Barış Tanzer: “Seyahat etmek benim için hayatı gerçekten yaşamak anlamına geliyor; televizyondan izlemek yerine o filmin içinde rol almak gibi”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
İstanbul doğumluyum. Liseyi İstanbul Erkek Lisesi’nde okuduktan sonra lisansımı ODTÜ ve Yüksek Lisansımı Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Sonrasında Coca-Cola ve Adidas’ta pazarlama departmanlarında görev aldım. Nisan ayı itibari ile de kariyerime ara vererek yeni bir maceraya atılıyorum. İş hayatı dışında nasıl biriyim derseniz; ofis dışındayken vakit buldukça aktivite, etkinlik ve macera ile hayatı yaşıyorum. Yapılacaklar listem fazlasıyla uzun; Everest’e tırmanmaktan, Afrika’da safariye, okyanusta köpekbalığı dalışı yapmaktan, dünya turuna kadar birçok şey var. Hayata güzellik ve mutluluk katmak en büyük amaçlarımdan. Aslında hayatı deneyimleyerek yaşıyorum. Özetle aktiviteleri, kitapları, etkinlikleri, ilham veren insanları yani beni ofisten, kendi çemberimden ve konfor alanımdan çıkaran her şeyi seviyorum.

Barış Tanzer: “Seyahat etmek benim için hayatı gerçekten yaşamak anlamına geliyor; televizyondan izlemek yerine o filmin içinde rol almak gibi”

Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir? Kendinizi bir gezgin olarak nasıl tanımlarsınız?
İstanbul’da günlük hayatımız hep bir çember etrafında dönüyor. İşe gidiyoruz, işten çıkıp spora gidiyoruz ya da arkadaşlarımızla buluşuyoruz. Sonrasında eve dönüp uyuyoruz. Ertesi gün aynı çembere geri dönüyoruz. Bu döngüdeyken aslında hayatta bir şeyleri kaçırdığımı hissettim. Bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Seyahat ettikçe de hayatı gerçekten dolu dolu yaşadığımı hissetmeye başladım. Bu hayattaki kısacık zamanımızda keşifler yapmanın hayata küçük bir kapı deliğinden bakmaktan kurtarıp hayatın tam içine atlamak olduğunu gördüm. Aslında seyahat etmek benim için hayatı gerçekten yaşamak anlamına geliyor; televizyondan izlemek yerine o filmin içinde rol almak gibi. Bir gezgin olarak da kendimi, hayatı dolu dolu yaşamak isteyen biri olarak tanımlayabilirim.

Kurumsal hayattaki kariyerinize ara verip dünya turuna çıkma kararınızı nasıl verdiniz?
Kariyerime ara verip dünya turuna çıkmak uzun süredir aklımda olan bir hayat amacımdı. Ne olursa olsun yıllarca emek verdiğim kurumsal hayattaki işimi bırakmak gerçekten benim için çok zor bir karar oldu. Birçok kişi “nasıl böyle bir karar aldığımı” ve “dönüşte ne yapacağımı” çok kez sorguladı. Şunu söyleyebilirim, insan hayata 1 kere geliyor. İleride geriye baktığımda yaşadıklarımdan pişmanlık duymamak için bu kararı aldım diyebilirim.

Dünya turuna hazırlık sürecinde neler yaptınız?
Dünya turuna hazırlık süreci aslında çok fazla araştırma gereken bir süreç. Yanına ne alman lazım? Hangi aşıları olman gerekiyor? Nerede kalacaksın? Yola tek başına çıktığınızda insan her şeyi düşünmeye çalışıyor. Aklıma gelen en ilginç sorulardan biri “Uzakdoğu’dayken denize girerken eşyalarımı ne yapacağım?” oldu. Özetle nasıl hazırlandım dersek; ilk önce nereleri görmek istediğinize karar vermeniz gerekiyor. Rotanızı çıkardıktan sonra da bütçenize uygun olarak nereleri gezmeniz gerektiğini belirlemeniz lazım. Sonrasında internette bulunan Seyahat Blogları’ndan (özellikle sizin seyahat bloglarınız çok yardımcı oldu) daha önce gidenlerin tecrübelerini okumanız önemli. Bu seyahat sitelerinde insanların yanlarına ne aldıkları, hangi aşıları oldukları, nerede ne yapmaları gerektiği gibi çok değerli bilgiler mevcut. Bunların dışında Turdus uygulamasını kesinlikle tavsiye ederim. Çevrimdışı çalışan bu uygulama ile dünyadaki her şehirle ilgili WikiTravel’ın hazırladığı bilgileri öğrenebiliyorsunuz. Özetle bu şekilde hazırlandım diyebilirim.

