Türkiye Cumhuriyeti'nin İlk Belediyelerinden Şile'ye Gezim

Şile Limanı Büyük Mendirek

Genel;

Şile'nin tarihini araştırırken Şile Kaymakamlığı'na ait resmi internet sitesinde birbirinden ilginç bilgilere rastladım; Son zamanlarda yapılan araştırmalarda yaşam kalıntılarının Cilalı Taş Devrine uzanmasından tutunda, İstanbul'un en eski buluntu yerlerinin Şile'ye bağlı köyler olmasına ve Cumhuriyet tarihimizin ilk belediyelerinden biri olduğuna kadar...
Cami Sokak Tarihi Evlerden Biri

Her ne kadar geçmişe ait izler iyice kaybolmuş olsa da, Şile ile ilgili aklımda yer edinen ilk şey; Şile'nin sadece deniz tatili maksatlı yada haftasonları şehir kalabalıklarından kaçılan bir sayfiye yeri olmadığı. İnanın Şile bundan çok daha fazlası ve ciddi bir zaman ayırarak keşfedilmesi gereken özel bir yer. Özellikle de çevre köyleri...

Terkedilmiş Tarihi Evler

Özellikle İstanbul ve çevresinden Şile'ye sırf deniz için gelen arkadaşlar varsa gerçekten kaçırdıkları çok fazla şey var. Ama eminim bu yazıdan sonra sizlerde Şile'nin diğer güzelliklerini keşfetmek için ilk fırsatta yola çıkacaksınız.

Şile'ye daha önce farklı zamanlarda birkaç kez gittim ama açıkçası bu gezilerin tamamına yakını küçük yaşta aile büyüklerim ile denize girmek içindi. Gezi maksatlı olarak ilk gidişimiz Ağustos 2017'de ailem ile birlikte, daha detaylı gezi içinse 03 Aralık 2020 tarihinde yaklaşık 8 saat süren ve tek başıma yaptığım bir gezi. Sizlere de bu son iki geziden gördüklerimi, çok sıkmadan yazmaya çalışacağım. 
 
Mevsim tercihinden, fotoğrafçılık tavsiyelerine kadar diğer hususları tavsiyeler kısmında detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağım.

Ulaşım;

Şile'ye ne taraftan geleceğiniz gerçekten önemli çünkü varmak için çok fazla alternatif yolu olan bir ilçe. Ulaşım ile ilgili söyleyeceğim husus ise keşfet kısmında yazacağım yerleri Google Maps'e benim yazdığım şekilde girerseniz bir sıkıntı yaşamayacağınız. Sadece aklınızda tutmanız gereken en önemli konu, yollar size çok fazla kayboluyorsunuz hissi veriyor ama merak etmeyin bir şekilde istediğiniz noktaya ulaşıyorsunuz ve tabela desteği fena değil. Yollarda bazı noktalarda yol çalışması var. Ayrıca özellikle köylerin giriş çıkışlarında hayvanlar serbest olarak dolaşıyor. Bunlara da dikkat etmekte fayda var.
 
Ulaşımın pek konusu değil ama aklınızda olması gereken bir husus daha var. Ulaşım için kullanacağınız yollar hayatınızda göreceğiniz en güzel yollardan olacak. Özellikle sonbaharda giderseniz çok daha büyük keyif alacağınıza emin olabilirsiniz. Gezinizi bir yerden diğerine yetişeceğiz derdi ile lütfen yapmayın. Durun bol bol fotoğraf çekin, müziğin sesini artırın ve bu yolların tadını çıkartın. Yollar tahmin ettiğinizden daha virajlı, bazen bozuk bazen de çok dar ama sürat yapmaya kalkmadıkça çok keyifli..
Gördüğüm En Güzel Yol Manzaraları

Keşfet; 

Keşfet kısmını daha önceki bazı yazılarımda olduğu gibi madde madde yazmak istiyorum. Şile Merkezdeki gezi yerleri için, ne taraftan gelirseniz gelin, benim tavsiyem Google Maps'e varış noktası olarak Kültür Parkı/Şile diye giriş yapmanız. Burası birazdan yazacağım yerler için arabanızı bırakabileceğiniz en ideal ve güvenli nokta. Ayrıca fotoğraf severler için de Şile'nin en mükemmel noktası.  Bir tarafı Şile Fenerine, diğer tarafı ise Şile Kalesi ve Limana bakıyor. Yüksek kayalık üzerine kurulu bu park aynı zamanda burun şeklinde, bu sebeple yazdığım her iki noktaya da en hakim yer. Bununla birlikte parkın yanında bulunan Fusha Restoran pandemi sonrası tercih edilebilecek kalitede bir yere benziyor. Bu park yerel halk tarafından yürüyüş parkı olarak kullanılıyor.
Kültür Park'tan Liman ve Kale Manzarası

