Muğla'ya gelmiş olanlar bilir, güzeller güzeli Akyaka'dan Marmaris'e doğru giderken sol tarafınızda okaliptüs ağaçlarının iki sıra halinde yola paralel olarak sıralandığı Kral Yolu (türk sinemasındaki şıkların birbirine koştuğu sahnelerin çekildiği yer olduğu için aynı zamanda aşıklar yolu da denir) bulunur. Bu ağaçlar bölgede bulunan bataklığı kurutup sıtmayla savaşmak için 75 yıl önce dikilmiştir. Bugün ise yeşile yapılan her yatırımın sonucu gibi bu da çok güzel bir şeye dönüşmüş.
Muğla'da üniversite okumama rağmen son sene Akyaka'ya taşınıncaya kadar böyle bir yoldan haberim yoktu açıkçası. Ama arkadaşlarımın bilgilendirmeleriyle bir gün arabaya atladığımız gibi gittik bu tostçuya. Yanlış anlaşılmalara mahal vermeyelim illa arabayla gidilecek bir yer değil, yürüyerek (yürümeyi seviyorsanız) veya Akyaka'dan bisiklet kiralayarak çok kolay bir şekilde bu güzel köşeye ulaşabilirsiniz. Hatta bisiklet kiralamanızı tavsiye ederim, birçok yeri ağaç ve deniz kokusunu ciğerlerinize çekerek görürsünüz.
Akçapınar denilen yer ise yolun sonundaki köyün ismidir aslında. Birbirinden güzel çiçeklerin ağaçların içinde dağın eteğinde şirin bir köydür burası. Ünlenmesini sağlaya tostçu tam yolun bitip köyün başladığı yere kurulmuş. İlk açıldığı zamanlar tostunu ütüde yaptığı iddia edilir ama gerçek mi bilemiyorum. Şimdilerde tostçu yenilenmiş yaz-kış sürekli dolu bir yer halini almış. Eğer "burası da çok mainstream oldu yeaaa" diyen hipsterlerden değilseniz çok hoşunuza gideceğine eminim. Aslında tostunun çok bir farkı var mı bilmiyorum ama zaten gelene kadar gördüğünüz manzara ve koku size ne yerseniz yiyin dünyanın en güzel yemeği muamelesi yaptıracaktır zannımca.
Tostunuzu aldınız, yanında ise köpüklü ayran ya da taze sıkılmış nar suyunu aldınız mı değmeyin keyfinize. Afiyet olsun, eğer imkanınız varsa hemen bir bilet alın ve hafta sonunuzu Muğla'nın en güzel ilçesi Akyaka'da geçirin. Aman çok kişiye söylemeyin sonra İstanbul'dan farksız oluyor hafta sonları Akyaka'mız.