Çin Halk Cumhuriyeti’nin köklü bir geçmişi vardır. Binlerce yıl hanedanlıklar yönetiminde olan ülkede, 1912'de milliyetçiler yönetimi ele geçirmiştir.1949'da milliyetçileri yenmeyi başaran Komünist Çinliler (ÇKP) Mao liderliğinde ülke yönetimini ele geçirmiştir. Ardından Mao, sosyalist bir devlet kurmak için çalışmaya başlamıştır. Zamanla başarısızlığa uğrayan Mao’nun ardından 1960'larda parti Maoistler ve pragmatistler olarak ikiye ayrılmıştır. Mao’dan sonra Zhou Enlai başbakan olmuştur. Zhou, 8 Ocak 1976 tarihinde 78 yaşında öldüğünde, Çin Komünist Partisi içinde "ılımlılar" ve "radikaller" olmak üzere iki kutup oluşmuştur. Çin Milli Kongresi, Şubat 1978'de, 1985 yılına kadar gerçekleştirilecek "Dört Modernizasyon Programı"nı kabul etti. Bu program ile tarım, endüstri, bilim, teknoloji ve savunma alanlarının, 1985'e kadar çağdaş şartlara kavuşturulması öngörülmekteydi. Fakat programın maliyeti 600 milyar dolardı ve bu durum Çin'i yabancı sermaye alımına yöneltti. Ağustos 1978'de Çin ile Japonya arasında "Barış ve Dostluk" antlaşması imzalandı ve Ekim 1978'de de Deng Şaoping Japonya'yı ziyaret etti. Böylece, Mao'nun ölümünden iki yıl sonra Çin, batıya açılmaya başladı. 1978 yılından itibaren de Amerika ile yakınlaşmaya başlayan Çin, ülkeden silah satın alımını başlattı.