Mutlaka Okumanız Gereken Dünya Klasikleri

Evlerimizdeyiz ve kitaplarımızla baş başayız, neler okuyalım peki?

Çok fazla haber dinlemekten ya da izlemekten bunaldık. Evdeyiz ve evde kalmaya devam ediyoruz. Bu zor zamanlarda gerçek anlamda bizi bir nebze de olsa rahatlatabilecek ya da kafamızı dağıtabilecek kitaplar okuyabiliriz. Hep çok işimiz olduğundan şikayet edip ertelediğimiz kitap okumalarımızı şimdi yapalım, biraz da olsa gerçeklerden bir süreliğine uzaklaşalım, kitapların büyülü dünyasına kendimizi bırakalım. Azıcık kafamızı dağıtalım ve kendimizi toplayalım. Bir nebze de olsa kitaplar, bizi farklı dünyalara götürüp sıkıntıdan uzaklaştırmaya yarayacaktır. Denemeye var mısınız?

1. Dostoyevski, Suç ve Ceza

Dünyanın gelmiş geçmiş en usta yazarlarından biri olarak gösterilen Rus yazar Dostoyevski’nin efsane eseri Suç ve Ceza’yı okumamışsanız gerçekten zaman kaybetmeden bir an önce okumaya başlamalısınız. Psikolojiyi öylesine derin bir şekilde anlatması, toplumsal yaraları gözler önüne sermesi, neredeyse tüm insanları ilgilendiren sosyal ve psikolojik konuları ele alması, romanın bu kadar sevilmesinin en başında gelen sebeplerden sadece bazıları. Romanın başkahramanının yaşadıklarının ve psikolojisinin derinlere inerek onu tanımaya başlayacaksınız. Romanı okumaya başladığınız anda, elinizden bırakamayacağınızı garanti ediyoruz.

Kitaplar

2. Tolstoy, Anna Karanina

Pek çok kez film olarak sinema sektörüne uyarlanmış bir roman olan Anna Karanina, Rus yazar Tolstoy’un en iyi ve sağlam eserlerinden biridir. Gelmiş geçmiş en iyi romanlardan biri sayılan Anna Karanina, evlilik, aşk ve ihanet üzerine odaklanmış bir hikayeyi anlatıyor. Başkahraman Karanina’nın yaşadıklarını derinlemesine gözler önüne seren roman, 19. yüzyıl Rusya’sında geçiyor. Bu süreçte yaşanan toplumsal yargıları ve zorunlulukları da ele alan roman, başkahramanın yaşadıklarını en ince detaylarına kadar anlatarak adeta okuyucuyu, o döneme ve Anna Karanina’nın yaşadıklarına sürüklüyor. Okumaya başladığınızda “İyi ki okumaya başlamışım” diyeceksiniz, eminiz.  

3. Jane Austen, Aşk ve Gurur

Başarılı İngiliz yazar Jane Austen’ın ‘Aşk ve Gurur’ isimli romanında, taşralı bir genç kızın, soylu ve zengin bir arazi sahibi ile arasında yaşanan tatlı çatışmalara ve aşka tanıklık ediyoruz. Romanda, yaşanan çatışmalar, okuyucuya keyif verirken bir yandan da hissedilen duygusallık hat safhada kendini ortaya çıkarıyor. Romanı okurken hem eğleneceğiniz hem de sıcacık duygular hissedebileceğiniz başarılı bir Dünya Klasiği arıyorsanız, sinemaya da uyarlanan Jane Austen’ın ‘Aşk ve Gurur’ romanı tam size göre. Sizi alıp uzaklara götürecek çatışmalı ve eğlenceli bir aşk oyununa şahitlik etmeye hazır olun.

4. Jack London, Beyaz Diş

İlkel orman dünyasından kaçıp medeniyete ulaşmak isteyen kurt ve köpek kırması Beyaz Diş’in gözünden yaşanan olaylar tanıklık ediyoruz. Amerikalı gazeteci ve yazar Jack London’ın romanında başkahraman Beyaz Diş’in başından geçenler anlatılıyor. Kahramanın yaşadığı acıyı, burukluğu, hayal kırıklıklarını ve hayatla mücadelesini, son derece gerçekçi bir dille anlatan romanı, okudukça büyüleneceksiniz. Sevginin gerçek yüzünün anlatıldığı romanda, hayatta türlü zorluklarla karşılaşsak ta, ne olursa olsun mücadeleyi asla bırakmamamız gerektiği yumuşak bir dille okuyucuya hissettiriliyor. Beyaz Diş’in zorlu ve hüzünlü hikayesi, sizin farklı duygulara bürünmenizi ve sevginin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlamanızı sağlayacak.

5. Paulo Coelho, Veronika Ölmek İstiyor

Paulo Coelho deyince akla ilk olarak ‘Simyacı’ romanı gelse de usta yazarın, ‘Veronika Ölmek İstiyor’ isimli kitabının da en az Simyacı kadar başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Her istediğine sahip olan Veronika’nın yaşadıkları ve mutsuz ruh hali, sürpriz bir sonla bitiyor. Hayatta yaşadığımız her anın ve dakikanın değerini, oldukça sindirerek anlatan roman, gerçekten okunması gereken kitaplar listesinde olmalı. Brezilyalı söz yazarı ve yazar Paulo Coelho’nun son derece başarı kokan romanı, bize bazı seçimlerin elimizde olduğunu, psikolojinin hayata devam etmekteki önemini ve hayatın güzelliğini hissettirmeye yetiyor.

6.Maksim Gorki, Ana

Rus yazar Maksim Gorki’nin Ana isimli romanında, devrimci düşünce başrol oynuyor. Yoksulluk içindeki bir yaşamın, devrimci düşünceyle birleştiğinde ne gibi güçler doğurduğunu gösteren roman, dönemin Rusya’sında işçi sınıf ile patron ilişkilerini de bir nebze yansıtmayı başarıyor. Başkahraman, zamanın baskısında bile ne olursa olsun kendi düşüncelerinden ödün vermeyen çok sağlam bir karakter. Bu karakteri okudukça, kendinizden de mutlaka bir şeyler bulacaksınız. Politik savunmayı ve devrimci düşünceyi ele alan Ana, okunması gereken önemli romanlardan.

Dünya Klasikleri

7.Victor Hugo, Notre Dam’ın Kamburu

Fransız oyun ve roman yazarı Victor Hugo’nun en başarılı romanlarından biri olan Notre Dam’ın Kamburu, içerisinde iyiliği ve kötülüğü bir arada barından nadide bir eser. Birden fazla film uyarlaması bulunan roman, başkahramanın psikolojik durumunu, aşkını ve kambur olmasından dolayı hayatla ve insanlarla olan mücadelesine odaklanıyor. Dünya klasiklerinin başyapıtları arasında gösterilen roman, kadere ve insanların yaşadığı yoksulluğa derinden bir bakış atıyor. Bu önemli romanın, geçen sene yanan Notre Dame Katedrali'nin, o dönemde restorasyon görmesinde etkisinin büyük olduğunu da belirtelim.

8.Charles Bukowski, Kadınlar

Rahat ve son derece uç yazım şekliyle akıllarda yer etmiş olan marjinal Amerikalı yazar Charles Bukowski, ‘Kadınlar’ romanında, hayatına giren kadınları tüm açıklığıyla anlatmıştır. Hatta ilişkilerin ve yaşanılanların, bu kadar rahat bir dille anlatılmasından dolayı, bu roman Bukowski’nin en çok tartışılan ve okunan kitabı olmayı başarmıştır. Kendi deyimiyle insanlar hakkında yazmış olsa da insanları pek sevmediğini söyleyen usta yazarı okurken, farklı bir yolculuğa çıkmaya hazırlıklı olun. Her bir kitabının ayrı değerde olduğu Bukowski, oldukça değişik tarzı ile sizi etkilemeyi başaracak.

9.Emily Bronte, Uğultulu Tepeler

İngiliz Edebiyatının ve Dünya klasiklerinin en önemli eserleri arasında yerini alan Uğultulu Tepeler, varlıklı bir ailenin kızı ile aileye evlatlık gelen bir erkek çocuğunun arasındaki ilişkiyi ele alıyor. Aşk, intikam gibi uç noktalarda duyguları yaşatan roman, döneminde yenilikçi tarzı ile hem eleştirilmiş hem de sevilmiş. Ayrıca 1800’lerde kadın yazarlara karşı hoş olmayan tavırdan dolayı, Bronte ve kardeşleri yayınladıkları şiir kitabını farklı isimlerle yayınlamıştır. Emily Bronte’nin yazdığı tek roman olan Uğultulu Tepeler, pek çok filme ve tiyatro oyununa esin kaynağı olmayı başarmıştır.

 

10. Alexandre Dumas, Üç Silahşörler

Üç yüzden fazla romanı bulunan başarılı Fransız yazar Alexandre Dumas, ‘Üç Silahşörler’ isimli tarihi macera romanı ile çok büyük ilgi görmüştür ve günümüzde de hala Damas’ın kitapları dikkat çekmeye devam etmektedir. Athos, Porthos ve Aramis isimleri, kulağınıza tanıdık geldiyse, ‘Üç Silahşörler’ romanını okumadıysanız bile ünlü oyuncuların yer aldığı 2011 yapımı romandan uyarlama filmi, mutlaka izlemişsinizdir. “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” sloganını bu romanıyla ortaya çıkaran Alexandre Dumas, adeta kendini de bu sözle ölümsüzleştirmiş oldu.

11. William Shakespeare, Romeo ve Juliet

Kalemiyle ve yazdığı eserlerle, tarihin en büyük yazarlarından biri olarak bilinen İngiliz yazar Shakespeare’in, tarzıyla ölümsüzleştirdiği ‘Romeo ve Juliet’ romanı, dillere destan bir aşkı anlatıyor. Büyüleyici roman, dönemin varlıklı ama düşman iki ailenin çocuklarının birbirlerine aşık olmasına ve bu trajik durumun ortaya çıkardığı hüzünlü durumlara odaklanıyor. Umutsuz aşkı, son derece romantik bir şekilde ele alan Shakespeare, okuyucularını sürükleyici bir hikayenin okuru değil de adeta oyuncusu yapmayı başarıyor. Okumadıysanız ölümsüz Shakespeare’in, ölümsüz romanı Romeo ve Juliet’i okuma zamanı.

Ne Okuyalım

12. George Orwell, Hayvan Çiftliği

İngiliz yazar George Orwell’in çağdaş klasiklere katılan Hayvan Çiftliği romanı, kara mizah tarzında, tarihe geçen bir eserdir. Bu önemli romanı okumayanlar için, romanın ismi sanki çocuklar için yazılmış bir romanmış gibi hissettirse de tam aksine tarihe ışık tutan Hayvan Çiftliği, çeşitli devletleri, devlet adamlarını, devrimleri ve topluma ait ne varsa bu kitabında eleştirmeyi başarmıştır. Tüm dünyada oldukça dikkat çeken bir eser olan roman, Orwell’in başarılı yapıtlarından sadece biri.

13. Ernest Hemingway, Yaşlı Adam ve Deniz

Bol ödüllü bir romana imzasını atan efsane yazar Hemingway, ‘Yaşlı Adam ve Deniz’de Kübalı bir balıkçının, yakalamaya çalıştığı kılıç balığı ile yaşadıklarını anlatıyor. Konusu değişik olsa da romanın anlatımı, verilen karşılıklı mücadeleler ve ilginç diyaloglar, ‘Yaşlı Adam ve Deniz’ romanını, en üst seviyelerde bir roman yapmayı başarıyor. Kahramanın, avına gösterdiği saygı ve adeta ilişkileri, romana damgasını vurmaktadır. Hemingway’in bol yıldızlı romanını, okumak için asla geç değildir.

14. Jonathan Swift, Güliver'in Gezileri

İrlandalı Jonathan Swift’in kaleme aldığı ‘Güliver'in Gezileri’ adlı romanı, Dünya Klasikleri listelerinin en üstlerinde yer alıyor. Roman kahramanının çıktığı gezilerde, başına gelen değişik olayları irdeleyen roman, son derece farklı tarzıyla okuyucuyu kendine çekmeyi başarıyor. Çoğu yaş grubuna hitap eden roman, kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında yer almalıdır. ‘Güliver'in Gezileri’, yazarın tek romanı olsa da oldukça ses getiren bir roman olmayı başarmıştır. Hem eğlenceli hem de düşündürücü bir roman için Jonathan Swift’in, Güliver'in Gezileri romanı doğru tercih olacaktır. 

15.Charles Dickens, Büyük Umutlar

İngiliz yazar Charles Dickens’ın en çok okunan romanları arasında yerini alan Büyük Umutlar, zor bir çocukluk geçiren başkahramanın başına gelen farklı olayları ele alıyor. Taşradan büyük şehre kadar giden olayları ve ruh halinin anlatıldığı roman, sıkılmadan okunabilecek keyifli bir eser. Roman kahramanının “Nereden nereye” dedirtecek ilginç hikayesi, aynı zamanda okurun, her seferinde kahramanın farklı karakterlere bürünmesine tanıklık etmesine olanak sağlıyor.

