Sabah otelimizin hemen karşısındaki tren istasyonundan JR Bullet Treni ile Odovara istasyonuna varıyoruz. Oradan gittiğimiz Hakone’deki Ashi gölünde güzel bir tekne gezisi ve daha sonra da Komagatake Dağı’nda Teleferik turu yapıyoruz.
Her iki gezide de havanın müsait olmasıyla Fuji dağı’nı görebiliyoruz.
Daha sonra Fuji Ziyaretçi Merkezine uğruyor, Fuji dağını daha yakından fotoğraflayıp yola devam ediyoruz.
Bu geceki otelimiz tipik bir Japon-stili Spa otelimize gidiyoruz. Lobide oda anahtarlarımızla birlikte birer kimono veriyorlar, otelde sadece kimono ile dolaşma mecburiyeti varmış. Odamıza geldiğimizde kapının hemen önünde birer Japon sandaleti var ve odada ve otelde bu terliklerle dolaşmak zorundayız.
Diğer kaldığımız otellerdeki “minyatür” odaların aksine oldukça büyük odamızın zemini hasır halı kaplı, odada bir yer masası ve 2 adet yer sandalyesi mevcut (ayakları olmayan). Yatak yok.
Odamızda banyo haricinde mini bir şifalı-su spa odası var, isteyen bu odayı isteyen otelin girişindeki Spa’yı kullanıyor. Akşam yemeğimiz tipik bir Japon-stili olacak. Otelin bir salonu bize ayrılmış ve sadece bizler için hazırlanmış sehpa masalar, yer minderleri, Japon porseleni tabaklar, kaseler ve tabii ki çatal-bıçak yerine çubuklar. Kimonolarımıza uyum sağlaması için çubukları topuzumun arasına geçirip bir Japon’a benzemeye çalışıyorum…
Uyuşan ayaklarımıza rağmen neşe içinde gelen değişik yemekleri tadıyor ve güzel bir Japon akşamı ve lobideki geleneksel bir Japon müzik ziyafetinin ardından odalarımıza girdiğimizde yer yataklarımız serilmiş bizleri bekliyor.
Yıllardır merak ettiğim ve birçok kaynağa göre dünyanın en kalabalık şehri olan Tokyo’ya doğru yol alıyoruz.
Yüksek binaları, o tarihde henüz açılmamış olan, 634 metre ile dünyanın en yüksek kulesi olan Sky Tree, çok katlı yollar, üst geçitler, baş döndürücü trafik ve sel gibi akan milyonlarca insan.
Japonya’daki son 2 günümüzde, Ginza, Odaiba ve Akhibara bölgelerini, Toshogu Mabedi , Kegon Selalesi ve Chuzenji Golunun bulunduğu Nikko Bölgesini (U.D.M.), Kraliyet Sarayını, Asuko Kannon Tapınağı ve Nakamisa Alışveriş merkezini, Meiji Jingu Tapinagi, Metropolitan Hükümet Ofisi ve Kuzey Rasathanesini gezip, onlarca elektronik dükkanlarının bulunduğu şehir merkezinde her türlü elektronik malzemenin satıldığı dev bir mağazaya girip alış-verişe dalıyoruz.
Belli aylarda açan muhteşem sakura çiçeklerinin süslediği yemyeşil doğası, muhteşem tapınakları, zarif Japon evleri, tertemiz sokakları, son derece nazik ve saygılı, halen geleneklerine bağlı, sokaklarda geleneksel kıyafetleri kimonolarıyla dolaşan insanlarıyla Japonya görülmeye değer.
Yıllardır merak ettiğim ve gitmeyi çok istediğim Japonya’dan hiçbir hayal kırıklığı olmadan, mutlu ayrılma zamanı.