Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Eşim Funda Ersöz de ben de diş hekimiyiz ve aynı yaştayız (47) Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ikimiz de Restoratif Diş Tedavisi Dalı’nda uzmanlık yaptık. Ben akademik kariyere devam ettim ve şu anda aynı fakültede profesör olarak görevime devam etmekteyim. Bunun dışında mesai sonrası serbest olarak çalıştığım muayenehanem de bulunmakta. Eşim ise uzmanlık sonrası Sağlık Bakanlığı’nda çalışmaya başladı. Şu an kendisi Balgat Ağız ve Diş Sağılığı Merkezi’nde Uzman Diş Hekimi olarak çalışmakta. Meslek dışında belki de mesleki yükümüzün ağırlığı nedeni ile kendimizi rahatlatmak için yurt dışı gezilere yöneldik. Yurt dışında bulunmaktan, yeni kültürleri, insanları ve lezzetleri keşfetmekten çok zevk aldığımız için bu gezilerin sıklıkları zamanla arttı ve bir hayat tarzına dönüştü. Artık bizi tanıyan insanlar bizi diş hekimliği yönümüz kadar gezgin yönümüzle de tanıyorlar.
Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Esasında şu anda gezmek bizim için hayatın anlamı gibi birşey oldu. Kariyerimizde belli bir yere geldiğimiz ve maddi olarak bir şeyleri sahiplenmeyi artık çok daha az önemsediğimiz için tüm ağırlığımızı ve imkânlarımızı yeni coğrafyaları keşfetmek için kullanıyoruz. Bizim için "kendimizi şaşırtmak" çok önemli. Bir ülkede yeni bir kültürle, yeni bir yemekle, örf ve adetlerle karşılaştığımızda bu bizi rutinimizden çıkarıyor ve dünyanın herkes için bizim gördüğümüz gibi olmadığını, herkesin dünyasının farklı olduğunu anlıyoruz bu da bizim kişisel gelişimimize çok şey katıyor. Yeni geziler yapmayı bu şekilde görüyoruz. Özetle; gezmek, yeni şeyler öğrenmek için yaşıyoruz diyebiliriz.
Bize biraz seyahat etme mantığınızı anlatır mısınız? Genelde tek mi yoksa grupla mı seyahat edersiniz?
Her şekilde geziyoruz diyebiliriz. Bazen sadece eşimle, bazen 20 kişiye yakın gruplar halinde bazen de sadece 1-2 aile ile geziyoruz. Eşim ya da ben tek gezmeyi sevmiyoruz. Önceleri sadece eşimle yaptığımız geziler gelen talepler üzerine ufak organizasyonlarla grup gezileri şeklinde devam etti. Şu aralar yaklaşık bir geziyi kendimiz yapıyorsak bir gezide de organizasyon yapıyor ve arkadaş grubumuz ile birlikte oluyoruz. Her iki gezi tipinin de zevki ayrı diyebiliriz. Grupla fazla gezi yapınca yalnız olmayı, yalnız fazla gezi yapınca grupla olmayı özlüyoruz.
Rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
Bunun için çok fazla planlama yapmıyoruz. Bazen çok doğaçlama oluyor. Genel olarak Güney Amerika, Amerika Birleşik Devletleri ve Uzak Doğu çok ilgimizi çekiyor. Bir anda karar verip hemen uygulamaya koyabiliyoruz. Afrikanın çok az gelişmiş ülkeleri ve Ortadoğu’nun Pakistan, Afganistan gibi ülkeleri hariç her ülke ilgimizi çekiyor ve bize göre görülmeyi hak ediyor. Rotayı hızlı belirliyoruz ama destinasyona karar verdikten sonra çok titiz ve detaylı bir planlama içine giriyoruz. Bazen bu hazırlık aylar alabiliyor. Yurtdışından kitap ve haritalar getirtiyor, forumlarda okuyor ve yazışıyor, daha önce o ülkeyi görenlerin yazılarını okuyor, bir şeyi pas geçmemek için elimizden gelen tüm hazırlığı yapıyoruz. Hazırlık bittiğinde gezinin her gününde tam olarak neler yapılacağı hazır bir kitapçığımız oluyor elimizde.
Şimdiye kadar kaç ülke gezdiniz?