Barış Tanzer: “Seyahat etmek benim için hayatı gerçekten yaşamak anlamına geliyor; televizyondan izlemek yerine o filmin içinde rol almak gibi”

Güvenli bölgenizden çıkıp böyle bir maceraya atılmak nasıl hissettiriyor; korku mu, heyecan mı, mutluluk ve huzur mu?
İlk etapta kesinlikle bir korku duygusu kaplıyor. Çünkü bilinmeyene doğru gidiyorsunuz. Yıllarca içinde bulunduğunuz güvenli alandan çıkıyorsunuz. Hazırlıkları ilerlettikçe heyecan ve mutluluk sarmaya başlıyor. Seyahatimde beni en çok mutlu eden diğer bir nokta Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ve kâr amacı gütmeyen sosyal bağış platformu iyilikpaylas.org ile bir kampanya başlatıyoruz. Sizlerin desteğiyle 50 toplum gönüllüsü genç bir sene boyunca sosyal sorumluluk eğitimi alabilecek. Seyahatim boyunca insanların hayatlarından kesitler paylaşacağım. Bu hayat akışlarını #hayatinipaylas hashtagi ve “İyilik dolu bir dünya için #hayatinipaylas!” sloganı ile paylaşarak insanları iyilik yapmak için harekete geçirecek bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. TOG yararına 7 ülkede yapacağım seyahatim boyunca çekeceğim fotoğrafların satışından, sizin de desteğinizle elde edilecek tüm gelir Toplum Gönüllüsü Gençler’in eğitimlerine ve çalışmalarına aktarılacak. Gençlere dünyanın diğer ucundan destek verecek olmanın heyecanı ise tarifsiz : )

Bu oluşuma nasıl bağışta bulunabiliriz?
TOG ile ortaklaşa başlatılan kampanyada iyilikpaylas.org’un sitesinde bulunan TOG’un hesap numaralarına “Barış Tanzer & İyilik Paylaş” açıklamasıyla bağışta bulunabilirsiniz. Bağış yaptıktan sonra [email protected] adresine iletişim bilgileriniz gönderirseniz, TOG sizlerle tanışabilir ve bağış makbuzunuzu ulaştırabilir. Sizler bu samimi insanlarla tanışırken ben de bu sırada seyahat yaptığım ülkelerden isimlerinize özel teşekkür notlarıyla fotoğraflar çekecek ve iyilikpaylas.org’un sosyal medya hesaplarında yayınlayacağım. Özellikle bu bölüm beni çok mutlu ediyor. iyilikpaylas.org/kampanyalar/iyilik-dolu-bir-dunya-icin-hayatinipaylas-2

Dünya turunuzun ilk ayağı Nisan 2015’te 2 ay sürecek bir Uzakdoğu seyahatiyle başlıyor, neden ilk bu bölgeden başladınız? Hangi ülkeleri içerecek?
Uzakdoğu, birkaç kez kısa süreli gitmiş olsam da hep merak ettiğim ve yaşadığımız bölgeye göre çok farklı bir yaşam tarzı olan bir yer. Farklı kültürleri görmek ve bilinmeyeni yaşamak aslında beni heyecanlandırıyor. Bu nedenle ilk olarak o bölgeden başlayacağım. Seyahatimin ilk ayağı Uzakdoğu’da Çin, Hong Kong, Filipinler, Endonezya, Tayland ve Japonya’yı kapsıyor.

Sonrasında rotanız nasıl devam edecek? Bu rotayı nasıl belirlediniz?
Sonrasında imkan ve gönül elverirse Güney Amerika iledevam edeceğim. Güney Amerika da Uzakdoğu gibi çok farklı hayatların olduğu ve kesinlikle içindeki hayatı yaşamak gereken bir yer. Çok ayrı güzellikleri olduğundan rotayı bu şekilde belirledim diyebilirim.

Şimdiye kadar olan seyahatleriniz arasından sizi en çok neresi etkilemişti?
Gördüğüm yerler arasında beni en çok etkileyen yer Beyrut. Ortadoğu kültürünü yansıtan masalsı bir şehir.

Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blogunuzun adresini öğrenebilir miyiz?
#hayatinipaylas hashtagiyle yaptığım paylaşımlar dışında blogumda da günlük olarak yaşadıklarımı ve anılarımı yazacağım. Blogumun adresi baristanzer.com Seyahatimi buradan da takip edebilirsiniz : )