Siz hiç havaalanında para kaçakçılığından şüpheli durumuna düştünüz mü?
Ticaret yoğun olduğundan havaalanı da oldukça kalabalık San Pedro Sula’da. Sabah saatlerinde havaalanına vardık. Nikaragua’nın başkentiManagua’ya uçuşumuz. Ama havaalanının girişinden başlayarak herkes neden Nikaragua’ya gidiyorsunuz diye soruyor.
Check-in işlemleri ve pasaport kontrol sırasında Nikaragua ve de daha sonra gideceğimiz ülkelerin uçak ve otel rezervasyonlarını didik didik ettiler. Bu kadar kontrol olduğunu seyahat öncesi Internetten yaptığım araştırmalarda okumamıştım. Ama durum sadece bize özel de değil. Pek çok turist benzer sorulara muhattap oluyor. Neyse içimiz rahat dönüş biletlerimiz, otel rezervasyonlarımız hepsi tamam.
Tüm rezervasyonlarımız incelendikten sonra bu kez Nikaragua konsolosluğunu arayıp ülkeye girişimizde bir sıkıntı olmadığını kontrol ettiler. Nikaragua’ya kişi başı 40 dolar Nikaragua vize ücretini de yatırdıktan sonra bir problem kalmadı, konsolosluk da onay verdi. Artık uçabiliriz. Bu arada yeşil pasaporta vize yok, sadece 2,4 dolar havaalanı vergisi ödeniyor.
San Pedro Sula’dan Managua’ya direkt uçuş olmadığından El Salvador’un başkentiSan Salvador’dan aktarma yapacağız. Güzel manzaralar eşliğinde 55 dakika uçtuktan sonra San Salvador’a vardık.
Valizlerimiz ise doğruca Managua uçağına aktarılacak. Havaalanında yaklaşık 45 – 50 dakika oyalandıktan sonra Managua uçuşumuz anons edildi. Harika, şimdi yeni bir ülke daha göreceğiz.
Kapılar açıldı sıraya geçtik. Bizim 5 kişilik ekibin en önünde ben varım. Sıra güzel ilerliyor ve bana geldi. Pasaportu ve biniş kartımı aldılar. Aralarında İspanyolca konuşmaya başladılar. Az çok bir problem olduğunun farkındayım ama ne?
Bu arada hemen arkanda duran annem biraz endişelenmeye başladı. Sakin olmasını söyledim. Ne olabilir ki? Ama görevli bizimle gelip aşağıda valizinizi teşhis etmenizi istiyoruz deyince bir de yanlarına polis gelince ben de endişelendim. Bana fosforlu turuncu bir görevli yeleği giydirdiler ve piste indik. Bu arada uçağa girişleri de durdurdular. Soruyorum ama açıklamaya yetkimiz yok diyorlar. Hadi bakalım. Ben bu arada senaryo üretmeye başladım. Ne olabilir? Acaba biri valizime uyuşturucu mu koydu? Eğer öyleyse yandık falan diye düşünmeye başladım.
Neyse pistte yaklaşık 250 metre yürüdükten sonra benim valizimin de aralarında bulunduğu 4-5 valizin olduğu dedektörlü bir odaya geldik. Bana valizimi göstermemi söylediler, gösterdim.
İçinde ne olduğunu sordular. Ne olacak ki zaten topu topu 12 kilo. Kıyafet, terlik, lens solüsyonu, kişisel bakım eşyalarım. Görevli lütfen açın dedi. Açtım. İncelemeye başladılar. Meğerse problem valizimdeki broşürlermiş:)
Ben genelde bu tarz ülkelere seyahate çıkarken eski kıyafetlerimi alır, giyer, yıkar, bırakırım. Böylelikle gezdiğim yerlerden döndüğümde okumak için bana faydalı olabilecek topladığım tüm broşürleri koyacak alanım olur. Ama pek çok konuda düzensiz bir insan olsam da bu konuda aşırı bir düzen sahibiyim. Her şehrin broşürünü, kitapçığını ayrı ayrı poşetler ve valizin en altına dizerim. Zaten problem de buradan çıkmış. Bu poşetlenmiş kağıt dokümanları balya balya para zannetmişler.
Neyse ki olay açıklığa kavuştu. Meğerse bizden bir hafta kadar önce aynı havaalanında bir kişi valiz içinde 7 milyon doları valiz içinde yurtdışına kaçırırken yakalanmış. O nedenle bu kadar sıkı kontrole başlamışlar.
Yani az daha para kaçakçılığından tutuklanıyordumJ Olay açıklığa kavuşunca 26 kişilik ufak uçağa binerek Managua’ya doğru havalandık.
Uçakta Sucely isimli aslen Guatemalalı bir hostes ile epey sohbet ettik. Kendisine de bu olayı anlattığımda epey güldü.
Yaklaşık 1 saat süren uçuş sonrası Managua’ya ulaştık.