Sidney Gezilecek Yerler


 

Okyanusun ve sayısız limanın ev sahipliği yaptığı şehirde gezip görülecek bir hayli yer bulunmakta. Özellikle plajları, koyları, alışveriş merkezleri, müzeleri, tarihî mekanları, eşsiz mimarî yapıları ve çeşitli parkları ile gezginlerin önüne azımsanamayacak seçenekler sunan Sidney; yerel kabilelerin eski zamanlardan bıraktığı izleriyle, koloni döneminden kalma tarihî binalarıyla ve modern yaşam tarzına öncülük eden bölgeleriyle gezmeye doyulamayan bir şehirdir.
 

Sidney Köprüsü

Avustralya veya Sidney ile ilgili kartpostallarda, reklamlarda veya filmlerde göreceğiniz ilk iki yapıdan birisi muhakkak Sidney Köprüsü’dür. Dünyanın en geniş çelik kemer köprüsü olma özelliğini taşıyan yapı, yerden 134 metre yüksekliğe ulaşan zirvesiyle şehrin simgelerinden birisidir. Sidney Limanı’nın üzerinden geçen dev köprü, CBD ile şehrin kuzey kısmını birbirine bağlar.

1932 yılında kullanıma açılan köprünün demir arkı dünyadaki en ağırıdır. Köprünün inşası Büyük Buhran zamanı Sidney halkına biraz olsun moral olmuştur. Açılışından itibaren Sidneylilerin yürüyüş alanı olmuştur. Ayrıca köprünün altında piknik yapmak da popüler bir aktivitedir. Köprüden yürüyeceğiniz zaman doğu tarafındaki kaldırımı tercih ederseniz Opera Binası'nın eşsiz manzarasını da seyredebilirsiniz.

Köprünün turistlerin programlarına muhakkak dahil edilmesinin belki de en önemli sebebi; en üst noktasına kadar çıkılabiliyor olmasıdır. Rehberler eşliğinde iskele ve geçitlerden geçip merdivenlerden çıkarak şehirde eşi benzeri bulunmayan nefes kesici bir manzara ile karşılaşabilirsiniz. Ölmeden önce yapılması gerekenler listesinden bir madde daha elemek istiyorsanız; gün içi, akşam ve gece olarak üçe ayrılmış tırmanma turlarına katılmanızı şiddetle tavsiye ederiz.

  • Ulaşım: Köprüye CBD tarafından en yakın tren istasyonu Circular Quay’dir. Köprünün girişine ise Cumberland Caddesi’nden ulaşabilirsiniz. Milsons Point ise kuzey tarafından köprüyü ziyaret etmek isteyenler için en yakın tren istasyonudur.

Sidney Opera Evi

Harbour Bridge (Sidney Köprüsü) ile birlikte şehrin simgelerinden biri olan Sydney Opera House yani Sidney Opera Evi, şehrin silüetinde ve kültürel varlığında çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Sidney Limanı’ndaki Bennelong Point’te bulunan yapı, geniş kapsamlı bir gösteri sanatları merkezidir. Birçok sahne barındıran bina, yılda 1.500'e yakın performansa ev sahipliği etmesiyle dünyanın en büyük sanat merkezlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. 

Binanın yapımına 1959 yılında başlanmıştır ve mimarı Danimarkalı Jørn Utzon'dur. Opera Binası'nın yapımı için hükümet 7 milyon Avustralya Doları kadar bir bütçe ayırmıştır ancak inşaat başladıktan sonra toplam tutarın 102 milyon Avustralya Doları tutacağı anlaşılmıştır. Bu nedenle binanın tamamlanması çok uzun sürmüştür ve bu süreçte finansmanı sağlamak için çeşitli yöntemler bulunmuştur. Uzun bir sürecin sonunda 1973 yılında Kraliçe II. Elizabeth'in katılımıyla Opera'nın açılışı yapılmıştır. 20. yüzyılın en önemli modern mimarî eserlerinden biri olan Sidney Opera Evi, UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne eklenmiştir.

Sidney Opera Evi bölümleri; operaların sergilendiği bir büyük konser salonu, 1507 kapasalite bir gösteri salonu, tiyatro salonu, ve daha çok kokteyl gibi etkinliklerin düzenlendiği çok amaçlı bir salondan oluşmaktadır.

Opera Evi, tam anlamıyla şehrin sanatla yatıp sanatla kalkan mekanıdır diyebiliriz. Hem harika salonlarında sergilenen gösterileri izleyebilir, hem de binanın içinde düzenlenen turlar ile bu mimarî şaheseri daha yakından keşfedebilirsiniz.
 

Sidney Plajları

Güneş başınızın üstünde seyir ederken, alabildiğine uzanan denize bakıp ayağınızın altında ezilen yumuşacık kumları hissetmek pek cazip geliyor değil mi? Sidney size bu tecrübeleri bol bol yaşatacak bir okyanus şehridir. Berrak suları ve altın rengi kumlarıyla Sidney'deki plajlar size unutlmaz bir tecrübe yaşatacaktır.