 

Kültür Park'tan Şile Feneri Manzarası

Şile Feneri'ne geçmeden önce Kültür Parkı ile Fener arasındaki Şeref Otel isimli beyaz yapının hemen yanından aşağıya inen patika bir yol var. Buradan dikkatlice aşağı indiğinizde harika bir koy sizi bekliyor. Bu bölgede (Kefken-Bağırganlı-Sardala-Ağva) bolca rastladığımız ilginç kaya yapılaşmasının örneklerinin olduğu koy, yazları az da olsa insanların denize girdiği güzel bir yer. Yine fotoğrafçı arkadaşlar için özellikle dalgalı denizlerde harika fotoğraflar yakalanabilecek bir nokta.

Şeref Otel yanı İniş Yolu

 

Birçok görselde görebileceğiniz bu mağaraların; geçmiş zamanlarda bölgedeki inanan ilk Hristiyanların zulümden saklanmak için kullandıkları mağaralar olduğu söylenmektedir.
 
1. Şile Feneri:  Şile denilince belki de akla ilk gelen yapı, Şile'nin simgesi olmuş Deniz Feneri. İlginç ama gerçek; Dünya üzerinde aktif olarak görev yapan en büyük ikinci, haliyle de Türkiye'deki en büyük aktif fener. Bugün tamı tamına 161 yaşında. Aslına bakarsanız Şile'ye gelmekteki ilk amaçlarımdan biri bu harika ve tarihi yapıyı profesyonel makine ile çekmek, fener içerisindeki müzeyi tekrar gezmekti. Ancak Ağustos 2020'de başlayan  tadilat yaklaşık 420 gün sürecekmiş. Bu sebeple oturup uzaktan tadilat çalışmalarını izlemekten öte başka bir şey yapamadım:-)) Birkaç çirkin tadilat fotoğrafı çekip diğer güzergahlara geçiş yaptım.
420 Gün Sürecek Fener Restorasyonu

Bu arada fenerin hemen altında Kavala Parkı denilen yer var. Burada hem küçük bir işletme hem de küçük ama çok sevimli bir park alanı var. Buradan da çok güzel  manzara ve uçurum fotoğrafları çekebilirsiniz. Koronavirüs sonrası çay-kahve içebilirsiniz.

Kavala Park'tan ManzaralarKavala Park'tan Manzaralar

2. Cami Sokak: Şile'de tarihi değer taşıyan ama ilgi gösterilmeyen ve birçoğu kaderine terkedilmiş evlerin en yoğun olduğu sokak burası. Herhangi bir turistik bölge değil. Evlerde insanlar yaşamaya devam ediyor ve sıradan bir sokak ama gerçekten güzel ve fotoğraflanacak eski yapılar var. Burada konuştuğum bir amca bana bir alt sokak olan Harmandere'de restore edilmiş 2 ev daha olduğunu ancak bunun dışında sadece bu sokağın kaldığını söyledi. Unutmadan burası Fener Sokağı'nın bir alt sokağı. Yürüyerek keşfedeceğimiz bir yer. 

Cami Sokak'tan Tarihi Ev ManzaralarıCami Sokak'tan Tarihi Ev Manzaraları

Cami Sokak'tan sonra Kültür Park'a dönüp arabamıza geçiyoruz. Aslına bakarsanız bir sonraki gezi noktamız liman bölgesi olacak ve yürüme mesafesinde ama dönüş biraz yorucu olabileceği ve daha çok yer gezeceğimiz düşünüldüğünde limana araba ile geçmekte fayda var. Limanda hemen her yer otopark ve müsait. Yalnız burada unutmamanız gereken, Kültür Park'tan çıkarken liman tarafına yol tek gidiş ve o tarafa giremiyorsunuz. Limana gidiş biraz dolambaçlı, o yüzden yine uygulama kullanmakta yada tabelalara dikkat etmekte fayda var.

