Riga'ya Hoşçakal Diyememek

Riga’yı en güzel görebileceğiniz yerlerden biri de Özgürlük anıtı’nın yakınlarındaki Reval Oteli’nin 26. Katındaki Skyline Bar... Bu bar Riga geneline göre biraz daha pahalı olsa da yere kadar olan camları ile muhteşem bir Riga manzarası sunuyor. Otel müşterileri de burada olduğu için çok kozmopolit ve eğlenceli bir ortam var. Orada Finlandiyalı yeni nişanlanmış bir çift ile tanışıp, Reval Otele yakın bir bara geçiyoruz. Bu bar da oldukça değişikti. İçeride farklı konseptte bir çok kulüp var ve birbirlerine ya ara koridorlarla ya da merdivenler ile bağlanıyor. Ama hiçbir ses birbirine karışmıyor. Bir kulüpte Latin müziği eşliğinde kalça sallarken, yan kulüpte rap yapabiliyorsunuz. Burada gerçekten çok eğlendik. En meşhur bira markaları ise Uzuvas.

Letonya ve Litvanya mutfağı birbirine çok benziyor. Her ikisinde de Balık ve domuz vazgeçilmezlerden. Letonya’da buranın mutfağını denemek istiyorsanız Lido restoranlarını tercih edebilirsiniz. Özellikle yaz aylarında tükettikleri pembe renkli soğuk soğuk pancar çorbası hiç fena değil. Değişik geldiği için ben bira çorbası içtim ama sanırım bunu öneremeyeceğim. Çok güzel şarapları var. Bunun yanında ayrana benzer Kefirs içebilirsiniz.

Riga parklarla dolu bir şehir. Birçok parkın içinden de yine Danauba nehri geçiyor. Bu nehrin toplam uzunluğu 1.072 kilometreymiş, 344 kilometrelik bölümü ise Letonya sınırları içerisinde kalıyormuş. Parklar çok yeşil, rengarenk ve mis gibi kokan çiçekler var. Burada oturmak parkta gezenleri izlemek oldukça dinlendirici. Parkta otururken çok fazla evli çift te görebiliyorsunuz, özellikle de Pazar günleri.

Letonyalılar geleneklerine ve göreneklerine çok bağlı bir millet. Aynı zamanda bu gelenek ve görenekleri Litvanya ile de çok benzeşiyor. Mesela parka gelen gelin ve damatlar, parkın içinden geçen Daunuba nehri üzerindeki köprüye üzerinde isimleri yazılı olan kilit asıyorlar. Bu kilidi kilitleyip, anahtarını da suya atıyorlar. Bu şekilde evliliklerinin ömür boyu süreceğine inanıyorlar. Köprünün üzerinde belki de binlerce kilit altındaki nehirde ise sayısız anahtar var.

Letonyalıların hayatında gelenek görenekleri dışında bir de müzik ve şarkı söylemek büyük bir yer tutuyor. Şarkı festivalleri, korolar, bir araya geldiklerinde söyledikleri yerel şarkılar onların hayatına renk katan alışkanlıkları aynı zamanda. Letonyalılar, 23 Haziran’da baharın gelişini milli bayram olarak kutluyorlar. Bu bayrama Jani (İngilizce John, Slavca Ivan) adını vermişler. Jani’yi Letonyalılar kırsal kesimlerdeki kendi memleketlerinde geçirdikleri için bu tarihlerde Riga’ya gelirseniz pek fazla Riga’lı göremezsiniz. Ağaç dallarından yaptıkları taçların takıp, şenlik ateşi yakıyorlar. Tabii baharın gelişi olduğu için bu günlerde neredeyse hava hiç zifiri karanlık olmuyormuş.

Letonya’da araba kullanmak çok rahat tek sıkıntı park sorunu. Çünkü yol üzerine park etmek isterseniz aylık abonman biletiniz olması gerekiyor. O nedenle tek seçenek park yerleri. Ancak Pazar günleri arabanızı istediğiniz yere bırakabiliyorsunuz. Park ücreti ya da cezası uygulanmıyor.

Evet, Riga’da diğer keşfe değer yerlere gelirsek; tren istasyonunun ve otobüs terminalinin hemen yanında bulunan Central Tirgus (Merkez Market) görülmeye değer. 1930 senesinde açılmış olan bu market 2. Dünya Savaşı sırasında Zeplin hangarı olarak kullanılmış. O nedenle Zeplin diye sorduğunuzda herkes burayı gösterebiliyor. Riga’da yaşayanların arasına karışmak için ideal yerlerden biri. Burası sadece Riga’nın değil, Avrupa’nın en büyük kapalı Pazar yeri. 5 hangardan oluşuyor; ilk hangarda sadece balık ürünleri, ikincisinde et, üçüncüsünde taze sebze ve meyveler gibi... Biz Türkiye’ye dönmeden önce buradan yerel ürünler aldık. Kimenu Siers denen bir tür peynir ve tütsülenmiş balık önerilerimiz arasında.

Bunun dışında alkol oranı oldukça yüksek olan yalnızca Riga’da yapılarak satılan Riga Black Balsam isimli özel likörlerinden de havaalanından alabilirsiniz. Oldukça sert.

Riga’dayken otobüs ile açık hava müzesine gidebilirsiniz. Buranın girişinde tek sayfalık bir harita veriyorlar. Bu müzede Letonya’nın farklı bölümlerinin maketlerini ve yaşayış biçimlerini görebilirsiniz.

Letonya’ya gelmişken, Letonya ve Avrupa’daki Barok ve Rokoko Sanatının en önemli eserlerinden biri olan Rundale Sarayını görmeden dönmeyin. Riga’ya yaklaşık 80 km uzaklıktaki Bauska şehri sınırlarında yer alıyor. 1736-1740 yılları arasında İtalyan mimar Rastrelli tarafından ilk olarak yazlık saray olarak inşa edilmiş. Ama zaman içinde Rus Çar ve Çariçelerine hizmet vermiş. Gerek iç tasarımı gerekse bahçesi görülmeye değer bir saray.

Şehrin biraz dışına doğru çıktığınızda yazlık bölge olan Jurmala ve görülmeye değer Sigulda, Cesis, Turaida ve Gauja ulusal parkı sizi bekliyor olacak.Riga'da şehri dolaşmak, mimariyi keşfetmek için en uygun semtlerde bulunan Riga Aparts Stabu ve SM-Studio (Adult Only) otelleri konaklamak için tercih edilebilir.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni