Arzu Batur Yalçınkaya: “Kendimi bileli yeni yerleri keşfetmeyi, gezmeyi, fotoğraf çekmeyi, yemek tarifleri vermeyi çok severdim”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1973 İstanbul doğumluyum. Aslen Kayserili ve Çerkesim. Lise yıllarımda basın yayın veya eğitimi çok sevdiğim için İngilizce öğretmenlik hayalim de vardı. Ama gel gör ki o dönem bilgisayar çok revaçtaydı ve işsiz kalmamak için bilgisayar bölümünü yazınca kısmette varmış ki 1994 yılında Kayseri Erciyes Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı’nı bitirdim. İşletme bölümü ile lisans tamamladım. Her ihtimalde ileriki yıllar için lazım olur diye : ) Marmara Üniversitesi Öğretmenlik için formasyon aldım. 20 seneye yakın bilişim sektöründe eğitim ve destek hizmeti verdikten sonra şimdi hayallerimdeki mesleği yapmaya başladım. 12 Ekim 2002’de evlendim. Şimdi dünyalar güzeli 8,5 yaşında bir İpek prensesim var. Şu an onun eğitimi için eşim ve ben EĞİTİM ŞART düşüncesiyle elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

Arzu Batur Yalçınkaya: “Kendimi bileli yeni yerleri keşfetmeyi, gezmeyi, fotoğraf çekmeyi, yemek tarifleri vermeyi çok severdim”

Blogunuz http://www.lezzettramvayi.com nasıl ortaya çıktı, hikâyesi ve içeriği nedir?
Kendimi bileli yeni yerleri keşfetmeyi, gezmeyi, fotoğraf çekmeyi, yemek tarifleri vermeyi çok severdim. Yemek konusunda ise arkadaşlarıma yapmaktan ziyade hep yemek tarifleri verirdim. Evlendikten sonra iş dönüşlerinde eve geldiğimde yemek kitapları okumaya başlamıştım. O dönemde denemeler yaparak bu aşamaya geldim ama zorlandığım ve annemden destek aldığım doğrudur : ) O dönem kolay olduğu için de hep fırında yemekler tercihim olurdu. Stresli ve yoğun iş hayatından sonra, Eylül 2007’de 4 aylık doğum izin tatilinde, o yoğun çalışmadan sonra kendimi boşluğa düşmüş hissettim. İnternette sörf yaparken de blog yazarlarının sayfalarını görünce blog açmaya karar verdim. Amacım, yemek tariflerini kaybettiğimden digital ortama kaydetmekti. Derken olaylar gelişti 3,5 sene içinde yemek tarifleri ile başlayan blog maceramda sürekli iyileştirme yaparak,  röportajları, katıldığım ve davet edildiğim etkinlikleri ve mekân deneyimlerimi ekleyerek büyütme aşamasına geldim. Son olarak da marka tescilimi de alarak Lezzet Tramvayı Ayvalık Natürel Sızma Zeytinyağları adı altında marka çalışmalarım bulunmakta. Sosyal medya haricinde Youtube’da da LEZZET TRAMVAYI kanalı açtım. Büyük bir zevk ile devam ediyorum. Ayrıca eşim ile sürekli mekân ve yer gezmekten hoşlandığımızdan ikimizin ortak bir blogu olsun diye 2015 yılında sosyal medya hesabımız @Gurmes2015 olarak ve gurmes2015.blogspot.com.tr blogu ile sosyal medyaya merhaba dedik. Bu blogta da çift olarak davetli olduğumuz mekân tanıtımlarını yapmaya çalışıyoruz.

Arzu Batur Yalçınkaya: “Kendimi bileli yeni yerleri keşfetmeyi, gezmeyi, fotoğraf çekmeyi, yemek tarifleri vermeyi çok severdim”

Yazılarınızda dikkat ettiğiniz noktalar nedir? Okuyucularınıza nasıl tavsiyeler verirsiniz?
Yazılarımda konuları fazla abartmadan doğal yazmaya çalışıyorum. Son dönemlerde görsellerde fazla dikkatli olmaya çalışıyorum. Bu nedenle şu an fotoğrafçılık kurslarına ve etkinliklerine katılıyorum. Okuyucularıma ise başka sitelerden çalıntı görseller ve makaleler kullanmamalarını, kendi düşüncelerini yazmalarını ve kendi görsellerini kullanmalarını tavsiye ederim.