3. Şile Liman ve Ocaklı Ada Kalesi: Aslına bakarsanız Şile'de toplam 4 adet kale olduğu biliniyor ama Ocaklı Adası üzerindeki bu kale de Şile'nin simgesi haline gelmiş diğer bir yapı. Kale gözetleme kulesi olarak inşa edilmiş ve tarih boyunca sadece iki kez restorasyon yapılmış. Ama birçoğunuz bilirsiniz; yapılan tadilatlar sonrası çizgi film karakteri Sünger Bob ile de özdeşleştirilmiş bir kale... Ayrıca define söylentileri nedeni ile de zaman içerisinde çok fazla tahribata uğramış bir yer. Kale aslına bakarsanız uzaktan bakıldığında çok güzel ve harika fotoğraf kareleri çekmenizi sağlıyor. Ancak yaklaştığınızda aynı güzel kareler çıkmıyor. Açıkçası biraz çirkin bir yapı.. 
Şile Kalesi Uzaktan GörünümDaha yakın çekimler de vardı ama çok çirkin göründüğü için paylaşmak istemedim

Kale'den sonraki durağımız ise liman boyunca uzanan mendirek. Tahminim yaklaşık 600-700 metre uzunluğunda, insanların yürüyüş ve denizi izlemek için kullandıkları bir alan. Ayrıca limanda balık mezatları kuruluyor. Eğer eviniz çok uzak değilse ve denk gelirseniz fiyatlar gerçekten uygun. Bunun yanı sıra liman içinde iki adet büyük balık restoran var. Biri özel işletme diğeri belediye sosyal tesisi. Koronavirüs nedeni ile her ikisi de kapalı ancak özel işletme restoran önüne stand açmış ve balık ekmek alma şansınız var. Mendireği gezi planına dahil etmemdeki en önemli sebep ise; fotoğrafçı arkadaşlar için harika kareler çekilebilecek bir yer. Özellikle kötü deniz şartlarında mendireğe çarpan dalgaları yakalamaya çalışmak çok keyifli. Karadeniz'in hemen her mevsim hırçın olduğunu düşünürsek her mevsim buradan güzel kareler çıkartabilirsiniz. 

Şile Limanı Büyük MendirekMendirekten ManzaralarŞile Limanı

Bu yazdığım yerler harici kısa bir Şile Çarşı turu atabilir, güzel ve kaliteli görünen balık restoranlara gidebilirsiniz. Tabi Koronavirüs bittikten sonra...

Merkez olarak kabul ettiğimiz yerler bu kadar. Burada geçireceğiniz zaman tamamen size bağlı ama tahminim en az 2-3 saatlik bir zamanınızı alacaktır. Tabi yeme-içme işini de eklerseniz bu süre daha da artacaktır. Bir sonraki durağımız Akçakese Köyü olacak ama yolculuk esnasında göreceğimiz inanılmaz güzel yerleri de pas geçmeyeceğiz. Öncelikle buradan yolculuğumuza Google Maps'e Akçakese Plajı yazarak başlıyoruz:-) Bu güzergah daha çok, uzun ve harika Şile Plajlarının bulunduğu bölge. 
Ağlayan Kayalar Yolu

Bu güzergahtaki ilk karşılaşacağımız yer Ağlayan Kayalar denilen yer. Birçok yerde ismi geçen, efsanevi bir geçmişi var. Ama açıkçası çok ilgi çekici bulmadım. Yolda durup orası olduğunu tahmin ettiğim yerin bir iki fotoğrafını çekip yoluma devam ettim.  

Efsanelere Konu Olan Ağlayan Kaya

Buranın hemen devamında A-la Kadınlar Plajı isimli bir tesis mevcut, her ne kadar kapalı olsa da dışarıdan muazzam görünüyor. Mümkün olursa girip bakılacak bir yer olarak görülüyor. Buranın hemen bitişinde yolun sol tarafında ufak bir cep var. Arabanızı oraya bırakıp, karşıyı izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.. Karşınızda Şile Resort Otel ve altında Ağlayan Kaya Halk Plajı var. Sizi bilmiyorum ama bence Şile'nin en güzel manzarası burada. Ben değil ama fotoğraf anlatsın gerisini:-))

Ağlayan Kaya Halk Plajı

Buradan sonra artık çok duraklama yapmayacağız. Sadece, az önce söylediğim yeri geçince sol tarafta bir terkedilmiş villa var. Çok uzun yıllardır orada duruyor. İçine girme ile ilgili bir sıkıntı yok gibi. Eğer ilgi duyuyor iseniz burada da durup güzel kareler çekebilirsiniz.

