Krakow, Polonya’nın ikinci büyük şehri ve Küçük Polonya Voyvodasının başkentidir. Asırlardır korumayı başardığı dokusu, kültürel etkinlikleri ve doğal güzellikleri ile Doğu Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Adeta bir açık hava müzesi olan Krakow son yıllarda yurt dışı turlarının da popüler durakları arasındadır. Şehrin bugünkü toplam nüfusu 765.320’dir. 2000 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen şehir 2013 yılında da UNESCO tarafından Edebiyat Şehri olarak kabul edilmiştir.
Krakow’da yapılan arkeolojik kazılar sonucunda kentte yaşamın 200.000 yıl öncesine dayandığı kanıtlanmıştır. Zengin bir geçmişe sahip Krakow 15. yüzyılın sonlarında geniş ve zengin bir krallığın metropolü olmuş, 18. yüzyılda ise bir dizi kuşatma, yağmalama ve işgal geçirmiştir. Rusya’nın ardından Avusturya ve Prusya 1790’lı yıllarda Polonya’yı işgal etmeye başladılar. 1815 yılında Viyana Kongresi, Avusturya İmparatorluğu’na bağımsız bir Krakow Cumhuriyeti yarattı. 1866 yılında Krakow Polonya’nın tekrar cazibe merkezi haline geldi. 1939 yılına kadar Polonya’nın güneyindeki en önemli şehir Krakow’du. İkinci Dünya Savaşı sırasında neredeyse hiç hasar almamış nadir şehirlerden biri olmayı başardı. Schindler’s List, The Pianist gibi Oscar ödüllü ünlü filmlere ev sahipliği yapan Krakow 1978 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne adını yazdırmıştır.
Sayısız tarihî esere ve sanat etkinliklerine kucak açan Krakow, Avrupa’nın en iyi korunan Orta Çağ şehirlerinden biri seçilmiştir. Şehre adım atar atmaz nostalji yolculuğuna çıkacağınız Krakow’da zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Katedralleri, müzeleri, heykelleri, tarihî çarşıları ile gezmeye doyamayacağınız Krakow, Polonya’da mutlaka görülmesi gereken şehirlerin başında gelmektedir. Yılda yedi milyona yakın turistin ziyaret ettiği Krakow yakın zamanda “Değeri En Bilinmeyen Şehir” seçilmiştir.
Krakow yürüyerek rahatlıkla keşfedebileceğiniz şehirlerden biridir. Şehirde gezilecek yerlerin büyük bir kısmı Eski Şehir bölgesi sınırları içerisinde yer alıyor. Sadece Krakow’un değil, Avrupa’nın en eski meydanlarından biri olan Rynek Glowny’den gezinize başlayabilir, tarihî yapılar arasında eşsiz fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz. Belediye Kulesi, St. Mary Bazilikası ve ünlü kumaş pazarı Sukiennice meydanda göreceğiniz önemli yapılardan sadece birkaçı. Her bir köşede müzik ziyafeti sunan sokak şarkıcıları meydana ayrı bir hava katarken dilerseniz restoran ve kafelerde oturarak bu tarihî atmosferi doyasıya yaşayabilirsiniz.
Yüzyıllar boyunca Polonya krallarının ikamet ettiği Wawel Kalesi kentin büyüleyici manzarasına şahit olabileceğiniz yerlerden biri. Vistül Nehri’nin yanı başında yer alan Wawel Kalesi günümüzde müzeye dönüştürülmüş durumda. Kale’nin tepesine çıkıp gün batımı manzarası eşliğinde Vistül Nehri’ni ve tarihî şehri izlemek oldukça keyifli. Wawel Kalesi’nin yanında ağzından alevler çıkan ejderha heykeli dikkatinizi çekebilir. Krakow’un simgesi olan ejderha ile ilgili farklı efsaneler dile getiriliyor. Efsaneye göre yüzyıllar öncesinde şehirde yaşayan bir ejderha genç kızları kendine kurban olarak seçiyormuş. Şehirde yaşayan erkekler bu durumla bir türlü başa çıkamamışlar. En sonunda Krak isimli bir genç çıkıp ejderhayı öldürmeyi başarmış, böylece şehre bu genç adamın ismi verilmiş. Ejderha simgesi hediyelik eşya satan birçok dükkânda da sıkça karşınıza çıkabilir.
Barok ve gotik mimarinin en güzel örneklerini görebileceğiniz Krakow’un ara sokaklarına yolculuk yaptığınızda Yahudi Mahallesi’ni gezebilir, sinagog, mezarlık ve tarihî yapılar arasında keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Yürümekten yorulduysanız şehirde oldukça gelişmiş bir ulaşım ağı olduğunu da hatırlatmak isteriz. Otobüs ve tramvaylar ile dilediğiniz yere kısa sürede ulaşım sağlayabilirsiniz. Birçok Avrupa şehrine göre taksilerin daha ucuz olduğu da aklınızda bulunsun.
Krakow öğrenci şehri olduğu için genç nüfus oranı bir hayli fazladır. Yaz - kış sokakların oldukça canlı ve kalabalık olduğu Krakow’da gece hayatı da hareketli geçer. Bar ve gece kulüplerinde sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenebilir, dans edebilirsiniz. Barların büyük bir kısmı Eski Şehir Bölgesi’nde yer alırken bohem bir eğlence hayatı tercih edenler Kazimierz Bölgesi’ni de tercih edebilir. Polonya ve Orta Avrupa mutfağına ait birçok farklı lezzeti deneyebileceğiniz Krakow’da fastfood restoranları da oldukça fazladır. Krakow’a özgü lezzetler denemek isteyenler Barszcz çorbası, bigos, golabki, pierogi, zapiekanka’yı not edebilir.
Dört mevsim boyunca misafirlerine farklı güzellikler sunan Krakow’u 2-3 günde rahatlıkla gezebilirsiniz. Birçok Avrupa şehrine göre yeme-içme ve alışveriş fiyatlarının çok daha uygun olduğu Krakow’u bir kere ziyaret ettikten sonra tekrar gelmek isteyeceğinize eminiz.