Bodrum’a gelince şehrin merkezinde esnafa şu soruyu sordum: Bodrum’un sembolü nedir? Yeni nesil cevap olarak daha çok “Bodrum Kalesi” derken orta yaş ve üzeri olanlar ağız birliği etmişçesine değirmenleri işaret ettiler. Ben de daha önceden fotoğrafçı arkadaşlarımdan mutlaka gün batımında buranın ziyaret edilmesi gerektiğini duymuş olduğum için Bodrum'daki bir gün batımını fotoğraf çekimi için değirmenlere ayırdık.
Burası özellikle gün batımı saatlerinde oldukça popüler. Her yerde profesyonel fotoğrafçıları görmek mümkün. Tepede yedi adet yel değirmeni var. Değirmenler bir tarafa, normal fotoğraf çekimi için bile harika bir yer. Buradan, Bodrum ve Gümbet Koyları'nı çok rahat görmeniz ve çekmeniz mümkün. Fotoğraf meraklıları sözüm size, makinenizi ve tripodunuzu almayı unutmayın.
Yel değirmenleri 18.yy da inşa edilmiş ve 1970'li yılların sonlarına kadar faal olarak kullanılmış. Maalesef sonra da ihmal edilmiş ve yıkılmış. Bodrum turizm ile ön plana çıkınca da tekrar gündeme gelmiş ama sadece bir tanesi bakım görmüş. Günümüzde sadece turistik ve tarihî değeri var. Ancak, neden bu değirmenlerin hepsi bakımlı değil işte bunu anlamak pek mümkün değil.
Biraz bu değirmenlerin işlevlerinden de bahsetmek istiyorum. Yelken bezlerine dolan rüzgârın çevirdiği pervanenin gücü ile, değirmenin zeminine oturtulan sabit taşın üzerindeki değirmen taşının çevrilmesi sağlanıyormuş. Sabit taşın üzerinde dönen taş 20 cm. kalınlığında, 180 cm. çapında bir taş olurmuş. Rüzgarın bol olduğu günlerde yel değirmeni 1 saatte 20 teneke (320 kg) buğday öğütürmüş. Verimli yel değirmenleri günde 120 teneke (2 ton) kadar buğdayı öğütebilirmiş. Rüzgârı iyi alan yel değirmenleri 12 ay çalışırmış. Değirmenlerde buğday yanında arpa, mısır yarması ve bulgur öğütüldüğü de olurmuş. Nereden nereye, şimdi ise her biri sadece birer selfie objesi. Manzaranın çekiciliği doğal olarak selfie çeken gençleri de buraya çekiyor. Özellikle de Gümbet Koyu'na karşı…
İdeal olan ise gün batımını izlerken ve içeceklerinizi yudumlarken arkadaşlarınızla koyu sohbetler olmalı. Bundan daha güzel bir sohbet ortamını nerede bulabilirsiniz ki...
Gün batımı ile birlikte değirmenlerin ve Gümbet Koyu’nun güzelliği birleşiyor.
Gün batımı ile birlikte insanları izlemek ise ayrı bir keyif.
Gün batımı ile birlikte ortaya çıkan görüntüye hayran olmamak elde değil. Tepeden inerken tek düşündüğüm şey, burada bu anı yaşamadan yapılmış bir Bodrum tatilinin kesinlikle eksik olduğu.
İşte bu ortamda ortaya çıkan insan görüntüleri ise oldukça ilgi çekici. Burası gerçekten yer ve konum olarak şahane bir yer. Diğer taraftan, buradaki değirmenlerin hepsinin kontrollü ve hızlı bir şekilde zararlarının giderilerek turizme kazandırılması gerekli. Aracınız yoksa sorun değil, şehir merkezinden devamlı geçen dolmuşlara binip değirmenlere çıkan yokuşun başında inerek yürüyebilirsiniz. Değirmenler ile ilgili anlatabileceklerim bu kadar. Şimdilik sağlıcakla kalın.