  • Bondi Beach; şehrin en meşhur plajı. Yumuşacık kumları ve berrak denizi ile yerli veya turist farketmeksizin çoğunluğun tercihi burası. Popülerliği öyle artmış durumda ki, Sidney’e gidip Bondi’ye gitmedim demek garipsenecek bir durum olarak kabul görüyor. Kumsalın bu kadar tercih edilmesinin bir diğer sebebi de doğudaki büyük yerleşim birimlerine oldukça yakın olması.
  • Coogee Plajı;  Bondi’nin kalabalığından sıkılanların tercihi. Böyle yazdığımıza bakmayın, Coogee’da belirli zamanlarda kalabalıklaşan bir plaj ama bu hususta Bondi’yle boy ölçüşemez. Bunun yanında kumsal ve deniz olarak da Bondi’den daha iyi olduğunu düşünen insan sayısı bir hayli fazla.
  • Manly ise Circular Quay’den başlayan yarım saatlik dinlendirici bir feribot yolculuğundan sonra ulaşılan meşhur bir plaj. Özellikle feribot yolculuğunu yapmak için bile bu plaj seçilebilir. Bondi ve Coogee’dan geri kalmayan denizini de belirtmeden geçmeyelim.
  • Palm Beach, bir tarafta Pasifik Okyanus'unun bir tarafta da Pittwater'ın bulunduğu bu harika plaj küçük bir yarımadada bulunmaktadır. Pasifik suları hırçın gelirse hemen çıkıp Pittwater'ın sakin sularına geçebilirsiniz. Kuzey ucu yüzmek için biraz tehlikeli olabilmektedir.

Royal Botanic Gardens

1816 yılında kurulan park, Avustralya'nın en eski botanik parkı ve aynı zamanda en eski bilim enstitüsüdür. Sidney Limanı’nda yer alan Royal Botanic Gardens şehrin merkezinde ziyaretçilerine bir cennet vaadediyor. Mükemmel liman manzarasına, sonsuza kadar uzanıyormuş gibi görünen oldukça iyi bakılmış bitkiler eşlik ediyor. Şehirden uzaklaşmadan veya kırsal alanlara yol almadan, dünyanın en faal şehrinin göbeğinde sakin ve huzurlu bir durak istiyorsanız Sidney’in 30 hektarlık alana yayılmış botanik bahçelerini görmeden tatilinize son vermeyin. Her gün açık olan bahçelere herhangi bir ücret ödenmeden girilebiliyor.

Çok sistemli bir yapıya sahip olan park the Lower Gardens, the Middle Gardens, the Palace Gardens ve the Bennelong olmak üzere dört ana bölüme ayrılmaktadır. Bu bölümlerin içerisinde minik ahşap çitlerle çevrili alt birimler de bulunmaktadır. Dört bölgenin kesiştiği parkın orta noktasın  the Palm Grove Centre bulunmaktadır. Parkın merkezi olan bu alanda botanikle alakalı bir sürü kitap bulabileceğiniz bir kitapçı, cafe ve restoran bulunmaktadır. Parkın Palace Gardens kısmında bulunan alanlardan gül bahçesi ve şifalı bitkiler bahçesi ilgi çekicidir. Bennelong bölgesinde ise Opera Evi'ne doğru giden sahil yoluna açılan II. Elizabeth Kapısı bulunmaktadır. Aynı zamanda Government House ve bahçesi de buradadır.

Dünyanın dört bir yanından getirilmiş yüzlerce çeşit bitkinin yetiştirildiği bu botanik park aynı zamanda yüzlerce yarasaya da ev sahipliği yapmaktadır. Parkta toplam 3.964 ağaç, 8.900 bitki türü ve 67.100 bitki alt türü bulunmaktadır. Aynı zamanda bir bilim enstitüsü olarak hizmet veren parkta her yaş grubu için çeşitli eğitimler de verilmektedir.
 

New South West Sanat Galerisi

1871 yılında kurulan New South West Sanat Galerisi veya orjinal adıyla Art Gallery of NSW, şehir merkezindeki Botanik Bahçeleri'nin yakınında bulunuyor. Canberra National Gallery ile beraber Avustralya'nın en iyi iki sanat müzesini oluşturuyorlar. Aborjin kültüründen eserler ve objelerle Avrupa etkisinde gelişen Avustralya sanatının en güzel örnekleri burada yer alıyor. Galerinin ana binası Vernon Building 1800'lerin sonunda aşama aşama aşılmıştır. Daha sonra eklemelerin de yapıldığı bu bina erken Yunan mimarisinden esinlenerek yapılmıştır. 

Müzenin bodrum katında en ilgi çekici koleksiyonlardan biri olan Aborjinlerle ilgili kısım bulunuyor. Yiribana Galeri adındaki bu kısımda Aborjin ve Torres Strait Islander halklarından koleksiyonlar yer alıyor. Giriş katında ise 20. yüzyıl sanatından resimler bulunuyor. Bu katta bulunan resimleri incelerken kendinizi bir anda devasa pencelerdan gözüken liman manzarasına bakarken bulabilirsiniz. 19. yüzyıldan günümüze değerli Avustralyalı sanatçıların eserlerinin yer aldığı müze ülkenin sanat gelişmelerini anlamak için doğru bir adrestir. Müzede yer alan 44 resim 1973 yılında Avustralya Resminin 100 Başyapıtı arasına girmiştir. Müzede aynı zaman Asya Sanatı, Pasifik Sanatı, Çağdaş Sanat, Batı Sanatı ve Fotoğrafçılık kısımları da bulunuyor.

