Bildiğimiz kadarı ile pilot olmadan önce medya sektöründe çalışıyordunuz, medyadan ayrılıp pilot olma kararını nasıl aldınız?
Yaklaşık 11 sene kadar medya sektöründe çalıştım ve yöneticilerimden kazanımlarım da çok oldu, ancak uçucu olmak isteği sanıyorum kanımda mevcut. Çok küçük yaşlardan itibaren uçmaya karşı çok fazla ilgim vardı. Uçuş eğitimine başlama kararı verip ilk yalnız uçuşumu yaptıktan sonra, uçuculuk mesleğinin gerektirdiği disiplin ve birikimlerin, kazanmış olduğum tecrübe ve almış olduğum eğitimlerin üzerine çok daha fazlasını eklemem gerektiğini anlamamı sağladı. Hâlihazırda çok istediğim uçuculuk mesleğinin içinde olmak, benim için hem kendimi geliştirmem için bir fırsat aynı zamanda çocukluğumdan beri hep istediğim uçuş imkânını da bana verecekti. Bunları bir bütün olarak değerlendirdiğimde artık pilotaj eğitimini tamamlayıp profesyonel kariyerime pilot olarak devam etme kararım da oluşmuş oldu.
Kariyer değiştirmek zor oldu mu?
3 yıl önce medya sektöründeki görevimi bırakıp gerekli olan eğitimleri tamamlayarak Türk Hava Yolları'nda görev yapan pilotların arasına katıldım. Sektör değiştirmek kariyerimdeki bu noktaya kadar en büyük zorluk gibi gözükebilir. Tüm meslektaşlarım gibi ben de profesyonel olarak pilotaj mesleğini icra edebilmek için çok zorlu ve tüm kariyerimiz boyunca hiç bitmeyecek olan bir eğitim sürecinden geçtik. Ancak özetle şunu söyleyebilirim ki uçmak ve pilot olmak kesinlikle sevgi işidir. Eğer bu işe gönül verdiyseniz, önünüze getirilen hiçbir zorluk sizi engelleyemez, bu sebeple evet, çeşitli zorluklar vardı ancak aynı zamanda çok severek yaptığım işim için kariyer değiştirmek hiç zor olmadı.
Uçmak size ne ifade ediyor?
Uçmak benim için vazgeçilmez bir heyecan ve özgürlük duygusu, ancak bunlara ilave olarak profesyonel olarak görev aldığım uçuşlar, benim için üst düzey bir sorumluluk ve disiplini ifade ediyor.
Bu tutku çocukluktan beri mi vardı yoksa sonradan mı oluştu?
Çocukluğumdan beri, uzun yıllardır var olan tutkumdu; uçmak ve pilot olmak.
Eminiz uçtuğunuz destinasyonlarda gezme şansınız da oluyordur. Bugüne kadar gezdiğiniz nereleri en çok sevdiniz?
Her gittiğimiz destinasyonda gezme fırsatımız olmuyor ama görevli ya da tatillerimde gittiğim yerleri değerlendirdiğimde tüm ülkelerin, farklı kültürel zenginlikleri ve güzellikleri olduğunu söyleyebilirim. Ancak yaşadığım ülkedeki tüm şehirlerin birbirinden farklı tarihi ve kültürel zenginlikleri ile güzelliklerini hep daha fazla sevdim.
Gençlere, özellikle de genç kızlara pilot olmayı önerir misiniz?
Bütün dünyada kadın pilot sayısının erkek pilotlara göre oransal olarak az olduğu söylenebilir ancak hem dünyada hem de ülkemizde kadın pilotlarımızın sayısında ciddi bir artış olduğunu da göz ardı etmemek gerekiyor. İlgisi olan genç kızlarımızın, bu meslekte kendilerini geliştirerek havacılık sektöründe yöneticilik dâhil her kademesinde olmaları için kendilerini desteklemek isterim ve bu mesleği kendilerine öneririm.
Yüzlerce yolcunun sorumluluğunu taşımak nasıl bir his? Bazen bu sorumluluk sizi korkutuyor mu?
Bu sorumluluk, yaptığım işin ciddiyetini ve zorluğunu unutmamamı sağlıyor. Korkmak yerine iyi bir pilot olabilmek için bütün meslek hayatım boyunca çalışmam, okumam ve daha çok öğrenmem gerektiğini hatırlıyorum.
Nerelere uçmak isterdiniz?
Bu sorunun iki tane cevabı var benim için; birincisi kumandalar bendeyken uçacağım havaalanları ki bunlardan biri, sadece birkaç özel eğitimli pilotun uçabildiği, Bhutan'daki Paro Uluslararası Havalimanı ya da okyanusta suni bir adaya inşa edilmiş olan Japonya'daki Kansai Havalimanı gibi pilotluk yeteneklerimi üst seviyede kullanmam gereken havalimanları. İkinci cevap ise tatillerimde gitmek istediğim yerlerdir, bunlar ise şu ana kadar görmediğim tüm ülkeler, şehirlerdir.
Uçarken en korktuğunuz an hangisiydi?
Türk Hava Yolları'nın bize verdiği eğitim en ince ayrıntıları göze alıp, tüm riskleri minimize etmemizi sağlıyor ve uçuş hayatım boyunca 6 ayda bir aldığımız ve alacağımız simülatör eğitimlerinde de uçakta çok nadir de olsa, olabilecek tüm acil durum senaryolarını tecrübe etme imkanımız oluyor. Bu eğitimler sayesinde kendimizi en kötü koşullara hazırladığımız için olsa gerek, uçarken hiç korktuğum bir an olmadığı gibi yolcularımızın da korkmak yerine koltuklarına yaslanıp uçuşun keyfini çıkarmalarını öneririm.
Pilotluğun erkek işi olduğunu düşünenlere ne söylemek istersiniz?
Erkek-egemen bir sektör olduğu, pahalı ve hiç bitmeyen bir eğitim gerektirdiği, düzenli çalışma saatlerinin olmadığı, zaman zaman evden uzak kalmanız gerektiği doğru ama bu neden kadınların yapamayacağı bir iş demek olsun ki… Biz Türk Kadınları'nın ruhunda heyecan vardır, Sabiha Gökçen daha 1935 yılında bu işin erkek işi olmadığını tüm dünyaya gösterdi. Heyecan, istek, azim ve disiplin olduktan sonra bir Türk Kadını'nın başarılı olamayacağı hiçbir iş yoktur.