Sanırım 58, belki de 60 ülke oldu. İlk başlarda ülke sayısına bir çentik daha koymaya çok önem veriyorduk. Ancak şimdi bu yaklaşımımız değişti. Bulunmaktan keyif aldığımız ülkelere bir defadan çok daha fazla gidiyoruz. Bu şekilde maddi açıdan yeni ülkeleri görmek daha geriye kalıyor ama içimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Ülke sayısını tabii ki bir yandan arttırmak istiyoruz ama bu kenetlendiğimiz bir hedef değil bizim için.
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Genel olarak Güney Amerika çok ilgimizi çekiyor. Şili, Patagonya, Küba çok zevk aldığımız coğrafyalar... Ayrıca Kenya Safarisi hayatımızda önemli bir yer aldı. Dini açıdan da Nepal çok dingin ve huzurlu geldi bize. Buraları unutamadık diyebiliriz. Modern hayatı yaşamayı da ABD'de seviyoruz.
Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Evet oldu. Sırbistan özellikle Belgrad bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı. Bu gezi esnasında biraz rahatsız olmamın (birazdan fazla esasında) etkisi olabilir.
En son nereye gittiniz?
En son 11 gün Güney Fransa'da Provence / Cote d'Azur gezisi yaptık. Çok beğendiğimiz bir bölge oldu. Yakın zamanda buraya grubu da götüreceğiz. Sanırım biz de tekrar tekrar buraya gideriz.
Sırada neresi var?
Sırada 1 hafta sonra Sicilya, 1 ay sonra İsrail, gelecek sene Venedik, Fas, Küba, Cote d'Azur, Meksika-Guatemala-Belize gezilerimiz var. Bunlar biletleri alınmış kesinleşmiş geziler, bunun dışında da gezi yaparız umarım.
Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blog ya da web siteniz var mı?
Evet var; www.gezilerimiz.com’da gezi yazılarımızı ve fotoğraflarımızı paylaşıyoruz.
Ülkelerin yeme-içme alışkanlıkları çok farklı olabiliyor. Siz gezilerinizde bu durumu nasıl belirliyorsunuz, yemek yemek için nasıl yerler tercih ediyorsunuz?
Kahvaltı yaparak evden ya da otelden çıkmaya önem veriyoruz. Bu nedenle kahvaltısı iyi olan oteller seçmeye çalışıyoruz. Eğer evde kalıyorsak kahvaltımızı evde yapıyoruz. Genelde yöresel yemekleri yeriz ve bu konuda sıkıntı çekmeyiz. Kesinlikte fast-food zincirlere gitmeyiz. Öğlen de akşam da çok pahalı olmayan kafe ya da brasseria tarzı yerlerde yemeye çalışıyoruz.
Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Otel, hostel, kamp vs.
Mutlaka şehirde merkezi otelleri seçeriz. Bazen www.airbnb.com aracılığı ile ev kiralıyoruz. Kamp ve hostelde hiç kalmayız.
Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz para verseler, haydi gez deseler, neler yapar nerelere giderdiniz?
60-120 günlük dünya gezisi yapan gemi turlarına kesin katılırdık herhalde. Bunun dışında da rezervasyonsuz ve plansız bir dünya turu yapardık sanırım.
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalı, nelere dikkat etmeliler?
Avrupa'da kolay ülkelerden başlamalarını ve yabancı dillerini geliştirmelerini tavsiye ederim. En yaygın dil olarak İngilizce geçerli tabii ki ama İspanyolca da yabana atılmamalı. Özellikle Güney Amerika ilgilerini çekiyorsa İspanyolca öğrenmeliler. Bunun dışında bir koleksiyona başlamaları, "anı biriktirmeleri" açısından güzel olur. Biz magnet koleksiyonu yapıyoruz. Kolay koleksiyon için en uygunu magnet bizce ama şu aralar Ankaralı Gezginler Grubu olarak her gittiğimiz ülkeden PK 143'e bir kart gönderiyoruz ve çok güzel bir koleksiyon oluşuyor. İlk günden itibaren her gittiğimiz yerden o şehirle ilgili ufak bir şeyler yazıp evimize gönderseydik çok güzel bir koleksiyonumuz olurdu. Bu tarz bir koleksiyonu öneririz.