Yılda bir milyondan fazla ziyaretçi alan müzeye giriş ücretsizdir. Yıl boyunca müzede çeşitli konferanslar, konserler, seminerler ve sanatçılarla sohbetler düzenlenmektedir. Aynı zamanda çocuklar da dahil olmak üzere her gruptan insana sanatı sevdirmeyi amaçlayan müzede çeşitli eğitimler de düzenlenmektedir.
 

Darling Limanı

Sidney'in New South Wales bölgesinde bulunan Darling Limanı şehrin en hareketli noktalarından birisidir. Sidney'in iş merkezlerinin batısında bulunan limanın kuzeyinde Chinatown, doğusunda da iskele bulunur. Darling Limanı aynı zamanda Sidney'in meşhur doğal limanı Port Jackson'ın da bir parçasıdır. İş yerlerinden mağazalara, pazarlardan restoranlara liman boyunca pek çok gezilecek yer bulunur.

Liman ismini New South Walws bölgesinin 1825-1831 yılları arasındaki yöneticisi Ralph Darling'den alıyor. Aslında çok da büyük bir liman olmayan alan Pyrmont Köprüsü ile bir çember çizerek dolaşmaya müsait. Küçük bir kısmı araç trafiğine açıktır ve bu nedenle yürüyerek dolaşmaya çok uygun bir alandır. Yaz aylarında bunalanlar liman boyunca dizilen çeşmelerde Sidneylilerin yaptığı gibi serinleyebilir. Gece ve gündüz, özellikle hafta sonları kalabalık olan limanda yapılabilecek pek çok aktivite bulunur. Sidney'in kaliteli restoranlarını da al-götür restoranlarını da burada bulabilirsiniz. Passello Restaurant, Lindt Chocolat Cafe, Nick's Seafood Restaurant, Chinta Ria, Blackbird Cafe gibi daha pek çok mekan dinlenirken kahve yudumlamak veya lezzetli bir yemek yemek için uygundur. Özellikle hafta sonları burada bulunan gece kulüplerine ve barlara gelen insanları görebilirsiniz. Ayrıca Darling Limanı'nda Australian National Maritime Museum, Sydney Aquarium ve Madame Tussuads da ziyaret edilebilecek yerlerdendir. Limanın bir diğer önemli noktası ise balık pazarlarıdır. Bu balık pazarlarında okyanusta çıkarılan pek çok balık ve diğer deniz canlılarını satın alabilirsiniz.

Circular Quay ve George St.'ten kalkan 443 numaralı otobüslere binip Maritime Müzesi'nde veya Star City Casino'da inerek limana ulaşabilirsiniz. Hafif trenin başlangıç noktası olan Central durağından binerek de buraya ulaşabilirsiniz. Limanla ilgili bilgi almak, etkinliklerden haber olmak için de bu amaçla kurulan internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
 

Mavi Dağlar

Şehrin yoğun havasından kopup biraz da doğaya kaçmak arzusunda iseniz Mavi Dağlar tam size göre. Şehir merkezinden 90 dakikalık bir yolculukla ulaşabileceğiniz Mavi Dağlar’a vardığınızda ise yolda geçen zamanı fazlasıyla telafi edebilecek bir doğa harikası ile karşılaşıyorsunuz. Sürekli değişen bir kontrasta sahip manzarası, rengarenk bitki örtüsü, ufukta her daim asılı duran, maviye çalan hafif sisi ve tertemiz dağ havası ile doğa aşıklarının ziyaret etmesi gereken en önemli yer kesinlikle burasıdır.

Şehir merkezinden 50 kilometre uzaklıkta bulunan Blue Mountains Sidney şehrinin batıdaki sınırlarını çizer. Sidney'in New South Wales Bölgesi'ne dahildir. Dağlarda 8 farklı Aborjin kabilesine özgü 8 farklı dil de konuşulmaktadır. Zengin biyoçeşitliliği, nesli tehlikede olan canlılara ev sahipliği yapması ve değişik kaya yapısı sayesinde bu bölge 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştır. İklimi Sidney şehrine benzemektedir ve yüksekliğine rağmen dağlarda kış aylarında kar yağışı az görülür. Vahşi doğa ile iç içe geçireceğiniz bir gününüzde Wentworth Şelalesi’ni, Three Sisters kaya formasyonunu ve Everglades Bahçeleri’ni de görmeyi unutmayın. Aynı zamanda kamp yapmak, ormanda doğa yürüyüşü yapmak, şelalere ulaşmak, mağaraları görmek gibi aktiviteler de turistler arasında popülerdir.

Kişisel araç dışında şehir merkezinden ve havalimanından kalkan trenlerle de dağlara ulaşmak mümkündür. Trenlerin kalkış saatlerini takip etmek için internet sitesine bakabilirsiniz.