16. Herman Melville- Moby Dick  

Dünyaca ünlü roman, bir kaptanın ağzından Moby Dick isimli balinayı yakalamak için yaşadığı tecrübelerini ve psikolojisini anlatıyor. Balinayı yakalamak için verilen mücadele ve intikam duygusu, son derece net ve akıcı bir şekilde dile alınıyor. Hayata dair verdiği mesajlar ve denizcilerin hayatlarını, net bir şekilde ortaya koymasıyla Amerikan edebiyatının en önde gelen eserleri arasına giren Moby Dick, ne yazık ki romanın yazarı Melville öldükten sonra hak ettiği değeri kazanmıştır.

Klasikler

17. Honore de Balzac -Goriot Baba

Ünlü Fransız yazar Honore de Balzac’ın Goriot Baba isimli romanı, Fransa’nın 1800’lü dönemlerinde işçi sınıf ile üst tabakanın arasında yaşanan çekişmelere, çatışmalara ve yaşanan dramlara odaklanır. Balzac, aslında bu romanı ile tüm insanlığın uğraştığı sınıf farkına odaklanarak global bir sorunu özümsemeye ve hiç bitmeyen bu sorunu, okuyucularına da yansıtmaya çalışmıştır. Balzac, aynı zamanda farklı sınıflardaki farklı karakterlerin sınıf değiştirmesiyle, ne gibi durumlarla karşılaşılacağını da ortaya koymuştur.

18. John Steinbeck- Fareler ve İnsanlar  

Nobel ödüllü John Steinbeck’in ünlü ‘Fareler ve İnsanlar' romanında, çiftliklerde çalışan ve hayallerinden vazgeçmeyecek kadar inançlı olan iki arkadaşın yaşadığı maceraları anlatılıyor. Steinbeck’ın hayatından da kesitler sunan roman, kahramanların sıkı dostluklarını ve hayallere ulaşma çabalarını son derece güzel bir anlatımla okuyucuya sunuyor. Keskin bir anlatım sunan roman, modern dünya edebiyatının en çok okunan kitapları arasındadır. Dünya edebiyatında, önemli bir yeri olan bu değerli kitabı okumadıysanız, artık vakti gelmiş demektir.

 19. Daniel Defoe, Robinson Crusoe

Filmlere de defalarca konu olan Daniel Defoe’nun ‘Robinson Crusoe’ adlı romanı, dünyayı gezme umudu ile yollara düşen bir kahramanın başına gelenleri ele alıyor. Yolcukları sırasında, seyahat ettiği geminin batmasıyla ıssız bir adaya düşen kahramanımız Robinson Crusoe’yu hep duymuşsunuzdur ya da romandan uyarlama yapılan filmlerinden en azından bir tanesini izlemişsinizdir. Ama şimdi okuma zamanı, mücadeleyi elden bırakmayan ve 28 yıldır ıssız bir adada yaşamayı başarmış olan Robinson Crusoe’nun tecrübelerini, birebir yaşamak en güzeli. Şu ilginç notu da ekleyelim: Bazı edebiyat tarihçileri tarafından Daniel Defoe’nun ‘Robinson Crusoe’ romanı, İngiliz edebiyatının ilk eseri olarak tanımlanmaktadır.

20. Richard Bach- Martı Jonathan Livingston

Kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap var şimdi karşımızda. Amerikalı yazar ve pilot Richard Bach’ın kaleme aldığı roman, adından da anlaşılacağı gibi Martı Jonathan Livingston’ın verdiği hayat mücadelesini anlatıyor. İlk bakışta çocuk kitabı gibi görünse de bu eşsiz kitabın, insanlığa katacak çok değerli mesajları var. Okumadıysanız, asla ihmal etmeyin, Martı Jonathan Livingston da diğer klasikler gibi mutlaka kütüphanenizde bulunmalı. Hele bu zorlu zamanlarda, küçücük bir martının verdiği mücadele, hayata ve yapmak istediklerine karşı hissettiği hırsı okurken duygulanacaksınız, aynı duyguları hissedeceksiniz ve mutlaka kendinizden de birer parça bulacaksınız. Okuyun, okudukça mutlu olun ve okumaktan asla ama asla vazgeçmeyin. Kitaplara sarılın, sizi farklı dünyalara götürecekler hiç şüpheniz olmasın…