Güzel Şehir Lalitpur

Lalitpur... Nepal dilinde “Lalit” güzel, “Pur” ise şehir demek. Bu nedenle Lalitpur, güzel şehir olarak biliniyor. Lalitpur’un diğer adı ise Patan City. Patan şehri ile Kathmandu merkezi’nin arası 5 kilometre ve aralarındaki Bagmati nehri iki şehir arasında doğal bir sınır oluşturuyor.

Bu şehre girişte bir giriş ücreti ödüyor ve karşılığında bir etiket alıyorsunuz. Bu etiketi yakanıza yapıştırarak şehre giriş yapıyorsunuz.

Patan şehrinin mimarisi çok etkileyici. Kiremit renk baskın olduğundan pembe şehir de deniyor. Nepal’de özellikle de, Patan’da kiremit rengi tuğla duvarlar ile ahşap oyma pencerelerin uyumu müthiş. Bu kent Nepalli sanatçıların en yoğun bulunduğu bölge.

Patan eski kentte nereye baksanız bir tapınak görebiliyorsunuz. Buradaki nüfusun %80’i Newar kökenli.

Patan şehri ilk olarak 299 senesinde Kral Veera Dewa tarafından kurulmuş.

Nepal’de her eski şehrin girişinde, Kraliyet Sarayı önünde şehri koruyan Tanrıların heykelleri yer alıyor. Patan şehrinin girişinde de turuncu renge boyanmış, üzerine kırmızı şal giydirilmiş bir heykel var. Buna “Hannibal” diyorlar. Bu Tanrı kenti düşmanlara karşı koruyormuş. Bunun yanında da “Nursi” adını verdikleri üstü aslan, altı insan formunda olan bir başka Tanrı heykeli var. Zaten Hinduizm’de 3 milyonun üzerinde Tanrı varmış. Yine aynı duvarda şans getiren Tanrı Ganesha ve eşi Vishnu heykelleştirilmiş.

Nepal’de 5 önemli krallık yaşanmış. Bunlar; Kirat Krallığı, Licchavi Krallığı, Malla Krallığı, Rana Krallığı ve Shah Krallığı...

Şehrin girişinde sağda kraliyet sarayı yer alıyor. 12. ve 16. yy. arasında buradaki en baskın krallıklar Malla ve Rana aileleri olmuş. Özellikle Malla Krallığı 550 sene boyunca ülkenin başındaymış.

İlk olarak sarayın içerisine doğru giriyoruz. Gittiğimiz dönemde bu bölümde renavasyon çalışmaları vardı. Kraliyet sarayları genelde üç ana bölümden oluşuyor; yönetim bölümü, dini bölüm ve festivallerin düzenlendiği bölüm.

Biz ilk olarak festivallerin düzenlendiği alanı geziyoruz. Burada yer alan tapınağa geçmiş dönemde, insanlar hayvanları Tanrı’larına kurban etmek üzere getiriyorlarmış. Tapınağın girişinde ise 2 tane heykel, cennete hoşgeldin mesajı veriyormuş.

Rehberimizin anlattığına göre Nepal’de 16. yy.’a kadar her bölgenin kendi kralı varmış. Yani 75 farklı bölge ve 75 farklı kral. Ama 16. yy.’da Gorkalar gelerek, tüm kralları tahtan indiriyorlar ve yönetimi ellerine geçiriyorlar. Bu olaydan sonra Rana dönemi başlıyor.

Nepal Krallığı aynı zamanda Gorkha Krallığı olarak biliniyor. 1768 senesinde Shah Krallığı soyundan gelen Prithvi Narayan Shah, ilk Gurkha kralı olarak Kathmandu, Patan ve Bhaktapur’u tek çatı altında topluyor. Bu şekilde 240 sene boyunca Shah Krallığı altında yönetiliyor.

Kraliyet sarayının tam karşısında pagoda stilinde tek bir kaya parçasından oyulmuş olan muazzam bir tapınak yer alıyor. Burası ilk Malla kralı tarafından yaptırılmış ve Tanrı Krishna’ya adanmış. Bu tapınağın adı Krishna Mandir olarak geçiyor. Rivayete göre Tanrı Krishna’nın 16.000 tane kız arkadaşı varmış. Krishna, Vishnu’nun 8. Reenkarnasyonu ve üremeyi temsil ediyor. Bu nedenle tapınağın dışında Kamasutra’yı oluşturan figürler resmedilmiş.

Patan’daki Durbar meydanını gezdikten sonra, Singing Bowl dedikleri kutsal kaselerden almaya gidiyoruz. Bu kaseler meditasyonda kullanılıyor. Çevresine bastırarak çevirdiğiniz sopa sayesinde titreşim oluşturuyor ve hoş bir sesin çıkmasına neden oluyor. Bu kaseleri kan akışını hızlandırmak için ve çeşitli hastalıkların tedavisinde de kullanıyorlarmış. Buradan bu özel kaselerden de alarak Patan kentine veda ediyoruz.Lalitpur'da konaklamak isterseniz Shakya House ve Traditional Homes - Swotha otellerini tercih edebilirsiniz.

HÜSEYİN YILMAZ

Yazar Hakkında

HÜSEYİN YILMAZ

 1942 Sinop Ayancık doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunuyum. Mecburi hizmet nedeni ile Hakkari, Yüksekova, Siirt’te görev yaptım.