelleri olarak deniz kenarında ve harika görünüyorlar, her ikisi de termal oteller.
Avrupa'nın en uzun ahşap iskelesi (515 m.) de Sopot'ta, oldukça geniş ve şehrin ortasında Baltık denizine uzanan bu ahşap iskele 1827 yılında yapılmış.
Ana cadde boyunca yürürken bize Barcelona’da Gaudi evini anımsatan şipşirin eğri bir bina görüyoruz.
Orman içinde üstü açık bir opera binasında yapılan ve Eurovision yarışmasından sonra Avrupa'nın 2. büyük müzik yarışması elli yıldır bu kentin adını dünyaya duyurmuş. Yarışmanın ödülü de elbette kehribardan yapılmış bir figür.
GDYNIA
87 yaşında önemli bir liman şehri. Mühendis Tadeusz Wenda, Savunma Bakanlığı tarafından liman için en uygun bölgeyi araştırıp bulmak için görevlendirilmiş, uzun tartışmalardan sonra limanın Gdynia da yapımına karar verilmiş.
Limanda demirlemiş 2 müze gemi bulunmakta, ORP Blyskawica destroyeri ve Dar Pomorza fırkateyni.
Savaş sırasında Almanlar bir liman şehri olduğu için Gdansk’dan buraya doğru ilerlemişler ve bir müddet bu şehir toplama kampı olarak da kullanılmış.