Ertesi sabah Tonle Sap nehrine gidiyoruz. Tonle Sap nehri yılın 6 ayı gölden Mekong deltasına doğru, 6 ayında ise deltadan göle doğru akıyor. Deltadan göle aktığı dönem muson yağmurları dönemine denk geliyor. Muson yağmurlarının etkisi ise delta doluyor ve bu nedenle de ters tarafa akmak durumunda kalıyor.
Tonle Sap nehrinden Tonle Sap gölüne motorlar ile gidiyoruz. Nehir kenarındaki evler ahşap direkler üzerine kurulmuş ve bu ahşap evler karaya tahta köprüler ile bağlanmış. Evler ahşap direkler üzerinde çünkü gel-git etkisi olduğundan nehir kenarındaki evler böyle yükseltmişler. Gerçi bu evlere ev demek te çok zor, baraka resmen… Ahşap ve tenekeden yapılmışlar, çok kötü ve bakımsız durumdalar. Halk çok fakir. Bu bölgede yaşayan insanların aile başına günlük ortalama geliri 2,5 – 3$ civarında.
Göle yaklaşırken yüzen evleri görmeye başlıyoruz. Bu evler, sal gibi göl üzerinde yüzüyor ve oradan oraya taşınabiliyor. Bu evler de çok dökük vaziyette ama diğerlerine göre yine de daha bakımlı. Burada her yapı nehir ve gölün üzerinde, evler, dispanser, postane, kilise, bakkal,… Mutlaka görülmeli. İnsanlar bu çamurlu suda sebzelerini, bulaşıklarını ve çamaşırlarını yıkıyorlar. Tuvalet ihtiyaçları için de burayı kullanıyorlar. Hatta bir kısmı içme suyu olarak bile bu suyu kullanıyor. Bu nedenle dizanteri en sık rastlanan rahatsızlık.
Çocuklar karada yürür gibi, nehirde dolaşıyorlar. Nasıl mı? Bildiğimiz çamaşır leğeni içine binmiş çocuklar, ellerinde bir tahta parçası ile bu leğenleri sandal gibi kullanıyorlar. 4-7 yaşlarındaki ufacık çocuklar, nehirde hareket halindeki motorumuza kendi ufak dar ve uzun olan motorları ile yanaşıp, yine hareket halindeyken bizim motora atlıyorlar ve ellerindeki cola ve muzları 1$ karşılığında satmaya çalışıyorlar. Hiçbir can güvenliği olmadan bu ufacık çocukların para kazanabilmek için aldıkları risk içimi acıttı. Tekneye atladığında sıçrayan sularla sırılsıklam olmuş elbisesi içinde, tir tir titreyen vücudu… Ama dilenmiyor, başı dik ve gururlu, “Cola ister misiniz? Muz ister misiniz?” diyor. Hepsini alıyoruz, sonra başka motor, ardından başka motor. Olay aynı, sattıkları aynı sadece ufacık çocuklar değişiyor. Hangisine yetişebiliriz ki?
Rehberimiz, 2. Dünya savaşından sonra burada 1 ortaokul olduğunu, Kızıl Kmerlerin gelişi ile bütün okul ve ibadethanelerin yıkılmış olduğunu söylüyor. Ama günümüzde nehir üzerinde ilköğretim okullarını görüyoruz. Tabii bunlar, tek derslikte birkaç sınıfın okutulduğu yerler ama hiç olmamasından iyidir.
Tonle sap gölü yakınlarında bulunan Terra Amata Villa ve Laysung Residence konaklamak için tercih edilebilir konforlu ve uygun fiyatlı otellerden.