Yol Üzeri Terkedilmiş Villa

4. Akçakese Köyü: Burası da en çok merak ettiğim yerlerden biriydi. Hem tarihi ev ve sokakları hem de plajı için. Burası bilinen ve çok ziyaretçi alan köylerden biraz farklı ama yaklaşık 60 evin Anıtlar Kurulu tarafından korunmaya alınması ve aynı zamanda Şile Belediyesi tarafından "Akçakese Örnek Köy Projesi" kapsamında tescilli tarihi evlerin restorasyon çalışması sonrası büyük ihtimalle bir Cumalıkızık yada Taraklı tarzı bir yere dönüşecektir. Şu an oralardan farklı dememin sebebi ise halen bakir, yapısının bozulmamış, ticaretin buralara hemen hemen hiç girmemiş olması. Bildiğiniz doğal halini, yapılarını koruyan bir köy. Açıkçası bu sebeple fotoğraf çekmek çok kolay değil. Çünkü doğal yaşam devam ediyor ve insanlar boynunda makine ile gezen birini görünce biraz tuhaf bakıyorlar.

Akçakese Köyü Plajı

Bu sebeple ben burada araba ile kısa bir tur yapıp, sahile doğru yola koyuldum. Sahile inen yol pek iyi değil, aklınızda bulunsun. Ama sahil efsane güzellikte. Tabi yazın giderseniz buradan pek zevk almanız mümkün değil çünkü olabilecek kalabalığı tahmin dahi edemiyorum. Bu alan hem karavan hem de çadır kampı için uygun bir alan. Ben gittiğimde iki adet lüks karavan deniz manzaralı bir noktada yerlerini çoktan almışlardı. Burada varsa yanınızda sandalye, masa, yiyecek-içecek birşeyler, kesinlikle deniz manzarasına karşı oturup keyif yapmanızı öneririm. Ayrıca burada da bir kaç tesis var. Ben gittiğimde bir tanesi açıktı ve hizmet veriyordu. Bu bölgede tahminim geçireceğiniz zaman 1 saati bulacaktır.

Akçakese Köyü Plajı

5. Hacıllı Köyü Şelalesi: Buradan sonraki hedefimiz ise Hacıllı Köyü Şelalesi. Tüm resmi kaynaklarda ismi iki L harfi ile yazılsa da köyün tabelası tek L ile. Konumuz ile ilgisi yok ama dikkatimi çeken bir detaydı. Uygulamaya yukarıdaki gibi giriş yaptığınız taktirde her türlü binek araç ile sizi şelaleye en yakın noktaya varabilirsiniz. Bu arada kar, kış şartlarında normal bir araç ile gitmemenizi tavsiye ederim. Yolun son kısımları biraz sıkıntılı. Hem dar hemde asfalt değil.

Arabaların giremeyeceği ve yürüyüşün başladığı ilk nokta

Burası birçok kaynakta kamp çadırı için çok tercih edilen, çok güzel bir yer olarak geçiyor. Ben çadır kampına çok fazla ilgi duymadığım için bana çok ayrıcalıklı ve özellikli bir yer olarak gelmedi. 

Hacıllı Köyü Kamp Alanı

Doğa harika, renkler muhteşem, bu güzelliği süsleyen bir dere ve şelale mevcut. Ben şelaleye gidemedim... Birincisi kıyafetim uygun değildi, ikincisi ise tek olmam burası için çok emniyetli gelmedi. Mevsim nedeni ile kimsecikler yoktu ve şelaleye ulaşmak için geçilmesi gereken etap orta zorluktaydı. Aynı zamanda su geçişleri yapılması gerektiği için tek olmak biraz emniyetli değildi. Dediğim gibi kıyafetimde açıkçası uygun değildi. Şelale, okuduğum kaynak, gördüğüm görsellerde çok güzel görünüyor ve bu şelalenin üst tarafında da Gürlek ismi verilen derin bir mağara mevcut. Ancak bu mağaraya çıkabilmek içinde kaya tırmanışı için gerekli ekipmana sahip olmanız gerekiyor. 

Suların Çekilmesi ile Susuz Kalan Ağaçlar

Velhasıl burası ilkbahar ve sonbahar aylarında, mümkünse ekip ile birlikte gelinecek bir yer. Ben yine de şansımı zorlayıp birkaç deneme yaptım ama su geçişleri ve çamurdan dolayı başaramadım, çamura bulanıp arabaya geri dönmek zorunda kaldım:-))

Dönüş Yolu

Unutmadan bölgede 11 Göller Vadisi isimli bir doğa harikası daha mevcut ama burası için biraz daha profesyonel olmak gerekiyor. En azından burası ile ilgili okuduklarımdan ben bunu anladım.

Burada da en az 1 saat geçireceğinizi tahmin ediyorum. Eğer şelaleye kadar gidebilirseniz bu süre 2 saatin üzerine çıkacaktır.
 
