Baltık ülkelerinin en büyük şehri Riga’dayız. Bu şehir, gerçek bir açık hava müzesi ve biz de bu müzeyi elbette yürüyerek gezeceğiz. Dünyadaki en iyi korunmuş ve en büyük Art Nouveau binaları birer hazine değerinde ve tabii ki UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yerini de fazlasıyla hak etmiş. (1997)
Tertemiz, pırıl pırıl sokaklardan yürümeye başlar başlamaz muhteşem cepheleri ile Art Nouveau, Gotik ve Klasik dönemlere ait binalar karşısında adeta büyüleniyorum. Kimi bembeyaz kimi renkli bina cepheleri melek heykelleri, hayvanlar figürleri ya da hayvan başları ve sütunlarla süslenmiş. Balkonlar çok dekoratif ferforjelerle, pencere pervazları çiçek motifleriyle çevrelenmiş. Cumbalar ve çatı süsleriyle o kadar güzeller ki… Sanki bina değil de çok güzel dekore edilmiş pastalar. Anlatmakla olmaz, görmek gerekli.
Vilnius’da olduğu gibi burada da meydanlarda dev Noel ağaçları ve ışıklar şehre bambaşka bir güzellik katmış. Noel ağaçları demişken bir yerde, zamanımıza kadar devam eden ağaç süsleme geleneğinin Riga’da başladığını okumuştum. “Eski zamanlarda Riga’ya gelen tüccarlar ısınmak için ormandan çam ağacı kesip yakarlarmış. Bir gün kestikleri büyükçe bir çam ağacını yakamazlar ve meydanda bırakırlar, o sırada oralarda oynayan çocuklar bu ağacı süslerler. Bu süsler herkesin çok hoşuna gider ve artık çam ağaçlarını yakmak yerine süslemeye karar verirler.”
Gezdiğim ülkelerde birçok kez buna benzer, efsane diyebileceğimiz hikayeleri paylaştım sizlerle, gerçek midir değil midir bilemeyiz ama kimi böyle hoş hikayeler kimi ise acıklıdır.
Gezimize devam ediyoruz, Avrupa’nın en önemli şehirlerinin merkezlerinde gördüğümüz gibi bu güzel şehirde de çok büyük bir parkın olması beni yine hiç şaşırtmıyor. Öylesine büyük ve güzel ki yine bana içim burkularak ülkemi anımsatıyor. Kış ortasındayız, elbette park yemyeşil değil ama bahar aylarında ne kadar güzel olduğunu kimi yeşil kimi çıplak da olsa çok dekoratif ağaçlardan, tam ortasından geçerek Baltık Denizi'ne açılan Daugava Nehri ve göletten tahmin etmek hiç de zor değil. Keskin bir soğuk olsa da parkta yürümek hoşumuza gidiyor.
Riga’nın en önemli anıtı, şehir merkezinde yükselen, 1918-1920 savaşlarında Letonya’nın özgürlüğü için savaşanların anısına yapılmış olan Letonya Özgürlük Anıtı. Asker heykellerinin bulunduğu bölümden oldukça yüksek bir sütunun üzerinde Milda isimli bir kadın heykeli yükselmekte, elinde ise ülkenin 3 bölgesini temsil eden üç yıldız bulunmakta. Riga Dome Katedrali’nin de bulunduğu ünlü Dome Meydanı, civarda masal şehrindeki kuleli evleri andıran binalar, Noel nedeniyle kurulmuş ve çeşitli süs eşyaları, hediyelik eşyalar satılan kulübeciklerle cıvıl cıvıl.
Meydanın ortasında ise şehrin UNESCO Dünya Kültürel Mirası olduğunu gösteren bir plaka bulunuyor.
Köşeyi dönünce bakın şu karşımıza çıkan sevimli Bremen Mızıkacıları (eşek üstünde köpek, onun üstünde kedi, onun üstünde de horoz) bize gülümseyerek şehrimize hoşgeldiniz diyorlar.
Hepimizin çocukluktan bildiği Grimm Kardeşler'in yazdığı Fabl masal kahramanları, isterseniz biraz hatırlayıp çocukluk günlerimize dönelim mi? Kendilerine kötü davranan sahiplerinden kaçarken giderken yolda iyi arkadaş olan , bir eşek, bir köpek, bir kedi ve bir horozun hikayesidir. Özgürlüğü ile tanınan Bremen'e giderek müzisyenlik yapmaya karar verirler. Yolda gördükleri bir klübede yaşayan hırsızları korkutmak için üstüste çıkıp ürkütücü bir canavar silüetini oluşturur ve hep birlikte bağırarak hırsızları korkup kaçırırlar, korkan hırsızlar bir daha geri dönmez, bizim dört kafadar da bu evde mutlu yaşarlar.
14. yüzyılda yapılmış olanRiga Kalesihem Letonya Cumhurbaşkanı’nın resmi konutu aynı zamanda da müze. Şehrin diğer görülmeye değer yerleri ise; St. Jacob's Kilisesi, Brotherhoods of the Blackheads Evi, eski şehir duvarları, Tiyatro ve Parlemento Binası.
Bu keyifli, büyüleyici ve muhteşem binaları gördükten sonra biraz da şehri yaşamak, kafelerde keyif yapmak ve tabii biraz da alışveriş yapmak üzere dolaşıyoruz. Tüm Baltık ülkelerinde olduğu gibi burada da amber taşı, amber takılar çok ünlü. dükkânlarda olduğu kadar sokaklardaki tezgâhlarda bile bulabilirisiniz ancak kalitesinden emin olmak zor tabii.
Kısa tatil günlerinden yararlanarak Yeni Yıl için geldiğimiz ülke, kışın en soğuk günlerini yaşamakta ama sokaklardaki canlılık soğuk dinlemiyor. Şehir merkezin çevresinde çok sayıda restoran, bar gençlerle cıvıl cıvıl. Duyduğumuza göre dünyaca ünlü gece kulüpleri olan şehrin gece hayatı da oldukça hareketli ve canlı.
Yarın Riga civarında muhteşem yerler gezeceğiz.
YAZI DİZİSİNİN DİĞER BÖLÜMLERİ:
gezimanya.com/GeziNotlari/piril-piril-bir-sehir-vilnius
gezimanya.com/GeziNotlari/vilnius-ve-cevresinde-gezilecek-yerler
gezimanya.com/GeziNotlari/riga-ve-cevresigezimanya.com/GeziNotlari/estonya-ve-tallinn-gezi-rehberi