Arzu Batur Yalçınkaya: “Kendimi bileli yeni yerleri keşfetmeyi, gezmeyi, fotoğraf çekmeyi, yemek tarifleri vermeyi çok severdim”

Türkiye’de tavsiye edebileceğiniz, size göre en iyi 3 restoran hangileridir?
Aslında birbirinden güzel o kadar restoran var ki şimdi hangisini söylemeliyim diye düşünür oldum. Dışarıda yemek için genelde balık lokantaları tercihimizdir. Yöresel yemek takıntım olduğu için yerinde yemeyi çok severim. İmkânlarımız yettiğince ve kısa tatillerde, İstanbul dışına da çıkmaya çalışıyoruz.

En favori yemeğiniz nedir?
Çocukluktan beri kabak dolmasını çok severim. Tabi diğer dolmalar da olmadan olmaz; yaprak dolma ve lahana dolma Ayrıca 1 gün yoğurt yemesem kendimde eksiklik hissediyorum. Hiç yemek yemeden yoğurt ve dolmalar ile yaşayabilirim.

Bizimle bir tarifinizi paylaşmak ister misiniz?
Girit Kabak Dolma tarifini paylaşıyorum.

Malzemeler:
7 adet kabak
1,5 su bardağı bulgur veya pirinç (bulgur kalın olur genelde ama ben ince bulgur kullandım)
160 gr. kıyma
1 adet kuru soğan
1/2 yemek kaşığı biber salçası
1 / 2 yemek kaşığı domates salçası
1 adet domates rendesi
1,5 çay bardağı sıvı yağ
2 su bardağı sıcak su
Tuz, karabiber, kekik, pul biber

Yemek sosu için:
1 yemek kaşığı domates salçası
2 yemek kaşığı zeytinyağı
2  çay bardağı sıcak su
Tuz

Yapılışı:

  • Derin bir tencereye yağ konulur. Kuru soğan küçük küçük doğranır. Pembeleşinceye kadar kavrulur.
  • Kıyma ilave edilir ve kavrulur.
  • Yıkanan  bulgur ilave edilir. Birkaç dakika  kavrulur.
  • Domates salça, biber salça ve domates rendesi ilave edilir.
  • Kekik, tuz, karabiber, pul biber ilave edilir. Kendi suyu çekene kadar kavrulur.
  • Dolmalar ilk olarak sirkeli suda yıkanır ve  isteğe göre ya tamamen soyulur ya da soyulmaz veya   şeritler halinde soyulur.
  • Kaşık  yardımı ile içleri alınır.
  • İç harç ılıdıktan sonra kabakların içine yarım konulacak şekilde paylaştırılır.

Yemek sos:

  • Tuz, su, domates salçası ve zeytinyağı derin bir kapta karıştırılır.
  • Tencereye dizilen her bir kabağın içine 1 yemek kaşığı konulur.
  • Tencereye ise kalan sos konulur. Sıcak su ilave edilir.
  • Kısık ateşte kabaklar yumuşayana kadar ve suyunu çekene kadar pişirmeye alınır.
  • Servise hazırdır. Afiyet olsun.

Arzu Batur Yalçınkaya: “Kendimi bileli yeni yerleri keşfetmeyi, gezmeyi, fotoğraf çekmeyi, yemek tarifleri vermeyi çok severdim”

Dünya mutfaklarından en çok beğendiğiniz hangisi?
Dünya mutfaklarından lezzet açısından en sevdiğim İtalyan yemekleridir.

Blogunuzdan sonra sosyal medyaya nasıl yöneldiniz? Takipçilerinizle aranızda nasıl bir bağ var, hesaplarınızda size yöneltilen tüm yorumlara cevap veriyor musunuz?
3,5 senedir yemek blogu yazdıktan sonra sosyal medya hesaplarımı çok geç açtım. Sosyal medya o dönem yeni trenddi. Nasıl oluyor, niçin derken; kendimi de bu konuda bayağı bir geliştirdim diyebilirim. Bir zaman sonra kökenim de bilişim olduğu için sosyal medya dünyasında yaşadığınızı hisseder oluyorsunuz ve bir tutku haline geliyor. Sosyal medya sayesinde yüzlerce blogger arkadaşım oldu. Ayrıca o kadar kişi tanıyorsunuz ve mesaj geliyor ki mesajlara cevap yazarken ise hiç üşenmeden online cevap yazıyorsunuz. Sürekli karşılaştığım bir durum olan “Lezzet Tramvayı sizi biliyorum ve takip ediyorum” demeleri gerçekten hoş bir duygu. Bu duygu, blogumu sürekli güncel tutmamı sağlıyor : )

Blog yazmaya yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nelere dikkat etmeliler?
Blog yazmaya yeni başlayanlara naçizane tavsiyem; blog açtıktan sonra bloglarını sürekli güncel tutmaları ve iletişim halinde olmaları.