Hacıllı Köyü sonrası eve dönüş yoluna geçtim. Burada bahsetmek istediğim konu ise yolların inanılmaz keyifli bir yolculuk imkanı vermesi. Bir sürü "S" şeklinde, hafif dar ve ağaçlar arasından inanılmaz renkler arasında yapılacak bir yolculuk. Bu yolu tarif etmem çok mümkün değil, çünkü telefonumun bitmek üzere olan şarjı yüzünden uygulama kullanmak yerine tabelaları tercih etmek zorunda kaldım. Telefonu son kapattığımda eve varış 55 dk. veriyordu. Yaklaşık 30 dk. sonra acaba neredeyim diye tekrar uygulamayı açtığımda ise 52 dk. görünüyordu eve varış:-)) Sanırım biraz kayboldum ama gerçekten en keyif aldığım araba yolculuklarından biri oldu.
 
Bu gezimde pandemi nedeni ile gitmedim ama 2017'de yaptığımız gezide yemek için uğradığımız Karamandere Mahallesindeki Saklı Göl'den de bir iki satırda bahsetmek istiyorum. Burası deniz ile alakası olmayan ama göl çevresine kurulmuş, cennetten bir köşe desem yerinde olur.
 
2017 Yılı Saklı Köy

İster buradaki restorandan, ister malzemeniz varsa ahşap masa, kamelyalarda göl manzarasına karşı doğa içerisinde her öğün yemeğinizi yiyebileceğiniz, kısa yürüyüşler yapabileceğiniz ve harika fotoğraflar çekebileceğiniz bir yer. Ulaşım kolay, otopark sıkıntısı yok, fiyatlar gayet makul. Koronavirüs sonrası için listenize eklemenizi şiddetle tavsiye derim.

Keşfet kısmını burada sonlandırıp tavsiyelere geçelim. Kısa yazacağım diye başlayıp bayağı bir uzattım sanırım.

Tavsiyeler; 

İlk olarak tavsiye edeceğim husus, eğer deniz harici bir gezi planlarsanız, sonbahar ve ilkbahar aylarını öncelikle tercih etmeniz yönünde. Son gezim Aralık ayında olduğu için bu aylarda gidilmemesi gerektiğini keşfet bölümünde yazdığım bazı yerlerde tecrübe ettim. Ayrıca yazdığım yerlerin bazılarına da mümkünse tek başınıza gitmeyin, bu konuda eğitimli değilseniz sıkıntı yaşayabilirsiniz. 
 
İkinci tavsiyem, kıyafet tercihi. Yürüyüş ayakkabısı kesinlikle tavsiye edeceğim ilk konu ve yanınıza yedek t-shirt vb. kıyafetler almanız. 
 
Üçüncü tavsiyem, Şile için 1 günün çok yeterli olmayabileceği... 2 gün kesinlikle ideal. Ancak Koronavirüs günlerinde bir yerlerde kalmak pek güvenli olmayabilir. Bu sebeple gezi için iyi bir planlama yapmalısınız.
 
Diğer bir tavsiyem yeme-içme kısmı. Malum her yer kapandı. Limanda balık ekmekçiler ya da çarşıda birkaç yer var ama diğer çevre yerlerde bu imkan pek fazla yok. Bu sebeple yola hazırlıklı çıkmakta fayda var. 
 
Benim yazdığım yerler haricinde çok fazla özel plajı olan bir yer burası, ayrıca hemen her köyü çok özel ve görülmeye değer.
 
Fotoğrafçı arkadaşların yazdığım her yerde harika kareler çekeceğine, gün bitiminde bu anlamda çok mutlu olacaklarına eminim.
 
Son tavsiyem ise Şile merkez haricinde akaryakıt istasyonu neredeyse hiç yok. O yüzden yola çıkmadan yada Şile'de bu hususu gözden geçirmekte fayda var. 
 
Umarım sizleri çok sıkmayan, faydalı bir yazı olmuştur. Daha fazla gezi yazısı için hayat40tansonra.blogspot.com a beklerim.

Yorumlar

Hayat40tansonra.... gerisini siz doldurun:-))
26 Nis 2024, Cuma - 23:00
Hayat40tansonra.... gerisini siz doldurun:-))

Yazar Hakkında

hayat40tansonra

Hayat40tansonra ....  diye yazıp gerisini size bırakıyorum. Gerek mesleğim gerekse bireysel olarak yurt içi ve dışında birçok şehir görme şansı yakaladım.