“Çok Okuyan Değil Çok Gezen Bilir” Demiş Atalarımız

Atalarımız; “çok okuyan değil çok gezen bilir” demişler. Aslında bu söz bana, okuyanı küçümsermiş gibi gelir ama 15 sene yurtdışında yaşayıp yılın yarısını yurtdışında geçirince ve 170-180 ülke gezince insan kendini birkaç kitap hatmetmiş sayıyor. Bu gezilerde ister istemez görüyor, gözlemliyor, yaşıyor, deniyor, kıyaslıyor, tadıyor, özeniyor, şükrediyor hatta kıskanıyorsun… İşte ben de “neden bizde yok” dediğim aklıma takılan notları paylaşmak istiyorum. Bunlar neler mi?

Mesela;  

- Niye taksilerde ışıklı bir tepe (BOŞ) levhası yoktur da her taksiye el kaldırmak veya içine bakmak zorunda kalırız. BOŞ ise levha yanar, taksimetreyi açınca söner. Biz de biliriz ki tepede ışık yanıyorsa taksi boş, yanmıyorsa doludur. Aslında tepe levhası vardır taksilerde ama o levhada nedense TAKSi yazar. Sanki yazmasa civciv sarısı taksiyi tanımayacakmışız gibi : )

- Niye kırmızı ışıkta sağa dönüş için kontrollü geçiş yapılmaz? İlla yeşil ışık beklenir? Vakit ve benzin harcanır? Bak sağına-soluna önüne, yaya veya araba yoksa geç kontrollü…

- Her geçen gün motosiklet trafiği artıyor. Neden biz motosikletlilere otopark alanları yapılmaz?

- Neden her belediye köşe başlarına koyduğu “Cam”, “Karton”, “Ev” atıkları konteynırlarının yanına “Kitap”, “Giysi” ve “Oyuncak” konteynırları koymaz? İhtiyacı olanlarla paylaşsak, belediyeler de buna vesile olsa…

- Yurtdışında açılan iyi Türk restoranlarına, konsolosluklar tarafından “Turquality” sertifikası verilsin… Türkiye'de çay yapmasını bilmeyen yurtdışında Türk restoranı açıyor. Kötü imaj… Bu mudur Türk mutfağı?

- Beyoğlu'nun zemini yılda 2 kez değişse de çöker. Yağmur, kar, tramvay, on binlerce yaya... Çare; tüm dünyada pedonal, yani yaya yollarında olduğu gibi ASMA YOL. Yolu 40 cm kaz. Kazıklara demiryolu, yaya yolu yap. Drenajı kolay, döşemesi kalıp halinde, direnci fazla… Bir tanesi kırıldı mı? Hoop getir depodan kalıbın yenisini 3 dakikada monte et.

- Beyoğlu yetmiyor. Tramvay Mecidiyeköy'e kadar uzasın. Zaten Halaskargazi Caddesi araç trafiğine 24 saat kilit… Arzu edene metro ve tramvay açık…

- Metro Beyoğlu ve Kadıköy'de gece 12'den sonra saat başı çalışsın (en azından hafta sonu). Şahsi görüş; gece 22.00-23.00'te eve gönderilen, deşarj olamayan gençlik illaki enerjisini bir yerde boşaltır. Eğlence ise en iyi ve en kontrollü deşarj şeklidir.

- Önemli! Tüm dünyada özel yollar, yani metrobüs vs. yolları sağdadır. Bizde ise tam ortada… E-5'de 6 şerit var. Sağ-sol yollar kilit… Ortada 2 şerit metrobüs yolu ve en az 2 şerit kadar yer daha tutan duraklar… Ne o, tek tük metrobüs geçecek. Yazık… Özel yollar sağda olsun, kamuya ve halka hizmet eden diğer araçlar da kullansın. Böylece ucube garip köprüler, duraklar olmasın; tek sıra insan izdihamı kalksın. Efendim? Türk insanı buna uymaz mı? O konu beni aşar. O zaman layığımıza devam.

Not: Bendeki notlardan 3-4 sayfa aklıma takılanlar listesi çıkar. Diğer gezgin ve gözlemci arkadaşlarıma sesleniyorum; lütfen sizler de gözlemlerinizi blogunuzda veya benimle paylaşın…

CEM POLATOĞLU

Yazar Hakkında

CEM POLATOĞLU

1978’den beri Sektörde (Otel, Çarşı, Yurtdışı Acente, Profesyonel Turist Rehberi, Acente Sahibi) İ.T.Ü. Gemi inşaatı mezunu, Amerika’da North Caroline S.U. Master, Avusturya/ Viyana’da W.T.Ü.